Bu husus, savaşı fitnelemek için de aynen geçerlidir.
Baba Bush, vakti ile ve henüz CIA başkanı iken, Humeyni'yi İran'a instale etmiş, Şaha karşı tiftiklemiş, sonra da ülkenin başına getirmişti.
Saddam Hüseyin'i de tüm vahşete, İran'a karşı harbe, katliamlara fitneleyen yine kendisidir.
ABD dış siyasette uzun süreli ve dirayetli olduğu için, Saddam'ı sonunda Kuveyt'e işgale fişeklerken, uluslararası kamuoyunu da Saddam'a karşı doldurmayı başarmıştır.
Baba Bush, yine CIA'nin başında iken, bir başka önemli figürü de yavaş yavaş inşa etmiştir.
O da Üssame bin Ladin'dir.
Saddam Hüseyin de Bin Ladin de daha sonraları hem Bill Clinton'a ve hem de oğul Bush'a, savaş sebebi olarak bahane verecek, yalanların merkezlerine oturacak ve iki İslam ülkesinin işgaline yol açacaklardır.
Kimyasal silahlar, nükleer silahlar yalanları, Kuveyt işgali ve sonunda 11 Eylül olayları, hepsi ve her biri, büyük yalanlardı.
Bu yalanlar, milyonlarca insanın ölümüne, göçüne, yerinden yurduna olmasına neden oldu ve daha halen tüm bölgeyi destabilize etmeye de devam ediyor!
Ve tüm bu savaşların baş nedenlerinden biri, vaktin başkanlarının iç siyasette başlarının belada olması, başarısız olmaları ve ABD ekonomisinin zorda olmasıdır.
Özellikle de savunma ve silah sanayii.
Gelelim aktüel ABD Başkanı Joe Biden'e.
Burnunun ucunu görecek halde değil.
Konuşurken uyuyakalır, hatta horul horul horlar.
İki adım atar üçüncüsünde düşer.
Ama konu Rusya/Ukrayna krizi olunca, birden canlandı ve hatta şahinleşti.
"Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimine dahil kuvvetli bulgular var"!
Hangi bulgular bunlar?
Evet bir kriz var, Rusya da şimdiye kadar kimseyi takmadan Kırım'ı ilhak etti.
Donbas civarında ise sürekli irili, ufaklı çatışmalar oluyor.
Ama tüm Ukrayna'yı istila etmek?!
Hele de Avrupa'ya rağmen?
Northstream gaz hattı meselesi dururken?
Bu konuda da ipler Almanya'nın elinde olduğu halde ve Almanya'nın da Ukrayna ile sıkı fıkı ilişkileri olduğu halde?
Yani Putin, tüm Avrupa'yı karşısına alacak, ana gelir kaynağını heba edecek, öyle mi?
Evet Putin ikinci bir Deli Petro dur, hatta bence ondan da delidir, ama asla zekâ özürlü biri değildir.
Tüm Batı dünyasını karşısına alacak kadar aptal değildir.
Ama Joe Biden, iki de bir, "yok, yok saldıracak", "inanmayın savaşacak" diye tüm dünyada kamuoyu oluşturma derdinde.
Bırak, bir de sağa, sola, asker göndermeye başladı.
Rusya'nın niyeti yok, Ukrayna'nın niyeti yok, ama görünen o ki, ABD'nin iştahı bayağı kabarık.
Nedenlere gelirsek.
Üst akıl, güç sahiplerini falan bilmem de gerçekler apaçık ortada.
ABD'nin iç siyaseti, hiç olmadığı kadar karışık.
Hatta bir muhtemel iç savaş ihtimali var gibi duruyor.
Joe Biden, pek çok ünlünün, sosyal medyanın, medyanın yardımı ile şaibeli bir seçimin galibi olarak deklare edildi edilmesine de seçenler bile seçtiklerine pişman.
Sükutu hayale uğramışlar.
Çünkü Biden pasif, hatta yok hükmünde.
Verdiği hiçbir sözü yerine getirmediği gibi, seçim vaadlerinin de tek birini yerine getirmiş değil.
ABD ekonomisi kötü.
Enflasyon ve hayat pahalılığı, son kırk yılın en yüksek seviyesinde.
Kısacası ABD mutsuz, ABD hüsran içinde ve büyük bir buhrana doğru gitmekte.
Eh bu durumlarda ABD ne yapar?
Hemen bir düşman bulur ve savaşa girer.
Çünkü savaşan bir ABD'nin düşünmeye vakti yoktur.
Ayrıca patriotizm/milliyetçilik, ABD de nerdeyse bir din gibi ve konu ABD'nin "güvenliği" oldu mu, geride kalan her şeyin önemi ikinci plana kalıyor.
Ayrıca, Afganistan'da, Afganistan'dan çekilme konusunda, imajı fena zedelenen ABD'nin, tekrar, yeniden, Dünya Jandarması rolünü geri kazanması için de bir neden gerekmekte.
Tüm bu sarsılmaz gerçeklerin karşısında, Rusya/Ukrayna krizinde baş agresör kim ve neden, sanırım daha açık belli oluyor.
Şimdiye kadar ABD hiç kendi sınırları içinde savaşmadı.
Bundan sonrada savaşacak gibi durmuyor.
Kabak hep başkalarının başında patlamıştır/patlatılmıştır.
Eğer bir "resmen" üçüncü dünya savaşı olacak ise işte fırsat burda.
Ancak, sene 1914 değil, 1938 de değil.
Artık medya da tek birilerinin tekelinde de değil.
Umarım ki sağduyu, akıl ve akılcılık üste gelir.
Umarım ki, burnumuzun dibinde, kimsenin istemediği bir savaşa, kimse mecbur kalmaz.
Umarım ki dünya, bir kez daha ABD'nin yalanlarına ve fitnelerine kanmaz.
Umarım ki, ABD'nin iç siyasetinden ötürü, ekonomik krizinden ötürü, yine başkaları hayatlarını kaybetmez.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam