Dünyanın dört bir yanına yayıldığı öne sürülen Evangelistler, bir yandan ağlarını örerlerken, diğer yandan da gelişen olaylar gizem perdelerini yırtıyor.
Ne var ki, özellikle Müslümanlar üzerinde Evangelizm'in adeta gazabı yağdırılıyor.
Bu tür iddialar, artık ''komplo teorileri''ni aşarak, ne yazık ki bir bir gerçekleşiyor.
R. Kaan Kurt'un ''Evangelizm'' eserini okuyanlar, duyulan dehşeti paylaşıyor.
ESRARENGİZ İLİŞKİLER YUMAĞIGerçekten de, kitapta öne sürülen görüşler, günümüz olaylarının izahına ışık tutuyor.
Her şeyden önce ABD'nin, dolayısıyla ABD'lilerin dünya üzerindeki faaliyetleri ve kurmak istedikleri hâkimiyetin kaynakları ''deşifre'' ediliyor.
Evangelizm'in enine boyuna incelendiği ve çeşitli olayların yer aldığı çalışmaya göre dünyanın her yerinde, özellikle İslam ülkelerindeki her ''esrarengiz'' olayla bir tür büyük tarikat olan örgüt ilişkilendiriliyor.
Zaten, eser için ''Ancak yüreği sağlam, sinirleri harap olmamış okuyuculara göre bir kitap bu!'' deniliyor.
Yazar R. Kaan Kurt da, ''Tek cümleyle, vatan, Türklük ve İslam, Yeni Dünya Düzeni'nin tam onikisindeki hedeftir'' iddiasıyla ortaya çıkıyor.
Bir yandan Afganistan'daki ''kargaşa'', Irak'taki ''istila'', Filistin'deki ''baskı'', diğer yandan İran ve Suriye'ye yapılan ''tehdit'', Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor.
Eğer İran'a bir saldırı yapılırsa, bundan bütün bölgenin etkileneceği, şimdiden ortaya çıkıyor.
Dikkat edilirse, nüfusunun çoğu Müslüman olan ülkeler üzerinde çeşitli ''oyunlar'' tezgâhlanıyor.
Yani bir bakıma, Evangelizm'in ''ayak izleri'' hemen görülüyor.
DÜNYANIN KALBİNİN ATTIĞI YERABD'de, ''Başkanlık Küresel İletişim Dairesi'', Amerika içi ve yeryüzündeki bütün psikolojik operasyonların bağlı olduğu tepede bir örgüt durumunda bulunuyor.
Bu güçlü örgütün ana maksadı da, Amerikan politikası ve savunma faaliyetleri konusunda hem ABD içinde, hem de kamuoyunda olumlu izlenimler doğuracak çalışmalar gerçekleştirmek oluyor.
Üstelik ABD Milli Güvenlik Konseyi Politika Grubu, Dışişleri Bakanlığı Kamuoyu Oluşturma Diplomasisi Dairesi ve Pentagon tarafından geliştirilen politika ve mesajları, koordinasyonları da bu örgüte bağlı çalışıyor.
TEK HEDEF İSLAM ÜLKELERİAslında Evangelizm, bir ''dünya imparatorluğu''nu kapsadığına göre, başvuramayacağı herhangi bir yol kalmıyor.
11 Eylül eyleminden sonra, kimliğini ''deşifre'' etme gafletinde bulunan Başkan George W. Bush, ''Amerika'nın kaderi ve görevi''nin insanlığı kurtarmak olduğuna inanıyor.
Başkan Bush, bu inancını ispat etmek için de, İslam ülkelerini hedef seçiyor.
Oysa ABD değil bazı ülkeleri, kendisini kurtaracak güçten günbegün uzaklaşıyor.
ABD, 300 milyon nüfusu, kişi başına yıllık 30 bin doları aşan geliri ve dünyanın en güçlü ordusuyla ''süper güç'' olma konumunu muhafaza etmekte zorlanıyor.
Bu süper gücün yüzde 5'i hiç okuma-yazma bilmiyor.
Bir diğer tespit ise, Amerikan toplumunun20 milyonluk bölümü, okuduğu basit bir sayfalık metni anlayamıyor.
ABD; yıllara göre yüzde 4 ile 6.5 arasında değişen bir işsizlikle kıvranıyor.
Cezaevindeki hükümlülerin sayısı 2 milyonu 25 bin geçiyor.
ABD'NİN KENDİSİNE FAYDASI YOK2000'li yıllarla beraber 20-30 yaş grubu arasındaki her 8 zenci erkekten biri, demir parmaklıklar ardında zor günler geçiriyor.
Yine ABD'de, her yüz bin kişiye yılda 10 cinayet düşüyor.
Meskenlerde bulunan silah sayısı, 200 milyonu aşıyor.
35 milyondan fazla ABD'li, yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
30 milyondan fazla insanın ise hiçbir sosyal güvenliği bulunmuyor.
New-York'taki evsizlerin sayısı 40 binden fazla iken, Manhattan'da yer altı mazgal ve metro tünellerinde 19 bin ABD'li yatıyor.
En önemlisi, Amerikalı vatansever entelektüeller, eğitim sistemini ve adalet mekanizmasını yerden yere vuruyor.
İşte böyle bir ABD'de, birtakım üst düzey de insan, kendine İlahi bir kisve vererek dünyaya kâbus gibi çöküyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/25-31.Mayıs.2008/Sayı:74/Sayfa:06