Sular gibi akıp giden 7 yıl, Sezer'i geniş halk tabakalarına ve medyaya da ''sevdirmiş'' bulunuyor. Gerçekten de dürüst, yasalara saygılı, mütevazi bir Çankaya yaşantısı, hafızalara şimdilerden nakşediyor. Özellikle ailevi hiçbir yaklaşımdan ve avantajdan tamamen kaçınan Sezer, bütün meziyetlerini bu hasletle de taçlandırıyor. Nevar ki 8. Cumhurbaşkanı Özal ve 9. Cumhurbaşkanı Demirel'e göre ''vizyon ve aksiyon'' bakımından çok zayıf kalan 10. Cumhurbaşkanı Sezer'in ''devlet liderliği'' vasfı da şimdiden tartışılıyor. Görevde kaldığı 7 yıl boyunca, siyasi partilerle, orduyla, medyayla pek içli dışlı olmayan Sezer'in yurtiçi - yurtdışı performansı da zayıf görülüyor. Hele Özal ve Demirel'den sonra Sezer'in durgun onlara göre ve atıl kaldığı söyleniyor. Aslında halkımız Çankaya'da ''Karizmatik'', ''Cesur'', ''dürüst'', ''aksiyon ve vizyon'' sahibi liderler bekliyor ve istiyor. Acaba AKP tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Abdullah Gül bu beklentiye ''yanıt'' veriyor mu? Aslında Abdullah Gül'ün politik geçmişi Çankaya'ya yönelebilecek performans sergiliyor. Ne var ki Gül'ün cumhurbaşkanlığına seçiliş tarzının uzun süre tartışılacağı da sanılıyor. Her şeye rağmen demokratik istikrar için Gül'ün cumhurbaşkanlığının sindirilmesi gerekiyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/29.Nisan-05.Mayıs.2007/Sayı:18