Kimi Çin'i suçluyor, kimi ABD'yi, kimi de ikisini birden.
Paranoyaklıkta, şizofrenlik de had hesap yok.
Akla ziyan teoriler var.
Biyolojik saldırı diyorlar.
Olabilir. Olmayabilir de.
Fakat birileri, Türkiye'yi hedef aldı bu saldırı diyor, buna da artık akıl dayanmıyor.
Türkiye'yi hedef alsa, direkt burdan çıkmaz mı?
Çok mu zor bir iki uçaktan biyolojik silahları bir ülkenin üstünde boca etmek?
Ya da ajanlar vasıtası ile suya, gıdaya bulaştırmak?
İnsanlara bulaştırmak?
Değil.
Peki gerçekten de ne bu virüs olayı?
Bunu çok yakında göreceğiz, yalnız şu anda elimizde olan hakikatlere bir bakalım!
Birinci gerçek, yolsuzlukların dik alasını yaşamış bir DSÖ, WHO, Dünya Sağlık Örgütü var.
Son ‘epidemi' de mucizevi bir şekilde ‘aşısını' bulan bu örgütün o zamanki başkanı idi.
Hesapları incelendiğinde, başta ABD ve Avrupa olmak üzere, pek çok namlı ilaç şirketlerinden büyük paralar yatırıldığı görüldü.
Çıkan aşı ise sudan bile az etken maddesi taşıyordu!
Olayın üstü kapatıldı.
İki: Çin Halk Cumhuriyeti'nde insan hayatı kadar değersiz bir şey yoktur!
Kendi halkına bile son derece gaddar davranan bu barbar rejim de periyodik olarak böyle virüsler çıkıyor ne hikmetse.
SARS, H1N1, domuz gribi, kuş gribi, hep Çin'de çıkmıştır ve büyük kayıplara beden olmuştur.
Ne keramettir bilinmez, hep de “yaşlıları” etkiler!
Ve amaç hasıl olduktan sonra da “şak” diye aşısı çıkar!
Bir aşının meydana gelmesi için halbuki on yıllarca testler gerekir.
Bakınız HİV virüsüne karşı halen aşı bulunmadı mesela 35 yıldır, değil mi?
Üçüncüsü daha da çirkin bir gerçek!
Defender Europe 2020 'tatbikatı'
Bunu enine boyuna araştırdım.
Bir İngilizce sayfada gayet geniş anlatılmış olay.
O da şu:
Bu tatbikat aslında salt tatbikat değil.
ABD ordusu bir tümen gücünde askeri birliği, tüm Avrupa'dan, Almanya üstünden Polonya/Rusya sınırına intikal ettirmesi.
İkinci cihan harbinden sonra, yaşanacak en büyük askeri hareketlilik.
50000'den fazla asker katılacak ve ABD ordusu şu anda dalga dalga Almanya'ya inmeye başladı bile.
Beşyüze yakın tank, tekerlekli ve paletli binlerce askeri araç nakledilecek.
On kilometrelerce askeri konvoylar oluşacak.
İntikal, kara yolu, raylı sistem ve maritim taşımacılık ile hava yolu ile olacak.
Bu esnada, stratejik silahların, atom bombalı füzelerin de o bölgeye intikal edeceği açık bir sır.
Tabii bunun için, yolların boş, sokakların boş olması gerekiyor.
Sebep, güvenliği had safhaya getirmek, olabilecek engelleri de asgari boyuta getirmektir.
Avrupa'da Cuma günü, hep bir ağızdan alınan tecrid ve karantina kararları, aslında hayatın durdurulması, tam da bundandır.
Çünkü tatbikatın bir senaryosu da her türlü altyapının çökmüş olması ve orduların yalnız başlarına faaliyet gösterme kabiliyetini test etmektir.
“Bunun için bu kadar insanın ölümü göze alınır mı?” diye sorduğunuzu duyuyorum.
Aldılar demek ki.
Çünkü Çin'in periyodik olarak yaptığı “nüfus kontrolü” bir şekilde çığrından çıktı.
Çıkarıldı!
Avrupa ya sıçraması, pek çok insanın işine geldi, geliyor.
Siyaseten batmış ve içinden çıkılmaz durumlara düşmüş bir Avrupa var karşımızda.
En çok da bocalayan İtalya, Fransa ve Almanya!
Fransa'daki olaylar kaç yıldır devam ediyor?
İtalya da hükümet kurabilmek ne kadar zorlaştı?
Mülteciler ile en çok hangi ülkeler mücadele ediyor Avrupa'da?
Almanya, İtalya, Fransa, Yunanistan.
Bunlar şimdi kendilerini kapattılar mı?
Kapattılar.
En çok da Orta Avrupa ülkelerinden gerçekleşecek bu sevkiyat.
Ve şu anda Orta Avrupa Virüsün Merkezi haline geldi.
Çin deki Wuhan'da hayat normalleşiyor mesela.
Garip değil mi?
Değil, çünkü maksat hasıl oldu.
Dört: Cuma günü Alman Ekonomi ve Sanayii Bakanı, “Önemli şirketlere ortak olabiliriz, sınırsız krediler vereceğiz” diye açıklama yaptılar!
Çakallık bu.
AB kanunlarına göre asla yapamazlardı, batan şirketlere yardım etmeyi.
Özellikle otomobil devleri çok kritik bir evreye girmişti, iflasın eşiğine gelmişlerdi.
Mercedes, BMW, VW Grubu yani Audi de işin içinde.
Dizel skandalları sonrası, önlerini göremez hale gelmişlerdi.
Lufthansa da ona keza.
Bunların hepsine şimdi devasa paralar verilecek, hatta gizlice kamulaştırılacaklar!
Oyun çok, çok büyük.
Almanya'da ilk görülen Corona vakası da Webasto'dan çıkmıştı.
Haftalarca, virüs çıktığından beri hiç önlem almadı Almanya, Avrupa.
Ve vakalar çoğaldıkça da yarım ağızla aldıkları önlemler, işe yaramadı, kriz yönetiminde çuvalladılar.
Ve birden geçen Cuma günü, radikal kararlar alınmaya başladı.
Avrupalının hiç alışkın olmadığı kadar ağır kararlar.
Bu virüs bir format attı dünyaya, atıyor.
Çünkü unutulan şu, virüs adres sormaz, sınır tanımaz.
Planları çığrından çıktı ise bizleri hiç de iyi bir gelecek beklemiyor.
Ancak bu, Mayıs ayının başında belli olacağa benziyor.
Tatbikatın sonlandığında, siyasete reset yapıldığında, kurtarılması gereken devler kurtarıldığında, sihirli bir el değip de Corona morona ortadan kalkar ise şaşmamak gerekir.
Uzar ise samimi diyorum ki Allah yardımcımız olsun.
Bu ara, bazı insanlarımız, “Topyekün bize saldıracaklar, onun hazırlığını yapıyorlar” diye düşüncelere kapılmışlar.
İsteselerdi bunu zaten yaparlardı, özel bir hazırlığa gerek duymadan, hele de kendi halklarını, ordularını zayıflatmadan.
Lütfen gerçekçi olalım.
Bu virüsün dönürleri elimizde.
Laboratuvarlarımız bunun kodlarını, yani biyolojik silah mı, laboratuvar ürünü mü, yoksa mutasyona uğramış daha eski bir virüsün yeni çeşidi mi, bunu çok çabuk anlayabilecek kapasitede.
Devletimize güveniniz.
Üstümüze düşen, devletin aldığı tedbirleri desteklemek, uymak ve uygulamaktır.
Şahsi ve ailevi hijyene dikkat edelim, evlerimizi bol bol ceyran ettirerek havalandıralım, takdir Allah'ındır!
Evden çıkacak isek de kapalı alanları, insanların yoğun oldukları yerleri değil, bol temiz hava ve açık alanları tercih edelim.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam