Bunu izleyen ve 1997'den sonra başlayan diğer kazı çalışmalarında, daha da eskiye uzanan yerleşimler keşfedildi. Araştırmacılar ayrıca bölgede eski askeri yapılara, uzun duvarlara ve Deniz Kavimleri'ne adanan bir tapınağa rastladı. Bunların dışında Pers, Hellenistik ve Eski Mısır kalıntılarıyla karşılaşıldı.
Yafa adı ilk defa M.Ö. 1470 yılında III. Thutmose adlı firavunun bölgeyi ele geçirmesini kaydeden bir mektupta görüldü. Yine kentin adı Yunus peygamberin Tarşiş'e açıldığı liman, Dan kabilesinin sınır bölgesi ve Süleyman Mabedi'nin yapımı için Lübnan'da yapılan tomruklarınKudüs'e taşınmak üzere uğradığı yer olarak İncil'de birçok kez anılmaktadır. Bazı kaynaklara göre Yafa, 4.000 yıldan fazla bir süre boyunca liman olarak kaldı.
1099 yılında Godfrey de Bouillon tarafından yönetilen I. Haçlı Seferi ordusu, o dönemlerde Müslümanlar tarafından terkedilen Yafa'yı ele geçirerek buraya bir kale ve liman inşa etti. Yafa ili olarak kent, uzun bir süre boyunca Kudüs Krallığı'nın deniz taşımacılığının merkezi oldu. Yafa, 1192 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından geri alındı. Ancak İngiliz kral Aslan Yürekli Rişar, kenti bir süre sonra tekrar ele geçirdi. 1223'de Kutsal Roma İmparatoru II. Friedrich buraya yeni savunma birimleri ekledi. 1268 yılında Memlük sultanı Baybars kenti tekrar ele geçirdiğinde bölgedeki Haçlı egemenliği ortadan kalktı. 1336, 1344 ve 1346 yıllarında Yafa, olası yeni Haçlı saldırılarına karşı Nasir al-Din Muhammed tarafından yağmalandı. 16. yüzyıla gelindiğinde Yafa, Osmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirildi. Aynı şekildeGazze Sancağı'nın da bir kenti konumuna alındı.
1799 yılında I. Napolyon kenti ele geçirerek halkı katletti. Bunu izleyen yıllarda bir salgın hastalık baş gösterdi. Bu nedenle bölgedeki nüfus hızla azaldı.
Yafa, bir metropol olarak 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun limanı koruma politikaları ve Bedeviler ile korsanlar tarafından yapılan saldırılara karşı izlenen sert tutum sonucunda gelişmeye başladı. Ancak asıl büyüme 19. yüzyılda yaşandı. 1806 yılında 2.500 olan nüfus, 1886 yılında 17.000'e ulaştı.
Tel Aviv, Yafa'nın kuzeyinde yer alan bölgenin Bedevilerden satın alınmasıyla kuruldu. 1909 yılında çekilen bu foroğraf, ilk arsaların açık arttırmalarını göstermektedir.
1800 yılından 1870 yılına kadar Yafa, surlarla ve kulelerle çeviriliydi. Ancak güvenlik arttırılınca, kentin büyümesini sağlamak adına duvarlar yıkıldı. Kentte deniz kenarına yapılan setin yüksekliği 2,5 metre yüksekliğinde olup 1930'lu yıllara kadar bozulmadan kalmasıyla bilinmektedir. İngiliz sömürge yönetimi, daha sonra buraya yeni bir set daha inşa etti. 19. yüzyılın ortalarında kent halkı, ticaret sayesinde zenginleşti. Ticaret ürünleri arasında Avrupa ile alışverişi yapılan ipek ve Yafa portakalı da bulunmaktaydı. 1860'larda Yafa'ya Sefarad, FasYahudileri ve Aşkenaz göçleri başladı. Öyle ki 1882 yılında kentte 1,500'den fazla Yahudi bulunmaktaydı.
1880'lerde Yafa'ya gelen Aşkenaz göçleri Birinci Aliyah ile paralel olarak arttı. Yeni gelenler, Siyonizm ideolojisiyle daha fazla motive olduğundan, daha fazla üretim yaptılar ve daha üretken işlerde bulundular. Bu amacın devam ettirilmesi adına Yahudilerin büyük kısmı Yafa'da kaldı, bir kısmı da Yafa'nın kuzeyindeki kumul alanlarına yerleşti.
Bugünkü çağdaş Tel Aviv'in kuruluşu da Neve Tzedek adlı semtin 1887 ve 1896 yılları arasında yerleşen Aşkenaz Yahudileri tarafından kurulmasıyla başlar. Yine bu bölgeye ayit muhteşem bir tat la tanışmanızı istiyorum
SHTRUDEL PEYROT YİVEHSHİM (İSRAİL)
MALZEMELER
3 adet baklava yufkası veya 2 paket yaprak hamuru
200 gr. tereyağı
1/2 su bardağı kuru üzüm
20 hurma
6 kuru incir
1/2 su bardağı dövülmüş ceviz
1 limon kabuğu rendesi
1 çorba kaşığı toz şeker
1/2 tatlı kaşığı toz tarçın
12 vişne şekerlemesi
2 çorba kaşığı galeta unu
1/2 su bardağı çekilmiş badem
50 gr. pudra şekeri
HAZIRLANIŞI
Yaprak hamurunu oda sıcaklığında bırakarak yumuşatın. Fırını 180-190 derecede kızdırın. Tereyağını eritip bir kenara bırakın. Hurmaların çekirdeklerini çıkarın. İncirleri ve hurmaları küçük küçük kesin. Üzümleri, incirleri, hurmaları,bademleri ve cevizi derin bir kapta karıştırın. Diğer bir kapta limon kabuğu rendesini şeker ve tarçın ile karıştırın.
Yaprak hamurunu 6 yufka halinde, hemen hemen 60 cm. uzunluğunda ve 30 cm. eninde açın. İçini erittiğiniz tereyağı ile yağlayarak üstüne galeta ununu serpin. Daha sonra incir ve hurma karışımını hamurun uzun tarafına, yine uzunlamasına koyun, üzerine biraz erimiş tereyağı gezdirip limon rendesi karışımını yne karışımın üstüne serpin. Karışımın tam ortasına şekerli vişneleri dizin, tekrar üzerine biraz yağ gezdirerek, hamuru karışımı koyduğunuz kenardan başlayarak kendi üzerinde yuvarlayın. Uçlarını bir parça yağlayarak kapatın. Fırın tepsisini yağlayarak, Strudel'i üzerine dikkatlice, bozmadan alın, erimiş tereyağı ile üzerini yağlayın. Strudel'in üzerine bıçakla bir iki çizik atın ve önceden kızdırdığınız fırında 30-35 dakika pişirin.
Fırından çıkarınca üzerine bol bol pudra şekeri serpin ve kalın dilimler halinde keserek ılık ya da soğuk olarak servis yapın.
Not: Baklava yufkası kullanırsanız, yufkaları her kata erimiş tereyağı sürerek üst üste koyun. Baklava yufkası yerine Elmalı Strudel hamuru da kullanabilirsiniz. O zaman karışımı koymadan yine hamurunuzu yağlayın.