Temelleri Osmanlı İmparatorluğu tarafından atılmış, Baharat Yolu'nun canlandırılması sağlanmıştır. Kanal (Süveyş) Cephesi Almanya'nın isteği üzerine açılmıştır .1. Dünya Savaşı'nda İngiltere ve de Arapların yardımı ile Osmanlı topraklarından (sınırlarından) çıkarak İngiltere'nin sınırlarına girmiştir. İngiltere tarafından da 1869'da açılmıştır.
Napolyon Mısır'ı işgal ettikten sonra 1799'da bu konuda olurluluk raporu istemiştir. Sina Yarımadası'nın batısındadır. 163 kilometre uzunluğunda ve en dar yerinde 300 metre genişliğindedir. Kanal, Afrika çevresinde dolaşmaya gerek kalmadan Asya ile Avrupa arasında deniz taşımacılığı yapılmasını sağlar.
Dünyanın en önemli su yolları arasında yer alır. Eski gemiciler ticarette çok uzun yol ve mesafe kat ettikleri için böyle bir kanal yapma gereksinimi ortaya çıkmıştır.
Derinliği 11-12 m'dir. Su kesimi 10,36 m'den fazla olan gemiler kanaldan geçemez. 1951 yılında trafiği kolaylaştırmak amacıyla el-Kantara ile el-Firdan arasında 13,5 km lik bir yan geçit açılmıştır.
Dünyada kapakları olmayan en uzun kanaldır. Diğer kanallarla karşılaştırıldığında kaza oranı hemen hemen sıfırdır. Gece ve gündüz geçiş yapılabilir.
Dünya'nın en önemli deniz geçitlerinden biri olan Süveyş Kanalı Akdeniz ile Kızıldeniz'i birleştiren yapay su yolu olup 193,3 km. uzunluğunda, 205-225 m. genişliğinde ve 24 m. derinliğindedir. Kanal, Hint Okyanusu'nu Akdeniz'e bağlayan en kısa deniz yoludur.
Firavunlar dönemine dayanan bir hayalin gerçeğe dönüşmesidir Süveyş Kanalı. İnsanoğlunun zaman ve özellikle ticarette tasarruf etme isteği eski çağlara kadar dayanır. Eski gemiciler tarafından Akdeniz ve Kızıldeniz arasında yapılan ticari yolculuklar için uzun mesafeleri can ve mal kayıplarıyla kat etmeleri, zamanla daha kısa bir yol arayışına girmelerine neden olmuştur.
Bugün Mısır halkının Piramitler ve Nil Nehri kadar önemsediği ve ulusal bir sembol haline getirdiği Süveyş Kanalı'nın aynı zamanda dünya ticaretine yaptığı katkı da unutulmamalıdır.
Tarihçesi
İlk kez M.Ö 6. ve 7. yüzyıllarda Firavunlar döneminde çalışmalarına başlanmış ancak tamamlanamamıştır. Daha sonra Arapların yarım bıraktıkları kanal çalışmalarında Osmanlılar döneminde Yavuz Sultan Selim, II.Selim ve III.Mustafa Han'ın da önemli katkıları olmuştur.Yükselme döneminin büyük sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa da kanal fikrini gündeme getirmiş fakat proje gerçekleştirilmemiştir.
Onsekizinci asrın sonunda, Napolyon, Mısır'da bulunduğu sıralarda Akdeniz ile Kızıldeniz'i birbiriyle irtibatlayan bir kanal yaptırmak istedi. Ama Fransız bilim adamlarından kurulan bir heyet yanılarak Kızıldeniz'in sularının Akdeniz'in sularından yüksek seviyede olduğunu iddia edip, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka bir tür kanalın yapılamayacağını söyleyince bu proje terk edildi. Daha başka birçok plân hazırlanılarak
kapaksız kanalın mümkün olduğunun ispatı yapıldı, ancak bu uzun zaman aldı.
Süveyş Kanal Şirketi'nin kurulması
1830'larda Ferdinand de Lesseps, Mısır'da Fransız diplomatıyken geleceğin Mısır Vâlisi Said Paşa ile tanıştı. 1854'te Mısır'a tekrar gittiğinde Said Paşadan iki imtiyaz aldı.30 Ekim 1854 ve 5 Ocak 1856 tarihli bu iki anlaşmanın neticesinde alınan kararlara göre, bütün milletlerin geçişine müsaade edilecek olan bir kanal yaptırılacak, ayrıca 99 seneliğine kanalı işletecek bir şirket kurulacaktı. 15 Aralık 1858'de "The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez", yani "Süveyş Kanal Şirketi" kuruldu.
Kanal İnşaatı
Süveyş Kanalı inşaatına 25 Nisan 1859 târihinde başlandı. Kazı işinin yapılacağı bölge çöl olduğundan birçok güçlükler çıktı. Kazı işi 11 sene devam etti. Önce 6 metre derinliğinde bir servis kanalı kazıldı. Böylece mavnalarla lüzumlu malzemenin taşınması kolaylaştı. Kahire yakınlarındaki Bulak bölgesinden başlayıp, batı-doğu istikâmetinde İsmailiye'ye kadar süren ve buradan da ikiye ayrılarak, kuzey-güney istikametinde devam ederek, birisi Port Said'e, diğeri Süveyş'e ulaşan bu yardımcı kanaldan halk da istifâde etti. Böylece Süveyş Kanalı inşaatını ikmâl bakımından destekleyen bir tatlı su kanalı açılmakla kalınmıyor, aynı zamanda Nil ile İsmailiye arasında su yolu irtibâtı temin ediliyordu. Bütün mânilere rağmen, Kanal, 17 Kasım 1869'da trafiğe açıldı. Açılışa Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, hem Ortadoğu hem de Avrupa ülkelerini temsil edecek şekilde birkaç bin kişi dâvet edildi. 1875'ten sonra, kanal İngiliz ve Fransız özel sektörünün eline geçti.
Modernizasyon
Trafik artışına ayak uydurmak için, kanal firması devamlı olarak kanalı geliştirdi. 1869'dan sonra, bu gelişme hızlandı. 1870'te kanal, yüzeyde 60 metre genişliğe, derinde de 22 metreye ulaştı. 1956'da millîleştirmeden sonra yüzey genişliği 150 metreye vardı. 10 m derinlikteki zemin genişliği ise 60 metre oldu. Aynı sene tatlı su kanalının genişliği 7,5 metreden 10,7 metreye ulaştı. Kanalda yapılan bu tadilatlar 322 milyar dolar tuttu. Ancak kanal boyu seyahati 45 saatten 15 saate indi.
Güzergâh
Kanalda güney istikâmetine ilerleyenler önce Port Said'e gelirler. Tuzlu Manzala Gölü'nün bataklık bölgesini geçip Port Said'in 50 km güneyinde 11 kilometrelik 1949-1951 senelerinde kazılmış geçiş bölgesine varılır. Bu bölgede iki gemi karşılıklı olarak rahatça geçebilir. Diğer taraflarda karşılıklı geçiş çok zordur. Kanalın hemen hemen yarısına yakın yerinde İsmailiye şehri civarında Timsah Gölü bulunur. Kanal, gölün içinden geçer. Kanal İdare Heyeti, Timsah Gölü'nün kıyısında yerleşmiştir. Buradan Kızıldeniz'e gitmek isteyen sırasıyla Büyük Acı Göl, Küçük Acı Göl, çölün doğu ucu ve Tevfik Limanı'ndan geçer.
Kanalın Ekonomik Yönü
Süveyş Kanalı'nın dünyanın ekonomisine önemli katkısı olmuştur. Kanal bir pencere misali kıtaları birbirine bağlamış ve karşı karşıya getirmiştir. Avrupa'dan Doğu Afrika'ya, Doğu Asya'ya ve Okyanuslara yeni bir güzergâh temin etmiştir. Kanal, önceleri Ümit Burnunu ve Afrika sâhillerini baştan başa dolaşan gemilerin yolunu kısaltmıştır. Meselâ, Londra'dan Karaçi'ye gitmek için kanal yolunu tercih eden 9880 kilometre, Ümit Burnu'ndan giden 17.400 kilometre yol kat eder. Yolun kısalması demek gemilerin çabuk geri dönebilmesi ve bu da gemilerin performansının üç katına çıkması demektir. Bu sebeple nakliyat ücretleri fazla tutmamış ve eşyalar daha ucuza nakledilmiş olur.
Yukarıda saydığımız faydaları kanalın trafiğine tesir etmiştir. 1870 ile 1966 seneleri arasında yılda ortalama 500 gemi geçerken 1970'lerden itibaren yılda 20.000'e çıkmıştır. Bu artışın başlıca sebebini Ortadoğu petrolleri teşkil eder.
Kanalın Mısır Tarafından Millîleştirilmesi
26 Temmuz 1956'da Cumhurbaşkanı Nâsır'ın idaresindeki hükümet kanalı millileştirerek şirketi tasfiye etti. Ekim ayında İsrail, İngiltere, Fransa kuvvetleri Mısır'a saldırdı. İngiliz ve Fransa birlikleri kanalın iki yanını işgal ettiler. Ancak ABD ve Rusya'nın kuvvetli baskıları neticesinde bu birlikler BM kontrolünde geri çekildiler.
Kanal Şirketi ilk önceleri Nâsır'ın millileştirmesini tanımayarak kanalı bildiği gibi idare etmeye devam etti. Nâsır kuvvet kullanmak istemediğinden bu durum bir müddet sürdü. Ancak Dünya Bankası'nın 13 Temmuz 1958'de Mısır hükûmeti ile kanalın idaresi ve mali durumu üzerinde imzaladığı antlaşma Kanal Şirketini mali yönden yıktığından, kuruluş kendiliğinden ortadan kalktı. Hükümetin, şirketin yurtdışı varlıklarından olan devlet hissesini hibe etmesi ve 28,3 milyon Mısır lirası tazminat ödemesiyle de mesele kapanmış oldu.
Kanalın Siyasi Durumu
Kanalın bir kamu kuruluşu olması ona özel bir siyasi statü kazandırmıştır. 1888'de İstanbul Antlaşması ile getirilen bu statü aynı zamanda kanaldan hangi ülkeye ait ve mahiyeti ne olursa olsun bütün gemilerin faydalanmasına imkân tanımıştır. Antlaşmayı imzalayan devletlerden olan Avusturya, Macaristan, Fransa, Almanya, Türkiye, İtalya, Hollanda ve Rusya'nın günümüz politikaları da anlaşmayla ters düşmediğinden yeni bir karara ihtiyaç duyulmamaktadır.
Mısır'ın İsrail gemilerine ve İsrail malı taşıyanlara koyduğu geçiş ambargosu 1951'de Birleşmiş Milletlerin verdiği emirle sona ermiştir. Arap-İsrail Savaşı sırasında, İsrail birliklerinin 5 Haziran 1967'de kanalın doğu kıyısını işgal etmesi üzerine, Mısır bu tarihten başlayarak sekiz sene müddetle kanalı kapattı. 5 Haziran 1975'te kalıntı ve mayınlardan temizlenen kanal tekrar ulaşıma açıldı. Mısır'ın bu müddet içinde bir trilyon lira geçiş parası elde edebileceği düşünülürse de, diğer devletlere ait gemilerin yollarının uzaması dolayısıyla yaptıkları zarar bu miktarın çok üstündedir.
Süveyş Kanalı'nın Trafik Sistemi
-Gemilerin belirli bir hızda ve her iki gemi arasında belirli bir mesafede konvoy halinde Kanalı geçmesine izin verilmektedir.
-Tankerler ve büyük boyda gemiler için hız limiti 7-7.5 knots, diğer gemiler için 8.5 knots.dır.
-Gemilerin Kanalı transit geçme süresi 12-16 saattir.
-Konvoy halindeki gemiler arasındaki mesafe 1-1.5 nm'dir (10-16 dk).
-Kanalda 14 adet kılavuzluk istasyonu mevcuttur.
-Transit geçen gemiler için kılavuzluk zorunlu olup Süveyş Kanal İdaresi tarafından her transit gemi için dört farklı noktada kılavuz kaptan verilmektedir.
Süveyş Kanalı'nda emniyet ve güvenliğine ilişkin alınan başlıca önlemler seyir yardımcılarının iyileştirilmesi, Gemi Trafik Sistemi (VTS), Trafik Ayrım Şemaları, 300 tonun üzerindeki gemiler ve tüm transit geçen gemiler için kılavuzluk zorunludur. Süveş Kanalı'nda 2009'da kanal derinliği 18 metreden 20 metreye 2010 yılında 24 metreye çıkarılmıştır. Kanalın Kuzeyinden Akdeniz'e, güneyinden de Kızıl Deniz'e petrol taşımacılığı yapılmaktadır.
Süveyş Kanalı tanker trafiğine alternatif yol olarak Suudi Arabistan'dan Akdeniz'e uzanan 200 mil uzunluğunda ve 4,5 milyon varil/gün kapasiteye sahip Sumed (Suez-Mediterranean) boru hattı inşa edilmiş olup, 1977 yılında işletmeye alınmıştır.