Evet, Kutluyorum, sizi, bizi, hepimizi!
Sonunda olması zorlanan şeyler oldu, oluyor, olacak.
Sapkın, cani, serseri, vahşi, hiçbir ahlaki değeri olmayan, insanlıktan sıyrılmış, hayvanların dahi yapmadıklarını yapan, aşağılık, psikopat, manyak, sapık bir gençliği yarattık, topluma saldık.
Hepsi birer serseri mayın gibi, pimi çekilmiş ve ne zaman infilak edeceği belli olmayan bombalar gibi aramızda dolaşıyorlar.
Küçücük çocuğa kıyanı mı desen, ona buna bıçak sallayan mı desen, sokakta yürüyen kadına tecavüz etmek isteyen mi desen, polise sıkan mı, vuran mı, Şehid eden mi desen, eşini vuran mı desen, öz kızı ile ilişkiye giren mi desen, bir kızı parçalayıp annesinin önüne atıp, kendini geberten mi desen?
Ha, bu nasıl bir üslup derseniz, böyle bir üslup.
Çünkü herkese anlayacağı dilden, çünkü herkesin bir sabrı var, bir katlanma sınırı var.
Çünkü ben bu devirden nefret ettim artık.
Etimle, kemiğimle nefret ettim.
Ve şimdi yazacaklarımdan da kimse gocunmasın, herkes üstüne alsın, çünkü bunların suçlusu biziz, biz, hepimiz, sen, ben, o, onlar!
Cumhuriyet kurulduğundan beri, bu milletin irfanını almak için uğraşanlar, dini değerlerini baskılayanlar, eğitim yerine doktrin dayatanlar, dogma dayatanlar, eğitim sisteminin köhnemiş halini umursamadan, ideolojik körlük, saplantılar ile hareket edenler, bunu da marifet sayanlar.
TV lerde, Sinemalarda, yıllardır, onyıllardır, her türlü sapkınlığı, caniliği bu millete, her Allah’ın günü zerk edenler...
Dine, ahlaka müzmin karşı çıkanlar, ama içki içmeyi, zina yapmayı, fuhuşu ilericilik olarak görenler, cinsel sapkınlığı destekleyenler, ayyaşlığı övenler...
Diğer yandan, tam tersi, gençliğe ılımlı davranmayan, yaklaşmayan, dışlayan, güya dini otoriteler...
Nefret vaazleri verenler, toplumu gerenler, mezhepçilik yapanlar, toplumun sinir uçlarını kaşıyanlar...
Siyasi ikbali için, popülizm yaparak kitlelerini radikalleştirenler, insanları kutuplaştıranlar…
Cani, sapık başka taraftan ise, hele de muhafazakar görünüyorsa, günlerce üstünde tepinirken, kendi içlerinden olunca üç maymunu oynayanlar...
Yeter ki çocuğu sussun diye eline telefon sıkıştırıp, o çocuğu, nerelere varacağı hiç belli olmayan içerikler ile baş başa bırakan veliler.
Evde muhabbet yerine, eline aygıt alıp, dünyadan kopanlar, aile mevhumunu katledenler.
Çocuğunun sosyal çevresini merak etmeyen, aslında da umursamayanlar...
Elinde iktidar olduğu halde, eğitim sistemini, müfredatını, bilinçli, eğitimli, ahlaklı, saygılı nesiller yetiştirecek hale getirmeyenler.
Getirmek istediği zamanda, ona canhıraş muhalefet edip, mani olanlar...
Gençlere nasihat vermeyen, başlarını boş bırakan büyükler, örnek olamayanlar...
Bir yerlere lüks siteler dikmek ile uğraşıp, arka sokakları, ara sokakları unutanlar.
Mahalle kültürünü öldürenler!
Komşuluk mevhumunu öldürenler, herkesi, herkese yabancı kılan, akrabalık bağlarını bile indirgeyenler...
Yani evet, siz, biz, hepimiz, herkes.
Hepimizi Kutluyorum.
Bravo bize, gerçekten de bravo.
Diyecek başkaca da bir şey yok!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam