Gerçekten de ''türban'' veya ''başörtüsü'' yılların sorunu iken, ''Cumhuriyetin ilkeleri unutturulmak isteniyor'' gibi çeşitli ithamların yapıldığı bir ortamda alalacele çözüme gitmenin ardındaki olumsuzlukların sorumluluğunu da yüklenmek gerekiyor.
Yani, dünyada bir finansal kriz dalga dalga yayılırken, Türkiye'nin ''türban'' yönünden siyasi bir bunalıma girmesinin ''vebali'' sadece AK Parti ve MHP'nin üzerinde değil, şimdiye kadar bu sorunu çözmeyenlere de bir ölçüde düşüyor.
Tabii ki, insan hakları, dini inançlar hatta, ''başı kapalı'' üniversiteye devam edebilme hakkı önem arz ediyor.
Ne var ki, türbanın mazideki ''siyasi'' yatırım izleri ve Cumhuriyet ilkelerine ters düşme kaygısı, Türkiye'nin böylesine ''radikal'' bir reforma hala hazır olmadığı görüşleri veya iddiaları bulunuyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, ''türban'' ile ilgili yeni düzenleme girişiminin daha büyük tepkilere yol açacağına kesin gözle bakılıyor.
İki partinin nerdeyse ''zoraki' uzlaşmasından sonra, gerek Anayasa maddelerinin değiştirme süreci gerek uygulamasının çok çetin geçeceğinin sinyalleri de kuvvetli bir şekilde alınıyor.
Velhasıl, durup dururken, siyasi fakat ''tehlikeli'' bir krizin içine ''emin'' adımlarla giriliyor.
29.01.2008