Vahim Ve Kritik Günler!
İngiltere bile, yeni açıkladığı bir raporda, Kıbrıs'ta anlaşma olmadan AB üyeliğinin imkansızlığı tehdidini savurabiliyor.
Üstelik, en erken üyelik için 6 yıl sonrasını mümkün görüyor.
Fransa'ya gelince, gittikçe katılaşıyor.
''Türkiye Avrupalı değil'' deyip, kestiriyor.
Fransa Lideri Sarkozy Ak Parti davasını da öne sürerek ''Olup bitenler, Türkiye'yi AB üyeliği perspektifinden uzaklaştırmıştır. Üyeliğe zaten karşıydık, yine karşıyız'' derken, her türlü etikten adeta uzaklaşıyor.
Ne yazık ki, ülkemiz belki de en ''talihsiz'' en ''kiritik'' günlerini yaşıyor.
Global ekonomik kirizin de tetiklediği ''iç mali sıkıntı''nın yanı sıra ''politik'' bakımdan ''meçhuller'' veya ''boşluklar'' egemen oluyor.
Gerçekten de, bir yandan Ak Parti'nin kapatılma davası, diğer yandan ''Ergenekon soruşturması'' Türkiye'ye kan kaybettiriyor.
İktidarı, muhalefeti, yargısı, ordusu, medyası her fırsatta ''büyüteç'' altına alınan bir ülkede, tabii ki, bol miktarda ''komplo teorileri'' de üretiliyor.
Dış etkilerin yanı sıra, iç çalkantılarla boğuşan ekonominin parametrelerinin kötü gitmesi, şimdilik sadece endişe ile gözleniyor.
Piyasanın bozulması normal yaşantıyı bile etkileyecek ''ağırlık'' taşıyor.
Bu arada, Türkiye uğruna hala mücadele verdiği Kıbrıs'tan arkadan ''hançer'' yiyor.
Her Türk'ü üzecek, hatta tiksindirecek olaylar ne yazık ki, Kıbrıs'ta gelişiyor.
Kıbrıs Rum Lideri Dimitris Hristofyas, verdiği bir demeçte, KKTC'ye Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile birlikte Türk işgaline ve ana vatana bağımlılığa karşı mücadele ettiklerini öne sürüyor.
Rum Lideri ''hezeyanı'' ile bir yana bırakırsak, Talat gerçekten de, böyle bir gaflete ''hizmet'' ediyorsa, Türkiye böylece bir ''ihanet'' ile daha karşı karşıya kalmış bulunuyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/06-12.Temmuz.2008/Sayı:80/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.