Her ne kadar, ''vahim'' diye adlandırılabilecek gelişmeler, şimdilik ''buzdolabı''na konup, dondurulmuş gibi gözüküyorsa da, her kesimde ''gerginlik'' ne yazı ki, hükmünü icra ediyor. Zaten dıştan ''tehlikeli'' ve ''yıkıcı'' çembere alınan Türküye, şimdi uçurumun kenarında ne yapacağının telaşını yaşıyor. Gerçekten de böylesi bir '' kargaşa'' içinde, panik yaşanmıyorsa, bunu Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temellerine ve Milletin sarsılmaz sağduyusuna bağlamak gerekiyor. Uçurumun ucundaki bir Türkiye'de yaşananlardan herkese ama her çevreye, her kuruma, her kuruluşa, her siyasi partiye, her örgüte ve her bireye büyük sorumluluklar düşüyor. Her şeyden önce büyük derslerin alınması icap ediyor. Aziz vatanımız, bundan daha fazla kargaşayı taşıyamaz bir görünüm veriyor. İçinde bulunulan süreçte, her ne pahasına olursa olsun mutabakatın sağlanması bekleniyor. Geniş halk toplulukları, kim sebep olursa olsun, kargaşayı, şiddeti istemiyor. Üstelik, Cumhuriyet'in hiçbir ilkesinden ''zerre'' kadar ''taviz'' verilmemesi de, millet çoğunluğunun ''ortak paydası'' konumunu muhafaza ediyor. 14 Nisan ve 29 Nisan gösterilerinin ruhunda, her şeyden önce Cumhuriyet ilkelerinin korunması yatıyor. Bu ruh gittikçe partiler üstü bir kimlik kazanıyor. Başta AKP ve ana muhalefet CHP olmak üzere, her kurum ve kuruluş, örgüt veya birey için ''son pişmanlık'' zamanı tükenmiş görünüyor. Nereden bakılırsa bakılsın, acil seçimin ''huzur'' ve ''sükun'' içinde gerçekleştirilmesi kaçınılmaz bir koşul olarak görünüyor. Yeri gelmişken, ülkemizin böyle ''hassas'' duruma sürüklenmesinde, Bülent Arınç'ın büyük rol oynadığının, herkes tarafından ''kabul'' edildiğini de belirtmemiz önem taşıyor. T.B.M.M'nin başkanı da olsa bir politikacının, isteyerek veya istemeyerek ülkenin siyasi kaderini sarsmış olmasının ''vebali''ni silmek zor görünüyor. Tarih böylesi hata veya gafletleri asla affetmiyor. Her şeye rağmen, Yüce Türk Milleti, gelinen sürecin bilinci içinde, ''milli irade''yi gerçekleştirmek üzere, sandığı bekliyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/06-12.Mayıs.2007/Sayı:19