Şüphesiz ki Kahraman Türk Ordusu, 25 gündür
Zeytin Dalı Operasyonu'nda destanlar yazdı. Yine hiç şüphesiz ki Şanlı Ordumuz, yerkürenin en cesaretli ordusu. Ancak şu da bir gerçek ki,
savaşların rengi değişti. Tipi değişti, şekli ve şeması değişti. Artık karşımızda mertçe savaşan bir düşman yok. Hatta bir Ordu bile yok!
Kahpece, sinsice, haince hareket eden bir kiralık katiller sürüsü ve hiçbir vicdana sahip olmayan, ideolojik idyotlar sürüsü var!
Hani Köroğlu destanında bile denir ya:
“Mert dayanır, namert kaçar..” işte durum bu. Mehmetçik ile göğüs göğüse gelmekten korkan, uzaktan, uluslararası ağababalarının ve tasma sahiplerinin ellerine verdikleri silahlar ile bir şok atış, sonra da kaçış taktiğini uygulayan, korkudan yeraltlarında yaşayan, köstebek ruhlu, sansar sürüsü var!
Asimetrik savaş, taşeron savaşçılar.
Gerçekler bunlar işte!
Düzenli ordular, her türlü arazi şartlarında, karşılaştıkları düşman birlikleri ile mücadele için yetiştirilirler. Sorun da burada işte,
Arazi Şartları! Ancak şu an arazi şartları yok. Meskun mahal şartları var.
Şehir içi savaş!
Bunun için de özel eğitilmiş, uzmanlaşmış ve dünyada bu savaşa girerek galip gelmiş tek bir kolluk kuvveti var:
PÖH, JÖH!
Diyarbakır, Tunceli, Mardin ve nice “özyönetim” fantezilerini, hendekçi teröristlerin başına yıkan kahramanlar. Ve şimdi bu kahramanlara yine iş düştü. Şehir savaşları tecrübe ve profesyonellik gerektiren bir savaş türüdür. Misalen eskiden mayınlar vardı. Arama aleti ile bulunur imha edilirdi! Nerde? Arazide!
Bugün ise sinsi
EYPler var! Bulmak için alet yok, tecrübe, dikkat ve dediğim gibi profesyonellik gerekir. Zaten dünyanın her yerinde bu tip mücadeleler için, ordunun, polis teşkilatının ancak özel seçilmiş ve eğitilmiş ancak bir avuç personeli olur!
Örneğin Alman Polis Teşkilatı’nın toplam özel TİM personel sayısı 1700 civarındadır (asıl rakamları gizli tutsalar da, bunu geçmez), bir de ordularının içinde KSK (Kriz Özel Kuvvetleri) olarak bir tümen vardır!
Bizim sadece
PÖH sayımız 20000 civarlarında, bunlara daha
JÖH,
JÖAK, sayıları eklenmedi,
ÖKK ise hepsinden ayrı. Büyük avantajımız şu ki, bu güçlerin %80, tecrübe sahibi!
Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle nasıl savaşılır ve siviller nasıl korunur, bunun kitabını Sur’da yazmış arslan parçaları var…
Şu anda
Afrin’de yaşananları genç uzman çavuşumuz şöyle dile getirmişti; ‘
50 metreden görüntü alıyoruz, silah göremediğimiz için vurmuyoruz, ta ki 5 metreye kadar yaklaşıp onlar bize sıkmaya başlayana kadar!’
Allahım, tek bir sivilin saçının teline zarar gelmesin diye kendi canını hiçe sayan Ordu bu Ordu. Ve öyle bir ordunun,
Dünyada bir timsali daha yok!
Ancak, orada olup bitenleri hakikaten çok iyi anlamamız lazım. Yapılan tahkimatları, kuleleri, bomba ya dayanıklı tünel sistemlerini gördük. Emin olunuz, eğer biz bu operasyonu yapmasaydık, bahara kalmadan Kilis, Hatay, Şanlıurfa’yı müdafaa etme durumunda kalacaktık!
Bundan sonraki taktikleri elbette komuta kadememiz bilir, lakin tahminen, ağır silahlar ve uçaklar ile ağır hedefler imha edildikten sonra, Ordu araziyi halledip çevre güvenliğini aldıktan sonra, işin uzmanları da meskun mahalleri halledecektir!
Böyle de olması gerekir!
Ve Mümbiç de neler olacak diye soranlar var. Emin olun, hiç bir şey olmayacak. Hatta ellerde bayraklar ile karşılanacak ordumuz. Ne ABD, ne Rusya, asla Türkiye ile savaşmayacaktır.
Asıl mesele başka. Çok başka… çünkü asıl varlığı israf olarak tartışılan kurum
NATO! Bu konuyu ilerde ele alacağız İnşaAllah..
Ve TÜRK ibaresi!!!
Geçen hafta ihanet odakları odalar ve birliklerin kafalarına, çok geç kalmış da olsa balyozlar indi. Ve daha da ileri giderek bu çakma Kemalistler
“Türk ibaresini kaldıracaklar” diye çirkin bir algı operasyonuna başladılar.
Hayır! Türk ibaresine karşı kimsenin alerjisi yok. Ama bu ibareyi sizden korumaya ihtiyaç var!
Çünkü siz,
Türk ibaresini kullanarak, Türkiye’ye, Türk Milletine İhanet ediyorsunuz. Türklüğün
T si yok sizde. Siz, güya muhalefet adı altında- ki, bir meslek kuruluşunun siyaset ile ne işi olur, o da ayrı bir soru da, işte bu bahane ile ihanet ediyorsunuz!
Bu milletin yararına yaptığınız hiç bir şey yok, hiçbir icraat yok, hatta o kadar vatan ve millet düşmanısınız ki, 3. Köprüyü çizen mimarları meslekten ihraç ettiniz. Hayır, siz Türk değilsiniz, bu ibareyi de asla hak etmiyorsunuz. Bu devletten size verilen imtiyaz ve gelirleri de hak etmiyorsunuz!
PÖH, Sur’da bir gedik açtı. Şimdi ise Afrin’de!
Eminim ki, her zaman olduğu gibi, Allah rızasını gözeterek, sivilleri kalkan değil, sivillere kalkan olarak, hakkı üstün tutarak, uğraşlarından alınlarının akı ile çıkacaklardır!
Allah yiğitlerimizin yar ve yardımcısı olsun!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam..