Bu terimi uçakla seyahat edenler bilir.
Uçarken hava boşluklarına giren uçaklar, türbülansa girdi derler.
Uçaklar sallanır, sarsılır, kimi zaman ürkütücü boyutlara gelse de, aslında bir kaç dakika sonra geçer.
Şimdi dünya türbülansa girdi.
İşin en kötü tarafı ise bu türbülansa girmenin sebebi, eskimiş ve bunamış bir ABD başkanının giderayak, halefine bıraktığı pimi çekilmiş bir bomba olması.
Benden sonrası tufan anlayışı.
Tevellütümden mütevellit soğuk savaşı görmüş, yaşamış birisiyim.
Nükleer savaş tehlikesi o soğuk savaş yıllarında da vardı.
Arkasından Glasnost, Preistroika dönemi, silahsızlanma dönemi, dünyada bir barış havası esti, SSCB battı, Demir perde yıkıldı.
Ve kimse Nükleer savaştan konuşmuyordu artık.
Ta ki düne kadar, bugüne kadar.
Fakat bir nebze de olsa, yüreğinize su serpeyim, hiç merak etmeyin, sadece konuşulur, karşılıklı tehditler savrulup durur, o kadar.
Çünkü Nükleer bir savaşın asla kazananı olmayacağını herkes çok iyi bilir, bu bir.
İkincisi ise ABD düşmanız yapamaz, ille de bir düşmanı olacak.
Son otuz sene boyunca, yok El kaide, ok Hammas, yok DAEŞ, düşman olarak yeterli geldi, halk iyi uyutuldu.
Artık bunlar kesmiyor, ki yine eski düşman düşman oldu.
Rusya.
Bu ABD’nin taktiğidir, kimse de bu ara gazlara boşuna gelmesin, hele endişe hiç duymasın.
Çünkü aslında ikisi de birbirine lazım ve hava gibi, su gibi muhtaç.
Soğuk savaşta da böyle idi, bugün de böyle.
Evet dünya bir türbülansa girdi, ancak bu türbülans Suni bir türbülans.
Medyaların şişirdikşeri bir balon daha, hepsi bu.
Cambaza bak cambaza diye, insanların dikkatlerini bunlar ile meşgul ederek, asıl işlerini, sessiz sedasız icra etme oyunları.
Ne ola ki bu asıl iş?
Asıl iş, her zaman olduğu gibi, yine aynı; Para, para, para!
Dünyanın parasını soymak kontrol etmek, güçlendikçe güçlenmek.
Bu ara dünya piyasalarına bir bakın.
Hayır resmi piyasalara değil...
Gayrimeşru piyasalara bir bakın.
Dünya ticaretinin %20 suç örgütlerinin kurdukları paravan şirketler tarafından sağlandığını biliyor muydunuz acaba?
Uyuşturucu, silah kaçakçılığının şu anda pik yaptığını?
Bu trafiklerinde, yarım asırdır destabilize, istikrarsız ülkelerin üzerinden döndüğünü?
Latin Amerika ülkelerinin 60, 70 yıldır CIA tarafından kasten ve sürekli bir nevi iç savaş içinde tutulduğunu, bu ülkelerin üzerinden dünya uyuşturucu trafiğinin, silah kaçakçılığının döndüğünün?
Ve bu sektörlerin kâr marjının %800, %1000 olduğunun ve hiçbir vergilendirmeye tabi olmadan, bir takım “saygın çok uluslu şirketler” vasıtasıyla paraların aklandırılıp dünya ticaretine sokulduğunun?
Sadece bir şebekenin son iki ayda silah kaçakçılığından, 1 Milyar $ ciro ve 400 Milyon $ kar elde ettiğini... biliyor muydunuz?
Karanlık veya derin İnternet denilen sayfalarda, tanktan tabancaya, her türlü uyuşturucu maddeden, insan organlarına, hatta bebeklere kadar sipariş verildiğini kimler biliyor?
Kiralık katillerin İnternet’te kol gezdiğini?
Sanal para piyasasında, bir gecede, hatta bir saate Milyarlarca vurgunların yapıldığı bir dönemdeyiz.
Eh milletler, insanlar bunlara ayıkmasın diye de, oyalamak için sansasyonlar, olaylar lazım gelir, değil mi?
Bizde işte malum iç siyaset çekişmeleri, Avrupa’da işçi çıkarmaları, tüm dünyada ise, nükleer savaş tehlikesi.
Şimdi bir bakın, görün, o meşhur sanal marketlerde, herkes hayatı idame ürünlerine akın edecek, tam da meşhur ve absürt indirim günlerinde.
Bakın, bakın, cambaza bakın.
Ama eliniz cüzdanınızın üzerinde olsun.
İkinci soğu savaş dönemine hoş geldiniz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam