Bu sabah, Ankara'da meydana gelen menfur, alçak, korkak terör saldırısını esefle kınıyorum!
Kahraman Türk Polisi'ni, bu saldırıyı önlediği için de can-ı gönülden kutluyorum.
Yaralanan Kahramanlarımıza, Allahtan acil şifalar diliyor, milletimize geçmiş olsun diyorum.
Belli ki evre atladılar.
28 Mayıs gününden mütevellit, ülkenin her yanında peydahlanan, sergilenen ve tek maksadı toplumu germek, kutuplaştırmak olan, hatta bir iç kargaşa, iç savaş çıkartmak olan, provokatif eylemlere, Türk yargısının ve güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası ve de ne yaparlarsa yapsınlar, maksatlarına ulaşamayacaklarını görmüş olmalılar ki, tekrar, yeniden, en iğrenç, en insanlık dışı yöntem olan terör saldırılarına başvurdular.
Rahatsız olmuşlar, belli ki.
Birkaç hafta içinde, yüzlerce PKK'lı teröristin sarı torbalara girmesinden, uyuşturucu çetelerinin çökertilmesinden, insan kaçakçılarının temizlenmesinden, Osman Kavala ve diğer Gezi finansör ve organizatörlerinin ortadan kalmasından, terör operasyonlarının hız arttırarak ilerlemesinden, FETÖ'ye karşı yapılan operasyonların artmasından rahatsız olmuş olmalılar.
Hülasa, Türkiye'nin uluslararası platformlarda itibar kazanmasından, Sayın Erdoğan'ın, Batı da bile vazgeçilmez lider olduğunun kabullenmesinden rahatsız olmuş olmalılar.
Elbette, Karadağ'ın aslına rücu etmesinden, Azerbaycan topraklarına bağlanmasından rahatsız olmuş olmalılar.
Afrika'da Batının yok olmasından iritre olmuş olmalılar.
Çünkü Afrika'nın uyanışının arkasında, Türkiye'nin olumlu diplomasisi olduğunu çok iyi biliyorlar.
Ve eminim ki, daha düne kadar cirit attıkları, Gabar, Cudi, Tendürek gibi mecralardan şimdi şıkır, şıkır petrol üretilmesinden, duble Rahatsız olmuş olmalılar.
Hasılı kelam, Türkiye'den rahatsızlar.
Büyük bel bağladıkları seçimler, onlar için hüsran ile bitti.
Yetmedi, seçtikleri siyasi figürler, darmadağın oldu.
Nereden bakarsanız bakın, onlar için tam bir fiyasko.
Artık konu mankenleri olan ünlü/ünsüz sosyal medya trolleri de işe yaramayınca, son çare, işte gördüğümüz gibi, terör.
Bu saldırının, en son ayrıntısına kadar aydınlatılması elzemdir.
Bir Tanksavar, bir M16 piyade tüfeği, Ankara'ya nasıl gelir?
O kadar patlayıcı, fünye, düzenek, nasıl gelir?
Kimler, hangi yollar ile getirdi?
Yoksa bir takım resmi plakalı araçlar ile mi geldi?
Birilerinin Milletvekili dokunulmazlığı ile mi getirildi?
Yabancı misyon üyeleri tarafından mı getirildi.
Bu da ne demek diyenler olacaktır.
Söyleyeyim.
Bu ülkenin meclisinde, bu milletin verilerinden maaş alıp, bu ülkeye ihanet eden, nefret eden kaç Milletvekili var?
Hatta hiç çekinmeden PKK'nın sözde elebaşı olan APO denen soysuzun, sosyal medya üzerinden propagandasını yapan kaç Milletvekili var?
Bunlara sempati duyan, Türk Ordusuna iftiralar atan, bu iftiralara sessiz kalan kimler var?
İşte kastettiğim tam da bunlar!
Bunlar ve çekinmeden, utanmadan bunlar ile ittifak yapanlar.
Bu saldırı, aynen onların da hesabına işlenmiştir.
Ve açık ve net söylüyorum:
Terör ile Terör örgütü/örgütleri ile aralarına mesafe koymayan, hangi siyasi oluşum olursa olsun, kapatılmadan, içindeki hainler derdest edilmeden, maalesef bu gibi saldırıların tekrarlanması muhtemeldir.
Bu bağlamda, FETÖ'yü, PKK'dan ayırt etmiyorum.
Hadi buyrun, Almanya'da kalkıp da RAF teröristlerine güzelleme yapmaya çalışın.
Buyrun, ABD'de DEAŞ'a güzelleme yapmaya çalışın.
Hadi İngiltere de İRA güzellemesi yapmaya çalışın.
Sizi buhar ederler, buhar!
Ama bizim ülkemizde, Terör de, terörist de gayet rahat övülebiliyor.
Yeter ki, sol cenahtan olun. Kimse ilişemez size.
Gerçek, Türk Milliyetçisi, ulusalcı Atatürkçüleri de son derece rahatsız eden bir durum bu.
Dahası, Atatürkçü kisvesi altına giren, birdenbire mantar gibi üreyen aslında FETÖcü ve PKK'lı olan sosyal medya trolleri.
Bu dezenformasyon ile mücadele yasasını biz niye çıkardık?
Hadi çıkardık, neden uygulamada sıkıntı çekiyoruz.
Bir gece ansızın gelebiliriz!
Sayın Erdoğan bunu, bugün, TBMM kürsüsünden tekrar etti.
Sayın Cumhurbaşkanım, artık nereye gideceksek gidelim, hemen gidelim.
Ez cümle:
Terör bir insanlık suçudur.
Terörist ise bu dünyada var olan en aşağılık yaşam biçimidir.
41 senedir, bu millet, bu ülke, teröre yeteri kadar diyet ödemiştir.
Daha fazlasına tahammülü yoktur.
Ne yaparsanız yapın, bu ülkenin, bu milletin yükselişini engelleyemeyeceksiniz.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile.