İlk ve en önemli konuyla başlayalım.
Bana bizzat denk gelmedi de kuşağımıza çok geldi.
Birileri, sinsi bir oyuna soyunmuş.
Etraflarında hulul edebilecek kişilere telkinde bulunurlarmış.
"Soylu, Jandarma ve Polisle darbe yapacak, Erdoğan'ı indirecek, kendi geçecek!"
Yalan bu!
Alçaklık da bu!
Belli ki bir yerlerde birileri Darbe fantezileri kurmaya başlamış ve millete, aman karşı gelmeyin, bak Soylu yapacak, diye subliminal mesaj vermekteler.
Bre alçaklar, kendi kaderini Sayın Erdoğan'ın kaderine bağlayan Sayın Soylu'yu mu buldunuz, bula bula!
Bu nasıl bir densizliktir, nasıl bir aymazlıktır.
Hem Sayın Soylu'yu, hem gözbebeğimiz Jandarma ve Polis teşkilatımızı töhmet altında bırakmak, acaba şerefsizliğin, alçaklığın hangi seviyesidir?
15 Temmuz'da canlarını ortaya koyan kahramanlara çamur atmak isteyenler, ancak ve ancak adilikte, sinsilikte sınır tanımayan FETÖcülerdir.
Hiç kimse, böylesi bir saçmalığa kulak dahi asmasın, hatta denk gelenler derhal 155'e ihbar etsinler.
Bir diğer konu da bizim çok özgürlükçü, medyacılar.
Hani şu, her fırsatta hükümete, devlete saldırmayan herkesi "yandaş" ilan eden tayfa.
Meğerse, alayı Fondaşmış.
İstedikleri de demokrasi değil, Fonokrasi imiş.
Beşinci kolun bizzat kendileri imişler.
Eski bir Alman atasözü der ki; Kimin ekmeğini yersem, onun şarkısını söylerim.
Yani siz, okyanus ötesinden gelen paraları "fondip" yapacaksınız, ama "bağımsız basınız" ayaklarına yatacaksınız?
Kusura bakmayın da buna çocuk bile inanmaz bu devirde.
Herkesi suçladığınız yandaşlığın siz ileri seviyelisini yapıyorsunuz, kaleminizi satıyor, parayı verenin düdüğünü öttürüyorsunuz.
Ancak acı bir gerçek şu ki, ne yaparsanız yapın, sizi her halinizle kabullenen bir kitle var bu ülkede.
O kadar ki, yalanın yalan olduğunu bile, bile canhıraş savunacak kadar da ideolojik körler maalesef ve olup bitenleri muhakeme etme yeteneğini de yitirmiş vaziyetteler.
Bu da bizi diğer bir vahim olaya sürüklemekte.
Türkiye bir Müslüman yurdu.
Her karışı şehid kanları ile yıkanmış, evliyalar, Peygamberler diyarları ile dolu bir İslam yurdu.
Ve sene 2021.
Ve daha hala, isimlerini vermeyeceğim, reklam olmasın diye, ancak o malum medya üzerinden, devirleri çoktan geçmiş dinazorlar, yetiştirdikleri istedikleri gibi, İslam dinine, insanlarınızın kutsallarına, din adamlarına ve aslında kendileri gibi düşünmeyen herkese, istedikleri gibi saldırabiliyor, hakaretler edebiliyorlar.
Karşılığında ise hiçbir yaptırım ile de karşılaşmıyorlar.
Ancak bu Müslüman yurdunda, ne hikmetse, harama haram demek, helala helal demek yasak olmuş.
Ayet okumak, tevsir etmek yasak olmuş.
Görevini yapan din adamları anında linçi yiyor.
Yahu biz nasıl bir toplum olduk Allah aşkına?
TV'lerde, yufkacıya kaçan eltiler popüler oluyor.
Çocuğunun kocasından değil de komşusundan olduğunu öğrenen hilkat garibesi, sevinç çığlıkları atıyor.
Kocası ve yeni sevgilisi ile bir olan kadın, eski sevgilisini öldürtüyor…
Gerçekten de bu ülkeye ne oluyor?
Haya, şuur, edep, hak getire!
Kimler, kimleri, kimlerle, nerelerde aldatıyor?
Sorunlar bunlar.
Yahu magazin programlarının en zirvede olduğu zamanlarda bile bu kadar rezillikler yaşanmamıştı.
Bilimum dizilerde, gayrimeşru ilişkiler, topluma zerk edilirse, iki eşti de heyecan olsun diye yufkacıya da kaçar, davulcuya da kaçar!
Ahlak erozyonu tüm şiddeti ile sallıyor bu ülkeyi.
Eskiden, mahremini gizlemek için evinin perdelerini çekenler, bugün eşlerinin müstehcen videolarını TicToc'larda ve başka platformlarda paylaşıyor olmuşlar.
Ne diyeyim, başımıza taş yağmıyor ise, sadece Allah'ın merhametinin, gazabını geçtiğindendir.
Bu sözlerim kimseye değil, herkese.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam