Suikastan Sonra Diktatörleri Hatırlatmak!

Ne var ki, son 10 yıl içinde diktatörlüklerinin bedelini canlarıyla ödeyen Çavuşesku gibi, Saddam gibi kronik tipleri hafızalardan çıkarmamak icap ediyor. Irak komşumuz olduğu ve bizleri çok yakından ilgilendirdiği için Saddam'ın serüveni yakından biliniyor. Çavuşesku'nun yaptıkları ise yavaş yavaş unutuluyor.
Oysa, bir yıl sonuna doğru cezasını çeken Çavuşesku'nun akıbeti, yaşayan diktatörler için ''örnek'' oluyor. 1918'de Scorniceşti'de doğan Nicolae Çavuşesku'nun öyküsü şöyle özetleniyor. ''1933'de Komünist Gençlik Örgütü'ne ve 1936'da Komünist Parti'ye girdi. Antonescu yönetimine ve Nazilere karşı mücadele verdi. 1946'da milletvekili seçildi. 1948'de Parti Merkez Komitesi'ne, 1955'te Politbüro'ya üye oldu. 1965'te Parti birinci sekreterliğine ve 1967'de devlet başkanlığı görevine getirildi. Politik ve ekonomik konularda bağımsız, barışçı ve üçüncü dünya ülkeleriyle yakın ilişkili bir yol izledi. Aynı sistemlerden ülkelerle iş birliğine önem verdi. 1973'te İktisadi ve Sosyal Kalkınma Yüksek Konseyi Başkanı oldu. 1974'te cumhurbaşkanlığına getirildi. 1984 ve 1985 yıllarında başta ABD ve SSCB olmak üzere silahsızlanma konusunda çağrılarda bulundu.              Doğu Avrupa ülkelerindeki yeniden yapılanma politikasına karşı çıktığından Romanya halkının tepkisini toplamaya başladı. Gösteriler ve protesto hareketleri çoğaldı. 17 Aralık 1989'da yönetim karşıtı bir rahibin sınır dışı edilmesini engellemek için yapılan gösteriler Çavuşesku yönetimine karşı ayaklanmaya dönüştü. Başkent Bükreş'te binlerce kişi aleyhine gösteri yaptı. Güvenlik kuvvetleri göstericilerin üzerine ateş açtı ve çok sayıda kişi öldü ve yaralandı. Bir hafta kadar süren kanlı çatışmalardan sonra Çavuşesku ve eşi Başbakan Yardımcısı Elena iktidarı kaybettiler. Çavuşesku'ya bağlı kuvvetler ve ordu birlikleri arasında çatışmalar bir iç savaşa dönüştü. 25 Aralık 1989'da Çavuşesku ve eşi Elena, oluşturulan askeri mahkeme tarafından suçlu bulundular ve halk düşmanı ilan edilerek kurşuna dizildiler.'' Butto'nun suikastinden sonra, isimleri lazım olmazsa bile diktatörleri de hatırlatmak gerekiyor.

kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/30.Aralık.2007-05.Ocak.2008/Sayı:53/Sayfa:08
OGÜNhaber