Yahudiye

Tarihçe
Bu eyalete Yahudiye ismi MÖ 6. yüzyıldaki antik Yehuda Krallığı'na atfen verilmiştir. Yehuda Krallığı sırasıyla Babilliler, Persler ve Antik Mısırlılar tarafından fethedildi. Her bir fethin ardından Yahudi halkı yeniden iktidarı ele geçirdiler. MÖ 63 yılında Roma İmparatorluğu Yahudiye bölgesine ulaştı. 3. Mithridatic Savaşı sonrasında Roma İmparatorluğu Suriye'yi kendisine bağladı ve eyalet haline getirdi. Bölgeyi kontrolü altına alan Roma generali Pompeius MagnusMÖ 1. yüzyılda Yahudiye bölgesindeki Hasmonean Krallığı'nı önce vergiye bağladı, sonra da Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline getirdi.

Dinler tarihindeki yeri
Yahudiye Eyaleti, Roma İmparatorluğu bünyesindeki Yahudi toplumunun büyük çoğunluğunun yaşadığı ve İsa'nın doğum yeri olması nedeniyle özellikle Hıristiyanlık açısından büyük öneme sahiptir.
İsa Yahudiye Eyaleti'nde doğmuş ve büyümüş, Hıristiyan kaynaklarına göre, Mesih olduğunu ileri sürdüğü için Yahudi din adamlarının teşviki ile Yahudiye'nin Romalı valisi Pontius Pilatus tarafından "halkı isyana teşvik etmek" suçuyla Kudüs'te çarmıha gerilmiştir.
İsa'nın çocukluğunun geçtiği Nasıra kasabası, Hıristiyanlık'taki önemli hac merkezlerinden biridir.

Yahudi tarihi
Yahudi tarihi, Yahudi halkının, inancının ve kültürünün tarihidir. Yahudi tarihi yaklaşık altı bin yıllık bir süreyi ve yüzlerce farklı topluluğu kapsadığından, burada ancak genel bir şekilde ele alınabilmektedir. Aşağıda sıralanan ana maddelerde ve bu maddede belirtilen her ülkedeki Yahudi topluluklarının ayrı tarihlerine ek bilgiye ulaşılabilir.

İsrailoğulları
İlk iki döneminde, Yahudi tarihi büyük ölçüde Bereketli Hilal olarak adlandırılan bölgeninki ile aynıdır. Bu tarih, Nil, Dicle ve Fırat nehirleri arasında uzanan topraklara yerleşen insanlar ile başlar. Mısır ve Babil'deki kadim medeniyet merkezleri, Arabistan çölleri ve Anadolu'nun dağları ile çevrili olan Kenaan ülkesi (daha sonra sırasıyla İsrail, Yehuda, Yahudiye Eyaleti, Coele-Suriye, Filistin,Levant ve nihayet tekrar İsrail adlarını almıştır) medeniyetlerin buluşma noktasıydı. Eski zamanlarda kurulmuş ticaret yollarının kestiği bölge, Akabe Körfezi ile Akdeniz kıyılarında önemli limanlara sahipti. Özellikle Akdeniz kıyısındaki limanlar bölgeyi, Bereketli Hilal'de yaşayan diğer kültürlerin de etkisine açık hale getirmiştir.

Geleneksel olarak, dünyanın her yerindeki Yahudiler büyük ölçüde İsrail diyarına yerleşmiş olan kadim İsrailoğullarının soyundan geldiklerine inanır. İsrailoğulları ise, ortak soylarını hepsi de Hud'un kanından olan İbraniler İshak ve Yakub üzerinden biblik ataları İbrahim'e kadar izlerlerdi. Yahudi geleneğinde, İsrailoğullarının Yakub'un Mısır'a yerleşen on iki oğlunun (bunlardan birinin adı da Yehuda'dır) torunları olduklarına inanılır. Mısır'da, torunları genellikle II. Ramses olduğu belirtilen, Mısır firavunu tarafından köle edilmiştir. Yahudi geleneğine göre, İsrailoğulları Musa peygamberin önderliğinde Mısır'dan Kenaan'a göç etmişlerdir (Çıkış). Bu olay, İsrailoğullarının her biri Yakub'un oğullarından birinin ismini alan on iki kabileye bölünmüş bir halk haline gelişinin başlangıcına da işaret eder.

Yahudi geleneği ve Kutsal Kitap (ilk kitabı Tekvin'den son kitabı olan Malaki'ye kadar), İsrailoğullarının kırk bir yıl boyunca çölde dolaştıktan sonra Kenaan ülkesini Yeşu'nun yönetiminde fethettiklerini, ele geçirdikleri toprakları da on iki kabile arasında üleştirdiklerini anlatır. On iki kabile, bir süre Hakimler olarak bilinen bir dizi hükümdar tarafından yönetilmiştir. Bunun ardından, Saul'un hakimiyeti altında bir İsrailoğlu monarşisi kurulmuş veKral Davud ve Süleyman hakimiyetinde devam etmiştir. Kral Davud (önce bir Kenaan daha sonra da Yevus şehri olan) Kudüs'ü fethederek başkenti yapmıştır. Süleyman'ın hükümdarlığının ardından, ülke on kabileden oluşan İsrail (kuzeyde) ve Yehuda ve Benyamin (güneyde) kabilelerinden oluşan Yehuda olmak üzere iki krallığa bölünmüştür. İsrail, M.Ö. 8. yüzyılda Asur hükümdarı V. Salmanasar tarafından fethedilmiştir. Kimi zamanİsrail'in On Kayıp Kabilesi olarak da adlandırılan bu on kabileye dair genel kabul görmüş bir tarihi kayıt bulunmamaktadır.
OGÜNhaber