Başlık tezat oluşturuyor gibi mi geldi?
Aslında öyle, yanlışın doğrusu olmaz ama işte bazı durumlarda oluyor.
Yanlış olan savaştır.
Yanlış olan bağımsızlığını kazanmış bir ülkenin istila edilmesidir, saldırılmasıdır.
Ancak, 2014'den beri Donbas bölgesinde Ukrayna'nın da hiç de etik olmayan bir vahşetinin olduğunu, 13000 insanın öldürüldüğünü, dünya kamuoyu sanırım unuttu, unutturuldu.
Gerçek şu ki ne Putin'in ne de Zelensky'nin bu savaştan kaçınmak gibi bir lüksleri yoktu.
İkisine de gazı veren el, aynı el.
İkisini de ortaya atan, ortada bırakan da aynı el.
Ancak yakın tarihe şöyle bir baktığımız zaman, yanlışlar ile dolu olduğunu görmek gayet mümkün olduğu gibi yanlışların içlerinde de yanlışları görmek gayet mümkündür.
Savaşlar her daim birer cinnet halidir, içlerinden yüzbinlerce psikopat, ruh hastası, milyonlarca travmatik rahatsız çıkar.
İkinci Cihan harbinde, ABD'nin deniz piyadeleri, İwojima adasında, Japonlara inanılmaz vahşetler uygulamış, katliamlar yapmışlardı.
Genç bir teğmen, bölüğündeki askerlere: "Sizde hiç mi insanlık kalmadı, vahşi hayvanlar gibisiniz" diye tepki gösterdiğinde, profesyonel asker olan başçavuş;
"Hayvanlar gibi yaşıyoruz, hayvanlar gibi muamele görüyoruz, elbette eylemlerimiz de hayvansı olacak!" diye cevap vermişti!
Sanırım, savaş mevhumunu bu diyalog yeterli şekilde aydınlatmıştır.
Gelelim günümüze.
Bugün Rusya/Ukrayna savaşının 12. günü!
Halen askeri dev Rusya, Kiev'i düşürmedi, ancak sanki eli kulağında gibi.
Çok ciddi emareler bunu böyle gösteriyor.
Fakat, sekiz saatte bitmesi gereken bir savaş, 12 gündür devam ediyor.
Bunun iki mümkün sebebi olabilir:
Ya bu savaş suni olarak uzatılıyor,
Ya da Putin, yanlışın içinde doğru olanı yapıyor.
Peki nedir bu doğru olanı?
Doğru olanı, mümkün mertebe etik bir savaş sürdürmek.
Etik savaş nedir?
Askeri hedefleri vurmak, ancak sivilleri yine mümkün olduğunca savaşın dışında bırakmak.
Putin tam da bunu uygulama eyleminde olduğunu düşünüyorum.
Nedeni ise sosyolojik.
Rusya/Ukrayna iki kardeş devlet, aslında tek millet.
Bir nevi Türkiye/Azerbaycan gibi.
Ukrayna'nın nüfusunun önemli bir bölümü zaten Rus asıllı, kaldı ki işte, evlilikler ile vs, akraba olanlar da çok.
Rusya ise Slav asıllı ülkelerin bir nevi büyük abisi ve bu rolün de gayet farkında.
Yani sivilleri önemsemesi idi, yüzbinlerce/milyonlarca sivilin hayatını önemsemeseydi, bunları öldürmeyi göze alsaydı, şu an Ukrayna diye bir ülke kalmamış olacaktı!
Biz bunun tam tersini gördük mü, gördük!
ABD'nin son otuz yılda saldırdığı, pardon demokrasi götürdüğü ülkelerdeki sivil ölümlere bakarsanız, ne demek istediğimi anlarsınız.
Sadece Irak'ta ABD bir milyon sivilin ölümünden doğrudan sorumlu.
Yani yanlışın içinde yanlışlar yaptılar ve sürekli olarak yaptılar.
Bugün ise tüm dünyanın şeytanlaştırdığı Putin'in, Irak savaşı esnasında ne kadar ABD Başkanı oldu ise hepsinden daha hümanist olduğunu görüyoruz. Daha etik davrandığını görüyoruz.
Bu Putin'i tasvip ediyorum manasına gelmez.
Sadece objektif olarak bir bakış bu.
Bir diğer husus ise dünya kamuoyuna yansıyan Putin ve gerçek Putin.
Yansıtılmaya çalışılan Rusya, gerçek Rusya.
Tüm batı medyası, hülasa bizim medya, savaşı sadece Putin'e empoze etmeye çalışıp, Rus halkını, zavallı, bir despotun altında inleyen bir millet olarak gösterme çabası içinde.
Ancak gerçekler hiç de öyle değil.
Evvela Rusların %70/80'i, bu savaşı tasvip ediyor.
Yine aynı oranda Ruslar, metropollerden uzak, hatta çok uzaklarda yaşıyor ve demokrasi denilen şey ile aslında hiç tanışmadılar ve umurunda da değil.
Tarih boyunca ya Çar yönetimi gördüler ya da zalim, despot, diktatörlük gördüler.
Batının yaptırımları da bu %80'in hiç umurunda değil, çünkü onlar genellikle kredi kartı vs kullanmıyor, bankalar ile de pek alakaları yok, günlük ihtiyaçlarını da kendileri ekip, biçip, kesip hallediyorlar.
Yani o "ekonomik yaptırımlar" ancak oligarkları ilgilendirir, eh onlar da bir yolunu bulur.
Rusya yüz ölçümü olarak, nüfus olarak çok büyük bir ülke.
Bu ülkeyi de ancak güçlü biri despotça yönetebilir.
Ruslar da bunu böyle biliyor.
Bu liderin korkması gereken tek şey ise başarısız olmak!
Putin'in de Rusya'nın da gerçekleri bunlar.
Sanırım birileri 2. Dünya savaşında, yirmi milyonunun üstünde kayıp vererek savaşı bitirenlerin Rusya olduğunu unutmuşlar.
Bu rakamın kahir ekseriyeti ise sivillerden oluşmadır.
Sadece Stalingrad da iki milyon sivil kah bombardımanlardan kah ise açlıktan ölmüşlerdir.
Ve evet, başlarında böylesi bir şovenist, maço, sosyopat bir liderin olduğu Rusya'ya el ense çekilmez, hatta peşrev bile çekilmez.
Çektiniz mi?
Sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsınız.
Kimsecikler de ciddi manada elinizden tutmaz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam