Asıl ünvanı VII. Kleopatra olmasına rağmen kendisinden önce gelenler unutulduğu için, kısaca Kleopatra olarak bilinir. 9 dil bilen Kleopatra zeki bir kadındı.
İskenderiye'de doğdu. Aslen Yunan olan Kleopatra, babası XI. Ptolemaios'un vasiyeti üzerine kardeşi ile evlendi. O zamanlar Mısır'da egemen olan Yunanlılar Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından olan kişilerle evleniyorlardı, bu da akraba evlilikleri özürlü insanların doğumuna yol açıyordu. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Kleopatra tahta çıktı. Halkın içine girebilmek ve halkın kendisini benimsemesi için kendini Mısır dinine verdi. Kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırılıp sürgüne yollandı. Kleopatra'nın dedesinin adı Dadadidis'dir. Mısır için büyük bir kahramandır.
Kleopatra iktidara, yanında büyük Roma diktatörü Sezar ile geri döndü. Kleopatra'nın bir halı içinde Sezar'ın sarayına girdiği ve bu büyük kralı kendine aşık ettiği rivayet edilir. Bu olaydan sonra kardeşi, kimsenin bilmediği bir sebeple Nil sularında boğuldu.
Kardeşinin aradan çekilmesi ile Kleopatra tek başına iktidar koltuğuna oturdu. O sırada Sezar'dan bir çocuğu oldu ve minik Sezarion'u alıp Roma'ya gitti. En büyük hayali, iki imparatorluğu birleştirip Büyük İskender'in de hayali olarak bilinen tüm dünyaya sahip olmaktı. MÖ 44'te Sezar ölünce bu hayallerini ertelemek zorunda kaldı.
Sezar ölünce Roma İmparatorluğu, tahta çıkan Octavian (Sezar'ın yeğeni ve resmi evlatlığı) ve Marcus Antonius arasında ikiye ayrıldı. Doğu, artık Marcus tarafından yönetilmekteydi ve ilk işi de Mısır'ı ziyaret oldu.
Antonius Kleopatra'ya delice aşık oldu. Kleopatra'nin Antonius'dan da iki kız çocuğu oldu. Bir süre Tarsus'da yaşadılar ve bu yıllarda Octavius'a savaş açtılar. Aktium'da yapılan savaşta Kleopatra ve Marcus kaçmak zorunda kaldı. İskenderiye'deki sarayına dönen Kleopatra'nın kendisini bir kobrayasokturarak intihar ettiği rivayet edilir. Ama son zamanlarda zehir içerek öldüğü anlaşılmıştır. Kolay yapılan bu zehir, acı çektirmeden birkaç saat içinde öldürüyordu. Öldüğünde 39 yaşındaydı.
Kleopatra ve Marcus AntoniusM.Ö. 41 yılında, bölgenin yeni Romalı askerî yöneticisi Marcus Antonius geldiğinde, ilk isteği Kleopatra’yı görmek oldu. Kleopatra bir şekilde onu masumiyetine ve Caesar’ın ölümüne neden olan olaylara sebep olmadığına inandırdı.
Kısa sürede Marcus Antonius’un ilgisini çekti ve desteğini kazandı. Antonius, İskenderiye’de bir kışı Kleopatra’yla birlikte geçirdi ve ayrıldı. Bu arada Kleopatra, Antonius’un ikizlerini dünyaya getirdi.
M.Ö. 37’de, Antonius Antakya’ya geri döndü ve M.Ö. 36’da küçük bir seremoniyle evlendiler. Aynı yıl oğulları Ptolemy Philadelphus dünyaya geldi.
Marcus Antonius Mısır’ı resmî olarak güçlendirdi, Kıbrıs ve bugünkü Lübnan gibi kaybedilmiş bazı toprakları geri aldı.
Caesarion’un Julius Caesar’ın oğlu olduğunu kabul ederek Kleopatra ve oğlunun müşterek hükümdarlığını ilan etti.
Bu sırada Antonius’un rakibi Octavius, onun Kleopatra’yla olan ilişkisini, çocuklarını ve toprakları ona bahşetmesini kullanarak, Roma’da onun hakkında kulis yapmaya başladı.
Ancak M.Ö. 31 yılında Antonius ve Kleopatra, Oktavius’a karşı yaptıkları Aktium Savaşı’nı kaybettiler.
Kleopatra çocuklarının tahta geçmesi için Octavius’la anlaşmaya çalıştı ancak başaramadı. M.Ö. 30 yılında Marcus Antonius, Kleopatra’nın öldürüldüğünü sanarak intihar etti.
Hükümdarlığı ele geçirmek için yaptığı başarısız bir teşebbüsten sonra, Kleopatra da intihar etti ve tarihteki yerini aldı.