Ne oldu ne olmadı

Kimse Gazze'de olup bitenleri unuttuğumuzu sanmasın, kalbimiz de, gözümüz de hep orada ve özellikle de Terör devleti İsrail'in, gerçekten de bir Terör devleti olduğunu, tarihi kanıtlar ile açıklayacak bir yazı üstünde çalışıyorum.
 
Ancak bu, ülkemizdeki olup bitenleri de görmezden gelmeyeceğimiz anlamına gelmez, gelemez.
 
CHP de bir ilk oldu ve mevcut bir Genel Başkan, kurultayda yenildi, isim değişti.
 
Evet, isim değişti, sadece isim!
Kılıçdaroğlu gitti, kendini rezil ederek gitti, yerine Özgür Özel geldi.
Yani aynı nesnenin laciverti.
Çünkü değişen başka bir şey yok.
 
Açılış konuşmalarında, her ikisi de, yani halef de selef de Selamlarını aynı kişilere gönderdiler.
Demirtaş, Kavala ve diğer teröristlere.
Bu net olarak, dediklerimin ispatıdır.
 
Ve hal ve durum böyle olunca, yeni seçilenler de çok başka bir performans beklemek, naiflik olur.
Hatta bir adım ileri gidiyor ve iddia ediyorum ki, bu mevcut ekip, CHP'nin siyasi sonunu getirecek, CHP'yi, ANAP ve DYP'nin olduğu gibi bir tabela partisine kadar düşürecek ekiptir.
 
Seneler önce, çok seneler önce Rahmetli Cem Karaca, mevcut durumu çok güzel analiz etmiş, yetmemiş bir de şarkı yazmış.
 
Buyrun sözlerine bir göz atalım:
Her zamanki köşenizde,
Her zamanki barınızın,
Önünüzde viski ve havuç,
Ve bir eliniz çenenizde,
Kaşınız hafifçe yukarıda,
Bakışlarınız ne kadar bilgiç,
Hiçbirşey üretemeden,
Sadece eleştirirsiniz,
Sinemadan siz anlarsınız,
Tiyatrodan müzikten,
Heykel resim edebiyat,
Sorulmalı sizden,
Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz,
Ama ekonomik politika,
Karılarınızı döverken siz,
Ne kadar bilimselsiniz,
Bu yaz yine güneydeydiniz,
Bol rakı güneş ve deniz,
Herşey bir harikaydı,
Ancak yerli halkı beğenmediniz,
Burda da orda da o aynı barlar,
Hep o aynı yarım porsiyon aydınlık,
Aynı çehreler aynı laflar,
Vallahi hiç değişmemişsiniz,
Burda da orda da o aynı barlar,
Hep o aynı yarım porsiyon aydınlık,
Aynı çehreler aynı laflar,
Vallahi hiç değişmemişsiniz,
 
İşte, şu anki muhalif cephesinin durumu, CHP dahil, tam da bu.
 
Yarım porsiyon aydınlık.
 
Bol, bol ahkam kesmek, her şeyi Mustafa Kemal Paşa ya dayatmak, sıkıyı görünce de aynı kisvesi arkasında saklanıp, ne kadar ahlaksızlık, edepsizlik, hainlik varsa, bu zırhı kullanmak.
 
Kusura bakmayın efendiler, bu iş o kadar basit değil.
 
Her daim kisvesinin ardına sallandığınız Mustafa Kemal, asla ve kata, Vatan hainleri ile kol kola gezmezdi.
Vatanı bölmek isteyenlere, asla meydan vermezdi.
 
Siz bunları yaptınız, yapıyorsunuz, yapacaksınız.
Üç beş oy uğruna satmadığınız hiçbir ilke, hiçbir değer yok.
Hırs, ihtiraslarınız gözünüzü bürümüş.
 
Daha bir kaç ay önce, Türkiye Cumhuriyeti'nin başına layık gördüğünüz, ve "Sayın Cumhurbaşkanım" diye pohpohladığınız Kılıçdaroğlu'nu hunharca harcadınız.
Belki bu bile, ondan kurtulmak için yaptığınız bir planın dahili idi, bilemeyiz.
 
Fakat bildiğimiz şu, siz bu kafayla gitmeye devam ederseniz, başınıza gelecek olan isim, her kim olursa olsun, yani Özel mi, İmamoğlu mu, o, şu, bu mu, hiç fark etmez, en iyi ihtimalle yerinizde sayar, ancak galiba, kendi kendinizi siyasi önemsizliğe itersiniz.
 
Ne bir az ne bir fazla, durum bu.
Halen, herhangi bir proje üretmeden, ortaya bir vizyon koymadan, yani iktidara ciddi bir alternatif olmaksızın devam ederseniz, olacağı budur.
Ama tabii CHP'yi de anlamak lazım.
Ne ederse etsin, bir kitlesi var.
İnadına her şeyi kabul eden bir kitle, baldıran zehrini içse de, vazgeçmeyen bir kitle.
Eh, sahil kısımından gelen gelirler de var, İş Bankası gelirleri var...
 
İktidar ile kim uğraşacak?
Muhalefet olmak daha rahat.
 
Her şeye itiraz etmek, kötülemek, ama ciddi bir alternatif ortaya koymamak, çok daha rahat.
Bu ara, kim kime entrika kurmuş sorusunu düşünürken, herkes nedense sadece CHP içine bakıyor.
 
Ancak CHP dışında olanlar daha enteresan.
Mesela Meral Akşener?!
 
Yani belki de CHP'nin yeni Genel Başkanı İmamAkşenerÖzeloğlu gibi bir şey de olabilir.
Made in Pensylvanya.
 
Bu ara, Zafer Partisi Ve Ümit Özdağ'ı da pas geçmek olmaz.
Hem partisinin ve bilhassa kendisinin, geçmiş aylarda, ta ki insanlara saldırmaya varacak kadar yaptıkları ırkçılık ve Arap düşmanlığı, sanki tam da bugünler için biçilmiş kaftan gibi durmuyor mu?
 
Halen bu saptırmış zihniyet, ellerine geçen her fırsatta, Arap düşmanlığı yapmıyorlar mı?
Bu ülkede de dünyada da olup biten hiçbir şey asla tesadüf değildir.
 
Kendi sesinden başka sese tahammül bile edemeyen bir İsrail, sizce, defalarca MOSSAD ajanları ile görüştüğünü, gevrek gevrek kabul eden Ümit Özdağ ile bu oyunu daha öncelerden planlamış olamazlar mı?
 
Ancak şu kadarını söyleyeyim, bu ülkede halen Anadolu irfanı denilen bir şey var.
Ve bu millet, hiçbir şeyi unutmaz.
İyiliği de, kötülüğü de.
 


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam 
OGÜNhaber