Toplantıda ev sahibi olarak Kemal Kılıçdaroğlu misafirlerini karşılıyor. Mekân Ankara'da bir yer ama toplantı yapılan yer ise çok dar, ya da (daraltılmış) bir oda. Toplantı çok önemli ya o yüzden oda da ona göre seçilmiş olmalı.
Bu arada bu masanın dışında kalan HDP'nin zehir zemberek açıklamaları devam ediyor! Her şeye rağmen bu Masa'nın en önemli aktörünün de HDP olduğunu unutmayalım.
Şimdi gelelim günlerdir tartışma konusu olan bu toplantıya.
Güçlendirilmiş Parlamenter sistemi geçeceklermiş!
Bu ülke yıllarca bu ucube sistemin girdabında kaldı ve sıkıntılarını yaşadı, bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Parlamenter sistemin güçlendirilmişi ne olabilir ki? Parlamenter sistem içinde TBMM işleyişini yakından biliyoruz. Bir kanun maddesi için saatlerce tartışmaların yaşandığı, TBMM'nin muhalefet tarafından sürekli kilitlenmesi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan sıkıntılar, garabetleri vs. hepimiz yaşadık gördük.
Halkın büyük çoğunluğu bu ucube sistemden kurtulup "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine" geçiş referandumunda son noktayı koydu aslında. Bu 6 + 1 Parti Türkiye'nin gündemi sanki buymuş gibi, birbirlerini seviyormuşlar gibi hava yaratıyorlar. Bir araya gelmelerinin asıl nedeni tek bir şey aslında. Nedir? Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır.
Aslında açıklamadıkları tek şey şu; "Biz Erdoğan'ı nasıl deviririz?"
Bu toplantının ABD'de bulunan şeytanın bilgisi dâhilinde gerçekleştiği aşikârdır. FETÖ yıllarca Erdoğan'ı devirmek için türlü şeytanlıklar ve gizli toplantılar, darbe girişimleri yaptı ama hepsi Allah tarafından ellerinde patladı. Şimdi ise bu altı birbirine benzemez parti bir araya geliyor toplantı yapıyor. İçerik yok. Uydurdukları kılıfsa, yeni parlamenter sistemi görüşmek. Külahıma anlatın siz onu benim.
Şimdi bakın bu benim tahminimdir;
Seçim Haziran 2023'de olacak inşallah. Ortaya koydukları senaryoya bir bakalım. Allah korusun, bunlar akılları sıra iktidarı ele geçirecekler, seçimi kazandıktan sonra Anayasa değişikliğini sağlayacak Milletvekili sayısına nasıl ulaşacaklar? Asla mümkün değil ama hadi ulaştılar diyelim. TBMM, anayasa değişikliği yapıldığı takdirde yeni bir seçim kararı alacak ve seçim takvimi başlayacak. Seçim süreci ve sonrasında seçilirlerse tabi ki Başbakan seçilecek ve TBMM'de Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Malum süreç ve etkisiz, yetkisiz bir Cumhurbaşkanı kim olacak? Şundan eminim kavga işte burada başlayacak. Kim Başbakan olacak? Kim Cumhurbaşkanı olacak?
Önceden ben Başbakan olacağım diyenler vardı tabi ama iş ciddiye binerse neler değişir neler…
• Peki, bunların içinde kim Başbakan olacak?
• Alfabetik sıraya göre mi?
• En fazla oy oranına göre mi?
• Kıdem sırası olabilir mi?
• Ya da okyanus ötesinden gelecek talimatla mı?
• Kabinede dağılım nasıl olacak?
• Bu işin içinde olacağı en önemli aktör olan HDP'ye kaç bakanlık verecekler? Ya da hangi bakanlıklar?
• Bu senaryoda en büyük destekçi olarak görülen okyanus ötesine (FETÖ) kaç bakanlık isteyecek?
• Kısaca içinde Batı'nın PKK'nın FETÖ'nün aklınıza hangi illegal gruplar geliyorsa destekleyeceği bir ittifak.
Bu kadar soru işareti var. Aynı zamanda bu ülkenin yıllarca başına bela olan ve emperyalistlerin istediği koalisyon hükümetleri süreci başlayacak ve ne kadar zaman sonra dağılıp yeni bir seçim kararı alınacak acaba dediğimiz istikrarsız süreçler başlayacak maazallah.
Ülkeyi düşünmek blumudur? Hedefleri varımdır? Asla yoktur ve umurlarında da değildir. Peki, şunu bilmezler mi? Parlamenter sitem sürecinde gidilecek her seçimi AK Parti açık ara kazanacak. Çünkü %38 ile tek başına iktidar olunabiliyor zaten.
Bakın size şunu da söyleyeyim; şimdi eleştiriyorlar ya Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini, işte emin olun es kaza böyle bir şey olsun bu yazdıkları senaryo rafa kalkacak ve şu anki sistemden asla ayrılmayacaklar. Baştan da dedim ya bunların dertleri sistem falan değil, bunların ülkeyi yönetmek gibi bir dertleri asla yok, tek amaçları Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek.
Zaten bu halk buna izin vermez. Neden vermez biliyor musunuz? İsimleri bir bir ele alalım.
1- Kemal KILÇDAROĞLU - Deniz Baykal'a kaset kumpası ile ihanet etti, partinin başına geçti.
2- Meral AKŞENER - Milliyetçi ve Ülkücüleri sattı geldi ve ihanet etti.
3- Temel KARAMOLLUOĞLU- Rahmetli Erbakan'a ihanet etti.
4- Ahmet DAVUTOĞLU- Erdoğan'a en büyük ihaneti etti (Başbakan) yapmıştı.
5- Ali BABACAN - O da kendisini Başbakan Yardımcısı ve Bakan yapan Erdoğan'a ihanet etti.
6- Gültekin UYSAL - Bunu anlatmaya gerek yok, araya sıvışmış belki bir vekillik daha kaparım düşüncesi ile orada.
7- HDP – Unutmayalım, yıllarca halkımıza ve askerimize kalleşçe kurşun sıkan, şehit eden terör örgütü PKK'nın kontrolünde olan ve TBMM'de adeta onların sözcülüğünü yapan, ülkesine ihanet eden bir parti. Tüm fitne fesatçılar ihanetçiler bir masa etrafında toplanmış ortak noktaları ne olduğunu şimdi iyi anlayın işte. (İhanet!) Şimdi tüm bunları üst üste koyduğumuzda, bu vatansever halk bunları bu fırsatı vermez. Boşuna uğraşmayın. Bu ülkenin istikrarlı gidişine, büyümesine, güçlenmesine, hedeflerine dair tek laf etmeyen bu zihniyete kimse inanmaz. İdeolojik bir kesime bir şey diyemem ama vatansever, milli duyguları olan ülkesinin geleceğini düşünen kimde bunlara oy vermez. Çünkü resmen insanların aklıyla alay ediyorlar.
8- AK Parti- MHP- BBP (Cumhur ittifakı) olarak sahada aktif olunmalı, mevcut fiyat artışları nedenleri ve hükümetin çalışmaları mutlaka doğru anlatılmalıdır.