Moskova'dan Vladivostok'a 9288 km'lik uzunluğuyla Dünya'nın en uzun demiryoludur.
Trans-Sibirya Ekspresi turu Moskova-Vladivostok ya da Vladivostok-Moskova arasında yapılan tarihi yolculuktur. Trans-Sibirya Demiryolu esas olarak 1891-1916 yılları arasında parça parça tamamlanan o günkü koşullara göre “olağanüstü” bir projedir. Bugün Vladivostok’taki bu demiryoluna ait bir anıt üzerindeki 9 bin 288 kilometre yazısı o günlerin anısınadır. Bugün başlangıçtaki Kirov yerine Kazan üzerinden gerçekleştirilen bu yolculuğa Ulan Bator da dahil edilince 10 bin 650 kilometre olmaktadır. Gerçek Trans-Sibirya yolculuğu budur. Örneğin bu yolculuğun yalnızca 5 bin 655 kilometresini, yani yarısını, yapan Moskova-Beycing yolculuğu teknik olarak da Trans-Sibirya değil, Trans-Mongolia Ekspresi olarak adlandırılmaktadır.
Trans-Sibirya yolculuğunu münferit olarak da yapabilirsiniz, gruplarla da. Çok ucuz olan düşük standart Rus trenlerini de kullanabilirsiniz, değişik kategorilerdeki lüks trenleri de. Bazı tren yolculuklarında trenden inilip bir-iki gece otel kullanılıp tekrar trene biniliyor. Ancak Rusça bilmiyorsanız münferit yolculuklar hem çok yorucu olabilir, hem de daha pahalıya çıkabilir. u anda Trans-Sibirya ekspresleri arasında en güvenilir, en konforlu, en lüks olanı, Moskova-Vladivostok arasını hiç otelde yatırmadan, 13 geceleme ile tamamlarken en fazla yer gösteren GW Travel’ın “Golden Eagle Trans-Siberian Express”i. Altın ve gümüş vagonlar olarak iki ana kategori kullanan bu vagonlarda ranza tipi iki yataklı kompartımanların her birinde duş, tuvalet, saç kurutma makinesi, kasa, uzaktan kumandalı klima, CD/DVD oynatıcısı, LCD ekran bulunmakta. 24 saat boyunca ücretsiz şişe suyu, çay, kahve, bisküvi ikramı yapılmakta. Kompartıman koridorlarında sepet içinde sürekli taze meyve bulundurulmakta. Trende içinde ufak bir kitap ve DVD/CD koleksiyonu bulunan, piyano ve gitar dinletilerinin sunulduğu ayrı bir “bar” vagonu var. Yemekler boyunca içeceğiniz tüm yerli votka, yabancı marka kırmızı ve beyaz şarap su gibi akmakta. Her türlü içki ücretsiz.
Kısacası sizin için her türlü ayrıntıyı düşünmüşler. Bir kere para veriyorsunuz, ardından hiçbir şeye karışmıyorsunuz. 13 gün boyunca bavul açıp kapatmadan son derece huzur verici bir gezi yapıyorsunuz. Tren tıngır mıngır giderken, siz pencereden Sibirya’yı keşfediyorsunuz. Bozkır boşluğunu, Sibirya’nın uçsuz bucaksızlığını yaşıyorsunuz. Ya da ilgili bir film izliyor, ilgili bir seminere katılıyor, Rusça kursuna gidiyorsunuz. Akşamüstleri “bar” vagonunda piyano ya da gitar dinliyorsunuz.Bu gezide UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki üç yeri görüyorsunuz: Baykal Gölü, Kazan Kremlini ve Moskova Kremlini. Ayrıca bir köyde göreceğimiz ve bir yemeği birlikte yiyeceğiniz “eski inançlılar”ın kültürü de UNESCO’nun Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’ne alınmış durumda.
1891'le 1916 yılları arasında inşaa edilmiştir. 1891 ile 1913 arasında demiryolu inşası için harcanan miktar 1.455.413.000 rubledir
Rusya'nın uzun geçmişli Pasifik kıyısında liman özlemi, Vladivostok (Rusça: Владивосто́к) şehrinin kurulması ile 1880'de gerçekleşmişti. Bu limanın başkent ile bağlantısının oluşturulması, sibiryanın yeraltı - yerüstü kaynaklarının dağıtımının yapılması ise bu özlemin eksik halkalarını oluşturmaktadır. 1891'de Çar III. Aleksandr'ın onayı vermesi ile Ulaştırma Bakanı Sergei Witte Trans sibirya demiryolu planları oluşturmuş ve yapımına başlanmıştır. Ayrıca devletin tüm imkânlarını ve yatırımlarını bölgenin endüstriyel gelişim için bölgeye yönlendirmiştir. Çarın 3 yıl sonra ölmesi ile yerine geçen oğlu çar II. Nikolay, yatırımlara ve demiryolunu desteklemeye devam etmiştir. Projenin inanılmaz büyüklüğüne rağmen tüm rota tamamen 1905 yılında tamamlanmıştır. 29 Ekim 1905'te ilk defa yolcu trenleri raylar üzerinde, feribotlarla taşınmaksızın Atlantik okyanusundan (Batı Avrupadan), Pasifik okyanusuna (Vladivostok limanı) erişmiştir. Böylece Rus - Japon Savaşından hemen bir yıl öncesine demiryolu yetiştirilmiştir. Demiryolunun, Baykal Gölü çevresinden geçen zorlu güzergahının ve kuzeyde yeni rotası ile değiştirilen tehlikeli konumuyla Mançurya hattı da dahil olmak üzere, günümüzdeki rotası ile 1916'da açılmıştır.
Trans-Sibirya Demiryolu, Sibirya ile Rusya'nın geri kalan geniş bölgesi arasında önemli bir ticaret ve ulaştırma hattı oluşturmuştur. Sibirya'nın yeraltı ve yerüstü kaynaklarının, özellikle tahılın aktarılması, Rusya ekonomisi açısından önemli kaynak sağlamıştır.
Ancak Trans-Sibirya Demiryolu'nun, çok daha geniş çapta ve uzun soluklu etkileri de olmuştur. Kuşkusuz ki bu demiryolu hattının Rusya'nın ekonomisine katkısının yanı sıra Rusya'nın askeri gücünü de etkileyecektir. Ayrıca, 1894 yılında Rusya ile Fransa arasında bir dayanışma antlaşması imzalanmıştır. Her iki ülke de Almanya ya da müttefiklerin bir saldırısında birbirlerini destekleyecekleri vaadinde bulunmuşlardır. Bu antlaşmanın iki ülke arasında getireceği yakınlaşma, özellikle de Rusya'daki Fransız yatırımlarının hızlanması kaçınılmazdır.
Baykal Gölü. Dünyanın en eski, en derin (1637 metre) Baykal Gölü, tüm dünya tatlı su rezervinin beşte birini barındırıyor. Kuzey Amerika’daki 5 büyük gölün toplamından fazla suya sahip. Toplam 1085 tür bitki, 1550 tür hayvan barındırıyor ve bunların yüzde 80’i Baykal’a özgü. Gölde yedi familyaya ait yaklaşık 50 balık türü yaşıyor. Hayvanlardan tabii ki en ilginç olanı tatlı su foku.
Habarovsk Yerel Araştırmalar Müzesi size gerçek Sibirya’yı tanıtıyor. Geçmişin avcı ve toplayıcı insan yaşamını somut örneklerle görürken, Sibirya kaplanını ve Sibirya ayısını tanıyor, en iyi kürk mink’ten gelir diye bilirken, sable ile tanışıyorsunuz. Ancak müzenin en ilginç bölümü Şamanizme, yani kamlara ayrılmış.
Gerek Trans-Sibirya Demiryolu, gerekse de Rusya-Fransa antlaşması, İngiltere'yi Uzakdoğudaki çıkarları açısından endişeye sevk etmiştir. Daha güçlü bir kara ordusu geliştirecek olan Rusya'nın, Çin'i hedef alan yayılma politikası, kaçınılmaz görünmektedir. Benzer endişeleri Japonya da yaşamaktadır. Rusya'nın Çin yönünde yayılması, Japonya'nın bir dış saldırıya en açık yönü olan Mançurya'yı da içine alan bir tehdit alanı oluşturacaktır. Ayrıca, Viladivostok limanı da Rusya için önemli bir deniz üssü haline gelmiştir.
Trans Sibirya Ekspresi Pekin'den Moskova'ya uzanan ve bugüne kadar sadece seçkin kişilerin seyahat ettiği bu şık ve müthiş yolculuğu, Lüks Tren yolculuğunun öncü kuruluşuna ait "Tsar's Golden" treniyle yapmak dünyanın en büyük keyifi sayılır Trans Sibirya Ekspresi'nde, Pekin'den başlayacak olan yolculuğumuz Gobi Çölü ve Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'dan geçerek Transsibirya hattına ulaşacaktır. Baykal Gölü, Irkutsk, Novosibirsk, Yekaterinburg ve Kazan bu hat üzerinde göreceğimiz yerlerden bazılarıdır. Nostaljik vagonlarda yapılacak bu çok özel gezide her akşam, geçilecek bölgenin tarihi ve kültürleri hakkında bilgilendirme toplantıları yapılmaktadır. Trende ayrıca güvenliğiniz için bir doktor da bulunmaktadır. 20 yıl önce başlayan bu şık yolculukta bu güne kadar 30 bin kişi seyahat etmiştir.