Özkök'ün, bırakınız arya hayranlığını, zevkini veya yakın ilişkisini, artık ''albüm'' mü denir, ''inleyen satırlar''ın eşliğinde nefis ''müzik ziyafeti'' mi denir, ne denirse denilsin ortaya atılan eser, aşina her insana, büyük haz verecek değer taşıyor.
Gerçekten de, ''Arta Kalan Zamanda'' başlığı altında tasarlanan CD'de toplanan söylev ve müzik ''keyif'' ötesi sanat sergiliyor. Sıradan bir müziksever için, bile sıradışı bir yapıt olan esere, bakınız Tufan Türenç ne diyor: ''Arta Kalan Zaman CD'si operanın alfabesi gibi.
Birbirinden nefis, sarhoş edici aryaların arka arkaya insanın yüreğine işlemesi bugüne kadar yapılmamış bir deneme. Özkök, seçtiği her aryanın kendi ruh dünyasında yarattığı depremleri yazıya dökme ustalığını da göstermiş.
Beğendiği aryaları dinlerken ruhundaki sükun dolu dakikaları, fırtınaları, coşkuları, hüzünleri, başkaldırıları, yalnızlıkları maharetle anlatmış.'' Gerçekten de, değerli meslektaşımız Ertuğrul Özkök'ü candan kutlamak gerekiyor. Meğer, gözlerinden adeta fışkıran zeka, sadece gazeteciliği aydınlatmıyor.
Her şeyden önce, gazetecinin üstün bir müzik değerlendirmecisi de olabileceğini ve bütün katılığa, hırçınlıklara rağmen, ruhun, nağmelerle okşanışı ve teslimiyeti ''Arta Kalan Zaman''da ispatlıyor. Özkök'ün bu kez ''arya'' atlatması, ortamı sarsıyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/03-09.Mart.2008/Sayı:62/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.