Biz çok enteresan bir toplumuz.
İç siyaset döngüsü bize öyle cazip geliyor ki, dünyada olup bitenleri ya görmüyor ya da görmezden geliyor, veyahut da umursamıyoruz.
Mesela, K. Irak’ta neler oldu?
Sayın Yaşar Güler, kilidin kapandığını açıkladı.
Suriye’de PKK hangi ad altında olursa olsun, İsrail desteği ile Müslüman mezralara saldırmaya başladı.
ABD, Rusya ile Çin ile her an savaşabiliriz der, ki bu mutlak 3. Cihan harbi demek olur.
ABD’nin bunak eski ve şimdilik halen başkanı, Biden, giderayak dünyayı kaosa sokma peşinde.
Yani ortalık her an infilak edecek barut fıçısı.
Ama biz neleri konuşuyoruz?
Laiklik, Cumhuriyet, Türk/Kürt, Sünni/Alevi meseleleri.
CHP’nin DEM’e, dolayısıyla PKK’ya desteğini.
Konser yolsuzlukları.
Kreş krizi.
İmamoğlu densizlikleri.
Disiplinliz teğmenleri.
CHP’nin saray entrikalarını.
Ne güzel İstanbul be.
Yahu, dünya da yer yerinden oynayacak, burnumuzun dibinde dünya savaşı çıkacak, ama kimsenin umurunda değil.
Gerçekten bu fantastik akıl, sadece bizde var.
Acaba hiç kendinize şunu sordunuz mu:
Hadi dünya savaşı koptu.
Bize de düşman gelirse, acaba hangi tarafta olduğumuzu soracak mı, yoksa bodoslama dalacak mı?
Kafamıza yağacak olan bombalar, acaba kendini laik diye adlandıran kesimi teğet mi geçecek?
Geçmeyecek!
Çünkü ne mermi, ne bomba, ideolojik tercih ayırmaz, ayırmayacak.
İşte o zaman, her akşam çıkıp eğlenme keyfiniz ne olacak?
Elinizde bilmem kaç bin TL lik aygıtlar ile caka satmalar ne olacak?
Zahmet etmeyin, ben deyivereyim, hayal olacak, hayal.
Gelen zaman, çetin olacaktır, hem de öyle böyle değil.
Çünkü dünya, geleceği için çok fazla öngörülemezler var şu anda.
Giden ABD başkanı bir dert, gelecek olan bin dert.
Biri bunak, biri sosyopat, kibir abidesi, şovenist, ne yapacağını kimsenin kestirebilmesi mümkün bile değil.
Avrupa’nın ekonomik lokomotifi Almanya, ikinci cihan harbiden sonraki en darboğaz günlerini yaşıyor, dev şirketler bile zorda, darda.
Hal ve Ahval bu iken, bizim yapmamız gereken şeyler, bu durumlara hazırlanmak iken, bizim yaptığımız, uğraştığımız şeylere bir bakar mısınız?
Maalesef tarih tekerrürden ibarettir, derler ya, aman ha, sakın ha, bu kez de tekerrürden ibaret olmasın!
Gaflet ve dalalete, iç siyaset çekişmeleri döngüsüne kapılmadan, bu rehavetin içinde boğulmadan, olabilecek ihtimallere hazırlıklı olalım, yapmamız gerekenleri yapalım ki, gafil avlanmayalım.
Çünkü, aman dikkat...
NATO hiç olmadığı kadar Türk Ordusuna övgüler dizmeye başladıysa, ben bunun arkasında hinlik sezerim.
Ben de bilirim, popülist söylemler ile, bir şekilde iç siyaset konularına odaklanmasını, ama konu da, sorun da, çözüm bu değil ki.
Evet keyifli olur, kale boş iken ayağımın önüne gelen pası 90 dan takıp, goller atmaya da, mesele benim keyif almam değil, hepimizi bekleyen geleceğe hazırlıklı olmak.
İnanıyor ve biliyorum ki, devletimiz, hükümet, her ihtimali göz önünde bulundurarak önlemlerini almıştır, alıyordur.
Çok hareketli, ve çeşitli platformlarda, mecralarda yürütülen bir arka kapı diplomasi, baş döndürücü hızla icra ediliyor.
Ah, bir de milletimiz ufkunu biraz açabilse...
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam