Hedef de Emniyet Teşkilatı var. Maksat, Teşkilatı yıpratmak, töhmet altında bırakmak ve itibarını zedelemek.
Peki konu ne?
Konu, son zamanlarda bir şekilde artan ve gündeme gelen polis intiharları!
Şimdi buna buldukları iftiraya gelelim.
"Dini tarikatlardan kadroya yeni memurlar alınsın diye, memurlar intihara zorlanıyor!"
Tahmin edeceğiniz üzere, bu zırvanın Merkezi muhalefet kanadı ve FETÖcü hesaplar!
Pes!
Bu kadarına da artık ancak pes denilir, aslında söylenecek çok şey var da terbiyem müsaade etmiyor!
İntihar olayları var mı?
Var.
Her biri bir trajedi. Her birinin de nedenleri, teker, teker incelenmesi, soruşturulması gerekir.
Bu tartışma konusu dahi olamaz.
Ancak, bu gibi bir şeylerden, böylesi bir iftira çıkartmak, ancak ve ancak alçaklık olabilir.
Polislik, zor, çok zor bir meslektir.
Her, "ben polis olacağım" diye yola çıkanın da ilelebet bu meslekte kalacak, kalabilecek diye bir kaide de yok ayrıca.
Çalışma saatleri, şartları zor.
Her gün görevde yaralanma, hatta ölüm riski var.
Hakaretler, münakaşalar, kavgalar, günlük rutin.
Polis, her gün, insanlığın en aşağılıkları ile muhatap.
Toplumun dışladıkları ile muhatap.
Hırlısı, hırsızı, psikopatı, sosyopatı, katili, manyağı, sapığı, serserisi, suç makinesi.
Hepsi ile muhatap olan polis. Ve her gün, her gece, muhatap olan polis.
Üstelik, görev esnasında gördükleriniz, tanık olduklarınız…
Cinayet kurbanları, darp kurbanları, kapkaç, soygun mağdurları ve günaşırı size söylenen yalanlar.
Hiçbir suçlu, doğruyu söylemez çünkü.
Bu, başlı başına bir stres.
Bir de tabii, ast/üst meselesi var, kişisel İlişkiler var, anlaşmazlıklar var.
Görev yeri sorunları var.
Yani bu meslek zor zanaat.
Her babayiğit de dayanamaz.
Üstelik bu sorunlar yeni falan da değil. On yıllardır var bu sorunlar.
Sorunlar tabii ki insan kaynaklı.
İnsanın olduğu her yerde, hata da olur, sorun da olur. İşin doğasında var bu.
Bazı insanların, tüm bunlara dayanma gücünü bulamayabilir.
Üzücü de olsa, maalesef gerçekler de bunlar.
Polis akademileri, daha önce de yazdığım gibi, 2016'dan bu yana, kapasitelerinin dört, hatta beş kat fazlası bir performans verdiler, veriyorlar.
Elbette eğitim belli bir standartlar içerisinde, müfredata uygun olarak icra edilmekte.
Şahsa özel bir eğitim olması, işin tabiatı gereği imkânsız.
Belki, ileriye dönük olarak, alımlar öncesinde, şimdi uygulanan test kriterlerine ek olarak bir de daha kapsamlı bir psikolojik analiz yapılabilir.
Böylelikle de mesleğe girme yatkınlığı daha da net bir şekilde anlaşılabilir.
Bunun formülü devletimizde muhakkak vardır.
Ancak tekrar etmekte fayda var, bu olaylar ne kadar üzücü olursa olsun ne kadar trajik olursa olsun, bunların üzerinden, bir karalama kampanyası çıkartmak, insanlık bakımından bir çukurluktur.
Şerefli ve de son derece başarılı Emniyet Teşkilatını töhmet altında bırakmak, en hafif tabiriyle alçaklıktır.
Emniyet güçleri bu ülkenin huzurunun garantörüdür, yılmaz bekçilerilerdir.
Bizler geceleri evimizde rahat uyuyabiliyor isek, gece/gündüz demeden görev yapan güvenlik güçlerimizin sayesindedir.
Elbette her yerde, her kurumda, her alanda olduğu gibi, burada da bazı sorunlar çıkabilir, çıkacaktır da.
Fakat, "dini tarikatlar ve guruplardan" yeni memurlar alınabilsin diye, birilerini intihara zorluyorlar diye bir iftira kullanmak, hainliktir, yalancılığın dik alasıdır.
Bu tür iftira kampanyalarını şiddetle kınıyorum.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam