Gerçekten de, gerek 14 Nisan'daki Ankara, gerek 29 Nisan'daki İstanbul mitingleri gibi bazı büyük olayların ayrıntılarına, teknik ve baskı imkansızlıklarından yer verilmiyor Oysa, gazeteniz Ogün, şimdiye kadar yaptığı yayınlardan anlaşılacağı üzere, cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkmanın onurunu yaşıyor. Anayasa ile belirlenmiş laik, demokratik hukuk devletine olan inancımız, her fırsatta sergileniyor. Nitekim geçen hafta ''Bu ülke hepimizin'' manşeti, Ogün'ün ne denli bir gazetecilik sorumluluğunda olduğunu ispatlıyor. 14 Nisan'da Ankara'dan sonra, 29 Nisan'da İstanbul'da yapılacak mitingin yeni coşkunluklara, birlik ve beraberlik mesajlarına vesile olmasını dilemek, beklentimizin başında yer alıyor. Geçen haftaki manşetimizde belirttiğimiz gibi, ''yediden yetmişe kadar bütün Türk milletinin hiçbir provokasyona, hiç bir tahrike, hiçbir spekülasyona ve hiçbir yanılgıya kapılmaması icap ediyor Unutulmamalıdır ki, ecdadımızdan ''emanet'' alınan Türkiye Cumhuriyetini, büyük Atatürk'ün dediği gibi ‘ilelebet payidar' muhafaza etmek mecburiyeti, hepimizin omuzuna yüklenmiş bulunuyor''. Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de ''kitlesel hareketler'' büyük bir önem taşıyor. 14 Nisan veya 29 Nisan mitingleri gibi ''coşkulu'' ve '' hassas'' ''kitle hareketleri''nin, maksadını da aşmaması gerekiyor. Her zaman belirttiğimiz gibi, ''Bu ülke hepimizin'' gerçeğine ters düşecek eylemlerin gündeme kesinlikle getirilmemesi icap ediyor. Ne kadar ''coşkulu'' ne kadar ''ilkeli'' ve ne kadar ''haklı'' olursa olsun, mitinglerin hedeflerini aşmamasına özen göstermek, yurtseverlik ölçüsünü yansıtıyor. Aslında, özellikle 14 Nisan mitinginin amacının gerçekleştiği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı adayı belli olduğuna göre 29 Nisan mitinginin ''cumhuriyete sahip çık'' çağrısını daha da pekiştireceği biliniyor. Kim ne derse desin, verilen mesajlar ''yerini bulmuş'' görünüyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/29.Nisan-05.Mayıs.2007/Sayı:18