Farsça âb (su) ve goşt (et) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Et suyu demek biraz değil epey hafife almak olur.
Abguşt en uygun tabiriyle halk yemeği. Özellikle orta ve alt gelir gruplarının yıllarca kurtarıcısı olmuş. Şimdilerde ise sadece abguşt yapan restoranlar ve kapılarında oluşan kuyruklarla sınıf atlamış. Tencereye atılan bir parça et, patates, nohut, bir parça kuyruk yağı ana malzemeler. Fakir sofralarda tencerede suyla sürekli hazır tutulan abguşt her misafir geldiğinde üzerinde eklenen suyla takviye edilir ve bereketi hiç bitmezmiş.
Benim İran mutfağının en sevdiğim yemek, Abguşt.
Sofraya gelen toprak kaptan yemeğin suyunu bir kaseye alıyorsunuz. Öncesinde kasenize çöreğinizi (bir tür odun fırını ekmeği) ufalıyorsunuz. Sonra et suyunu ekliyorsunuz. Minik kaselerde servis edilen ince kıyım turşudan da eklediniz mi! Muhteşem bir tad sizi bekliyor. Bir yandan da İran usulü ayranınızı yudumlayabilirsiniz. Ayranın birkaç farkı var birincisi içine eklenen kekik vb aromalar diğeri ise sodalı olması. Haliyle içimi de bildiğimiz ayrandan farklı hafif buruk leziz bir tadı var.
Suyu süzülen Abguşt’tan toprak kapta kalan patates, nohut ve eti tahta tokmak marifetiyle iyice eziyorsunuz. Eğer küçüklüğünüzden beri kıymalı ya da etli patatesi benim gibi ezerek yemeği seviyorsanız, eğleneceğiniz garanti. Sevmiyorsanız sizin için hazırlıyorlar.
İyice ezdiğiniz yemeğinizi usule uyup kopardığınız bir parça çöreğin içine koyup afiyetle mideye indirmek, doğrusu. Yanında bolca yeşillik, isterseniz sarmısaklı yoğurt da tüketebilirsiniz. Her İran seyahatimde en az bir kere Abguşt yemeğe çalışıyorum.Ve Tehran da en güzel abguşt eski pazarda yenir.