Neymiş efendim, insanlığın ortak değeri imiş!
Hadi ya!
O vakit, her turistin ayak atağı yer müze olsun bari!
Süleymaniye, Yeni Camii, Eyüp Sultan Camii…
Hepsini müze yapalım ha, ne dersiniz?
Ama Fener Rum Patrikhanesi’ni de Bulgar Kilisesi’ni de tarihi ne kadar kilise varsa, sinagog varsa, onları da müze yapalım!
Ne de olsa onlar da insalığın ortak değeri değil mi?
Bu teklifi bir yürekli AK Partili veya MHP’li Milletvekili yapsın hele bir.
Bakın kimlerden itiraz çığlıkları yükselecek!
“Olur mu hiç, azınlıkların ibadet hürriyeti kısıtlanamaz” diye, ilk afkuracak olan CHP olmazsa, ben de hiçbir şey bilmiyorum demektir.
Yok, yok, benim ülkemin mabedleri, kimse ile ortak değer olmasın.
Müslümanlar için zaten aynı değer, içeriye girip, ibadet edecekleri yer!
Fazlasına hiç gerek yok!
Ayasofya Camii meselesinde de herhangi bir üçüncü ülkenin ne oluruna, ne görüşüne ne de hiçbir şeyine, asla ihtiyacımız da yok, tahammülümüz de!
Zira konum belli!
İstanbul!
Ve bu İstanbul halen ve de ebeden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir İli, bir şehri!
Dolayısıyla hiçbir başka ülkenin de ne bir söz hakkı olabilir ne de herhangi bir inisiyatifi kabul edilebilir, asla değildir!
Türkiye işgal altında da değildir, manda rejiminde de değildir!
Her ne kadar, birileri bunu böyle görmek istese de gerçekler ortada.
Soverenitesi, istiklali, hürriyeti, asla tartışılmayacak bir ülkedir Türkiye Cumhuriyeti!
Ve zaten de her hangi başka bir ülkenin veya ülkelerin, Türkiye’nin tamamen iç meselesi olan bir konu hakkında söz sahibi olma fantezileri, nerden kaynaklanır, bilemedim doğrusu!
Biz kalkıp, Atina katedralini, müze yap diyor muyuz?
Ancak içimizden birileri, bitmeyen bir enerji ile, Ayasofya hakkında, öyle yorumlar getiriyorlar ki, “çakallık da gelinen son durum” dedirtiyorlar insana!
Neymiş, Hristiyanlar camilerimizi kilise yapmışmış, biz onlar gibi barbar olmamalıymışız.
Yahu Ayasofya İstanbul’un fethinden sonra, Fatih’in kılıç hakkı olarak, zaten Camii yapılmış.
Yüzyıllarca da böyle kullanılmış.
Kaldı ki, Fatih’in vakfiyesinde, Ayasofya’yı cami olmaktan çıkaran her kim olursa olsun, çok ağır bir bedduası var!
Ha, buna inanmayan da CHP’nin o günden itibaren başına gelenlere bir baksın.
O karara imza atanların hazin sonlarına bir baksın.
Yetmiyor ise bu hatayı düzeltmeyen Türk devletinin, o günden itibaren başında dolaşan musibetlere bir baksın.
ASALA’sı, PKK’sı, bilmem daha nesi, darbeleri, krizleri, iyi bir incelesin.
Müze de müze, heykel de heykel.
Bu CHP zihniyetinin başka kayda değer hangi icraatı var ki bu ülkede?
Olmadığı gibi, her icraata her sıfatı ile karşı çıktığı aşikar değil mi?
Her köprüye, her yola, her yatırıma, her projeye, “ne gerek var canım” demesi ile ünlü, başka hangi siyasi parti var Allah aşkına?
He, ille de müze ise, CHP müze olsun.
Biz de işimize bakalım!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam