Kılıçdaroğlu/Almanya ilişkileri

Avrupa da gazeteciler, "yaz deliği" diye bir terim kullanır ve üçüncü sayfa haberlerini bile sürmanşetten verirler! 

Rahatlar! Siyasiler de tatilde, olay da yok...Yaz deliği işte!

Ama heyhat, bizde öyle mi? Ya kendi içimizden olarak gözüken birileri densiz densiz konuşup bir anda ortalığı velveleye verir, ya hiç bitmeyen laiklik mevzuları, kılık kıyafet konuları başlar, ya da bu ülkenin Ana muhalefet lideri, Alman dergisine "Türkiye de can güvenliği yok" der ve hemen ertesi gün Antalya da "çok güvenli bir yer" diye, 20 saat içinde çark eder! 

Evet, konumuz da aslında tam da bu zattı zaten değil mi? 

CHP'nin başına gelmiş geçmiş en beceri özürlü Genel Başkanı!

Bu zat, zaten uzun zamandan beri, aslında kimin çıkarlarına hizmet ediyor, biliyoruz tabii! Batı'nın, özellikle de Almanya'nın!

Kankisi Schulz da SPD'nin başına geçince, "Türkiye'deki kardeş partimiz CHP ile Demokrasiyi nasıl güçlendiririz, onun planlarını yapacağız" demekten hiç de çekinmedi!

İşte o meşhur "adalet" yürüyüşü sonrası Kılıçdaroğlu'nun iki hafta boyunca karabatak olmasının sebebi tam da bu olsa gerek! 

Almanya'dan gelen yeni kaos planlarının detaylarını görüştü! Sessiz sedasız, gayri resmi! 

Emirler'ini aldı ve hemen işe koyuldu! 

Atatürk büstüne saldırmalar, kıyafetime dokunmalar, Maçka parkı meselesi, 2019 da sayın Cumhurbaşkanını devirme fantezileri ve sonunda, Türkiye'yi güvensiz bir muz cumhuriyeti ilanı! 

Bunların hepsinin Almanya'da muadili, Sigmar Gabriel ve Martin Schulz ve mecburen de Angela Markel!

Yapmadıkları azgın saldırı kalmadı! Alman basının %99 u da bir üstüne bin kattı ve Alman halkı resmen düşman edildi Türkiye'ye, Gurbetçi insanımıza ve şahsen tabii Sn. Cumhurbaşkanımıza! 

Eş zamanlı yürütülen bu algı savaşının hedefi belli: Türk toplumunu ikiye bölmek. Öyle kaosmuş falan, bunu başaramayacaklarını gayet iyi anladılar! 

İşleri sadece insanlarımızı ikiye bölmek

Laiklik, anti laiklik üzerine kurgulanacak bu algı. Çünkü maalesef bu devlette halen böyle bir sorun var. Aslında güncel hayatta yok da, birileri var olmasını istiyor işte! 

Çünkü bu toplumu etkileyebilecek başka hiç bir konuları yok. Olmadığını yine kendi elleri ile hazırladıkları 15 Temmuz Darbesinde çok güzel gördüler!

Almanya Sn. Cumhurbaşkanı nı şahsi hedef edeli iki yıl geçti. Ve ne ettiler ise başaramadılar. Onun içindir ki 8 seçim kaybetmiş olsa da, hatta referandumu almasına kesin gözüyle baktıkları ve bunun için kendi ülkelerinde bile ellerinden geleni yaptıkları referandumu bile kaybeden Kılıçdaroğlu'na bel bağlamaktan başka çareleri kalmadı!

Besledikleri PKK yok olmaya yüz tuttu. Ancak sınır ötesinde etkililer, içerdeki kravatlı teröristleri de ceza evinde, onlardan da ümit yok, yolladıkları ajanlar tek tek avlanıyor. Can Dündar da ancak Avrupada az biraz işe yarıyor... 

Ee denize düşen, yılana sarılırmış! 
Bunlar da işte Kılıçdaroğlu na!


Ancak şöyle bir meselede var!
Enis Berberoğlu!!!

MİT tırları ihanetini tek başına kabullenmeye hiç niyeti yok gibi. Kılıçdaroğlunun yürüyüşü bile kesmemiş kendisini. Her an o CDleri kendine kimin verdiğini yumurtlayabilir! 

Öyle olursa da Kılıçdaroğlu Silivri'ye bilet almak zorunda kalır. Zaten pek çok darbeci General de onu töhmet altında bıraktı...

Yani Kılıçdaroğlu için urgan daralıyor! Uykuları kaçıyor! 

Almanya bence bu kez de yanlış ata oynadı!
Bekleyip göreceğiz!

Dua ile Vesselam
OGÜNhaber