Meseleyi o kadar ileriye götürdüler ki, sözcüleri ayrı, İl Başkanları ayrı, bu devleti de, milleti de tehdit etmeye kadar vardılar.
Ve aslında bunu hep yapıyorlardı, yapıyorlar ve de yapacaklar.
Çünkü bu ülkenin tek sahibi kendileri olduklarını sanırlar.
Yani, “İktidar da kim olur ise olsun, asıl güç biziz.”
Peki, ne oldu da bunlar adeta kudurdular?
Çok basit.
Nefret ettikleri iktidar, dünyaca takdir edilen ve hatta medet umulan tek ülke haline getirdi ülkemizi.
Hatta bir zamanın süper güçleri bile, güçlü ülkeleri bile, Türkiye’den medet umar oldu, minnettar oldu ve de oluyor.
İki hafta gibi imkansız bir süreçte milli solunum cihazını seri prodüksiyon safhasına getiren bir ülke.
Koronavirüs ile en iyi mücadele eden ülke.
Bir vatandaşına dahi uçak yollayan ve hiçbir ücret talep etmeyen bir ülke.
Ve ve ve…
Evet, her normal Türk vatandaşı bunlardan gurur duymalı, değil mi?
Ama işte, bazı hastalıklı kafalara, bu durum, adeta battı, hatta deliye döndürdü, hatta kudurttu.
Çünkü tüm beceriksizlikleri su üstüne çıktı.
Çünkü tüm yalanları, dolanları, dolapları, fırıldakları ellerinde patladı, birer birer.
Yetmedi, zerk etmek istedikleri zehirler de boşa aktı.
Üstelik de onların çok sevdikleri, hatta delicesine savundukları ahlaksızlar ordusu, yani LGTB, bir vaaz de onlara göre hedef alındı.
Aslında öyle bir şey de yok.
Çünkü Allah’ın Ayetleri, Emirleri, gayet belli ve de ortada!
Ve CHP yine en iyi bildiği, hatta tek marifeti olan işi yapmaya başvurdu.
Postal yalamacılığı!
Yani darbe çığırtkanlığı.
Gel gör ki, artık yalanacak postal yok ortada.
Ve bu darbe yapabiliriz tehditleri, sadece ve sadece, ortamı germeye, huzursuzluk yaymaya, na rahatlığa ve tedirginliğe yol açar.
Özellikle de memurlara göz dağı verilmesi, devleti işlevsizliğe itme, bürokrasi içinde olan yandaşlarını da “İş yapmayın, devleti zora sokun” komutudur!
Bu bize aslında şunu gösteriyor ki, CHP için ne demokrasi ne ifade özgürlüğü ne milletin hür iradesi, bunların hiçbirinin zerre değeri yok.
Bildiğimiz faşizan, jakobenlikten başka hiçbir şey değil!
Bunlar için sandık, sadece can sıkıcı bir mecburiyettir ve demokrasinin tek aleti de değildir. Çünkü sapkın kafalarında, milletin iradesini hiçe sayan darbe, gayet meşru bir yöntemdir. Bunu yakın tarihte defalarca tecrübe ettik zaten.
Ancak bu hevesler artık, sadece beyhude çırpınışlardır.
Zira 15 Temmuz destanı ile bu millet, artık bu tür zorbalıklara, canları pahasına da olsa, geçit vermeyeceğini göstermiştir.
Ama ne edersiniz, huylu huyundan vazgeçmiyor işte.
CHP’de kafa, yine aynı kafa.
Ne yapalım ne edelim ki, bu hükümeti devirelim kafası.
Ve ilmek ilmek örüyorlar, sinsi planlarını.
Misalen, çarşı pazarda yine haldeki yandaşlarını tetikleyerek, fiyatları el yakar vaziyete getirdiler.
Düşmesi gereken meyve ve sebze fiyatları, bir iki günde fırladı.
Sosyal mesafeyi korumak amacıyla oluşan kuyruklara, usulca yanaşan fitneci provokatörler, insanları tiftikleme ile meşgul…
Yapılan tüm güzel işlere, kara propaganda uygulanmakta, vs, vs.
Velev ki… dedik ya, gerisini getirelim.
Ulu Türk Milleti, 15 Temmuz gecesinde, gavuru, köprülerden boğaza döktü.
Eğer bir daha, birileri böylesi bir çılgınlığa kapılır da bu millete böylesi bir fırsat verir ise ellerine, çıkacak sonuçlardan da sorumlu olurlar Vesselam.
Kimsenin kaçarı, kuçarı olmaz.
Zaten, şu anda kaçacak hiçbir yerleri de yok.
Yok efendim virüs korkusu var, çıkma yasağı var, falan diye de kimse aklından geçirmesin.
Bu millet çıkmıyor ise sağlığından ötürü çıkmıyordur, devlete destek olmak için çıkmıyordur.
Lakin eğer ki, mesele vatan olur ise geride kalan her şey, ama her şey, ancak teferruat olur.
Unutulmamalıdır ki, daha o lanet gecenin öfkesi, her samimi vatan evladının içinde, dipdiri.
Kini taze.
Bence hiç kimse şansını zorlamasın.
Bir kere, sadece bir kere, bu devlet ile gurur duyun.
Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği bu nokta ile övünün.
Bir nebze de olsa Türk olun.
Yerli olun, milli olun!
Biliniz ki, bu gayri milli tutumunuz, size her daim zarar vermiştir, verecektir de.
Bu kafa ile giderseniz, bir diğer seçimlerde, önemsizliğe itileceksiniz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam