Erdoğan hayranıyım

En azından, ABD başkanı Trump’dan.
Daha önce kızı da bu itirafı yapmıştı.
Ben eminim ki Trumplar komple Erdoğan hayranı.

İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer de tam da bu!

Düne kadar, ABD için yanıp, tutuşanlar, Türkiye hakkında iki söz söyleyince ABD başkanlarını Mesih ilan edenler, şimdileri, ya yapılan diplomatik manevraları ve bunların getirdiği zaferleri ve kazanımları görmezden geliyor ya da akıllarınca ti ye sarmaya çalışıyor. Aşağılıyor!

Hele CHP?

Dünyadaki yörüngeleri şaştı sanki!

Hem kendileri hem trolleri, Sayın Başkan’a, ailesine etmedikleri hakaret, iftira, küfür kalmamıştı.
Bugünlerde ise takmışlar bir mektuba!

Hatta Genel Başkanlık koltuğunu işgal eden kişi, son gurup toplantısında tamamen kendin geçti.

Hadsizliğin, utanmazlığın en çukur örneğini sergileyerek, “Bu ülkede yerin yok” diye tehditler bile savundu.

Tam bir cinnet hali!

Bırakın devlet terbiyesini, hiçbir terbiyeye, hiçbir adaba, hiçbir insanlığa sığmayacak hakaretler salvoları bıraktı.

Kime?
Güya mektup meselesinde hakaret edildiğini savunduğu Sayın Erdoğan’a!

Sayın Kılıçdaroğlu, siz içinde kaç kişilik barındırıyorsunuz acaba?

Sizin ve avanenizin, 2013’den beri gerek zatı Devletlerine gerek ise ailesine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına ettiğiniz hakaretlerin, küfürlerin, iğrençliklerin, iftiraların yanında, o mektupta yer alanlar, devede kulak olmaz be adam!

Kaldı ki o mektubun cevabı Barış Pınarı Harekatı oldu!

Daha üst bir perde, daha kesin ve keskin cevap olamazdı!

Zira bakınız, delegasyonları geldi, süt dökmüş kedi gibi, Türkiye için önemli ne varsa, yazılmış bir anlaşmaya imza attı!

Hülasa, Soçi de aynısı Ruslara dikte edildi ve imzalandı!

Siz, halen bir mektupta takıldınız kaldınız.

Ama tabii kabahat sizde değil, size bunları izah etmeye çabalayanlarda.

Beyhude uğraş çünkü.
Kapasite yok, yetersiz.

Diplomasiyi, ABD’nin, AB’nin emirlerini alıp, kendi ülkesini zarara sokmak sananlara, Batılı liderciklerin önünde, el pençe divan duranlara, omurgalı ve şahsiyetli dış siyaset nasıl olur, onu izah etmeye çalışıyoruz.

Beyhude uğraş!

Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede kimin yeri yok biliyor musun?

Üniversitelerden, ellerinden tutup, gençlik teşkilatları denilen yerlerde, militanlaştırılan teröristleri, TBMM'ye getirerek şov yaptıranların yeri yok!

Sonra bunlar TSK tarafından etkisiz hale getirildiğinde, mezarlarına koşupta zırlayanların yeri yok!

Partilerini terörist kuluçkası haline getirenlerin yeri yok!

Üç beş oy uğruna, HDPKK ile aynı safa girenlerin yeri yok!

Haysiyetten bahsediyordun ya, Meclis'e, bir HDP teröristi tarafından “Sayemizde oturuyorsunuz o koltuklarda, haddinizi bilin” diye azarlanıp, buna ses çıkaramayanların yeri yok!

Terör örgütünün yardım ve yasakçıları, makamlarından alındıklarında, ayaklarına koşup, şov yapanların yeri yok!

Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi, marjinal sol gurupların yuvası haline getirenlerin yeri yok!

YPG’ye, PKK’ya “Barış isteyenler” diyenlerin yeri yok!

FETÖcü darbecileri alkışlayan, alkışlatan, cansiperane savunanların yeri yok!

Sayın Gökçek ile kısa bir sohbet ettik, “Başkanım siz CHP uzmanısınız ya, bu 'Erdoğan'ın fanıyım' lafından sonra, CHP de telefat olmuşumudur?” diye sorduğumda, gülerek “muhakkak” cevabını vermiştir!

Eminim ki çoğuna inme geldi.

“Senatoya gidip konuşmalıydı” diyenlere, Senatörler ayağına geldi. Ve hepsinin suratlarına baka, baka, bizce kim terörist, kim değil, anlattı!

Hatta adeta suratlarına vurdu!

Türkiye bu ziyaretten de istediklerini alarak dönecektir.
Birileri de kuduracaktır.



Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber