Evet, hep üç sene zaman, hem Meclis'te çoğunluk varken, erken seçimin yapılması ancak devlete ve millete külfet olur.
Ancak bunlara da bir ders vermek için, baskın bir erken genel ve de yerel seçime giderdim!
Bu son cümlenin altını kocaman ve kalın çiziyorum!
Genel ve yerel seçim!
Hem de Ocak ayının ilk haftasonunda!
Emin olun, bu açıklandığı günden itibaren, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, tüm muhalefetin biyokimyaları tarumar olacak, psikolojileri bozulacak, "yav şimdi ne gerek var, böyle iyiydik ya" ya varan açıklamalara bile varacaktır.
Çünkü yaptıkları sadece kuru gürültü. Safi rüzgar. Halk tabiriyle sinyalcilik.
En başa yine Kılıçdaroğlu'nu koyalım.
Aday olabilecek mi?
Nerde onda o cesaret!
Peki ne olacak?
Ya bir AK Partisi eskisine el pençe duracak, ya da sağda solda kim varsa ona minnet edecek.
Bu duruma göre de "CHP iktidar olacak" deyimi, sadece gülünç oluyor.
Daha çıkarabilecekleri bir aday yok.
Uygulayabilecekleri bir strateji yok.
Bir program yok, yok, yok, yok!
Ancak kenetlendikleri bir ortak nokta var, o da Erdoğan nefreti.
Bunun bir adım ötesine gidemediler daha.
Eh bir de o çoook güvendikleri Biden amcaları daha yemin bile edemeden bu seçime tarih verilirse, bunların alayı, başları kesilmiş tavuklara dönecekler.
Yahu neyinize güveniyorsunuz?
CHP'de İyi Parti'de iç savaşlar ile sarsılıyor, hatta çatır, çatır çatlıyor.
HDP'nin zaten işi bitti bitecek.
O AK Partisi eskilerinin kurdukları partilerden de hiçbir cacık olmaz.
Yani bir baskın erken seçim kararı, Muhalefeti sekiz şiddetindeki deprem gibi sarsar, hatta enkaza çevirecektir.
Aslında yaptığı görevler münasebeti ile bir devlet terbiyesini almış olması gereken Kemal Kılıçdaroğlu, bundan aslında hiç de nasibini almadığını gösterdi bize.
Tüm teamüllere aykırı olarak, daha henüz seçim sonuçları kesinleşmemiş, resmîleşmemiş olan Joe Biden i tebrik etmek için ışık hızı ile hareket etti.
Efendi, evvela resmî sonuçlar beklenir.
Sonra ülkenin başında olan insanın tebrik etmesi beklenir.
Daha sonra sıra sana gelir ve tebrik edersin.
Bu vakitsiz, yakışırı kalmayan tebrik ile sen ancak nasıl bir zavallı olduğunu ortaya koydun.
"Abi nolur bir el atın da biz de bir iktidar olalım ha!"
Demekten bir adım öteye gitmedi bu davranış.
Yani bir yandan erken seçim diyeceksiniz, diğer yandan da elin gavurundan keramet bekleyeceksiniz!
Bu ara, bari içinizde bir karar verin, seçim olsun mu, olmasın mı diye.
Çünkü bakın, CHP İl Başkanı ne demişti;
"Erken seçim olmaz, daha Türkiye'yi yönetecek safhada değiliz!"
Bencede değilsiniz ve hiçbir zaman da olmayacaksınız.
Çünkü necip Türk Milleti, yerli ve milli olana oy vermesini bilir.
Tıpkı, daha seçilmeden elini, avucunu yaladığınız dış güçlerin güdümünde olan sizlere, oy vermemeyi de bildiği gibi.
Şimdi bırakın şu erken seçim diye ortalığı bulandırmayı da kendi iç meselelerinizi bir halledin.
En azından, Sayın Erdoğan'ın karşısına çıkacak kadar cesaretli bir lider bulun, sonra konuşuruz.
ABD seçimlerine gelince.
Bu saatten sonra, bizim için gelen Ağam, giden Paşam.
Ha Ali Veli, ha Veli Ali.
Değişen hiçbir şey olmaz.
ABD dün de dostumuz değildi, yarın da olmayacak.
Eski bir halk tabiri ile değişen tek şey fiyatı!
Bizim kaderimizi ABD belirlemiyor artık.
Evet zor ama, artık bu realiteye herkes bir alışmalı.
Çünkü hiçbir şey eskisi gibi değil ve de olmayacak.
Ne dünya eski dünya ne dengeler eski dengeler. Ne de Türkiye, eski Türkiye.
İlle de Batının uşaklığına talip olan bizim içimizdeki mankurtlar da buna alışsa iyi olur.
Aksi takdirde, siyaseti ancak bir başka ülkede yapmak zorunda kalacaklardır.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam