Sıradışı olayları öngörememek, tarihin akışını da öngörememek demektir. Yine de bizler sanki öngörebilir, hatta değiştirebilirmişiz gibi davranırız.
Siyah Kuğuya maruz kalan ortamlarda tahmin yapamayız, aslında bunun farkında dahi olmayız. Siyah Kuğular öngörülemediğine göre, safça onları öngörmeye çalışmak yerine varlıklarına alışmamız gerekir.
Hayatımızda yaşadığımız olaylara tümüyle biz mi hükmediyoruz? yoksa olayları öngöremeden yalpalayarak mı ileriliyoruz?
Ne biliyoruz?
Geçen yıl milyarder yayıncı Felix Dennis “Nasıl Zengin Olunur” ismi ile bir kitap yayınladı. Kitap İngiltere’nin en zengin girişimcisinden damıtlılmış zengin olmanın sırlarını anlatan bilgileri içeriyordu. Şüphesiz kitap bu tarz yazılmış diğer kitaplardan kesinlikle daha az rahatsız edici değildi tabii ki. Pahalı lüks evler arabalar özel jetler. Dennis bunları kitabında detaylı olarak paylaşmış ve zenginliğinin getirdiği faydaları okuyucuya sunmuş. Felix Dennis diğer zenginlerin yazdığı kitaplarda olduğu gibi zengin olmanın sırlarını kendi objektifinden anlatmıştır ve servet sahibi olmak için gerekli bazı özellikler olduğunu iddia etmektedir. Bu özellikleri şu şekilde sıralar; güven, sebat ve az da olsa hatadan korkmak. Burada tanımlama açıktır.
Dennis Felix’in lüks içindeki yaşamından, şimdi de çok daha tatsız bir olaya geçelim. “Virginia da yaşanan kampus cinayeti“ Aslında buradada yukarıda anlatılan aynı mantık devrededir. Geriye dönüp bakıldığında 32 kişiyi öldüren Cho'nun şüheli olduğu aşikardı. Çünkü Cho dengesiz ve içine kapanık yalnız biriydi. Pekçok kişi de bunu biliyordu çevresindeki kız öğrencileri tehdit eden sorunlu bir portre çizmekteydi. Zamanla bir seri katile dönüştü ve korkunç planını devreye soktu. John Derbyshire blogu National Review Online da bu konuyu aynen bu şekilde ele aldı. Bu sağ görüşlü pek çok blogda da yaygın olarak görülen olaylara dışarıdan bakan sığ bir bakış açısıdır. Hata ise görünenden çok daha büyüktür. Bizler kronik birer açıklayıcıyızdır. Bir olay oldu mu acele ile bunun tahmin edilebilir olduğu hikayesini hemen anlatmaya başlarız. Ya biz Cho’nun hayatını diğer pekçok yalnız ve içine kapanık insanlardan farklı olduğunu hiç bilmeseydik? Ya Dennis kendine güven sebat gibi bazı özellikleri ile değil de şans eseri zengin olduğunu açıklasaydı?. Halbuki dünyada bu özelliklere sahip ama zengin olamayan milyonlarca insan bulunmaktadır. Bu temel gizem eski Wall Street’li ticaret adamı makale yazarı Nassim Nicholas Taleb’in Siyah Kuğu Teorisi üzerine bir kitap yazması için gereken temel soruyu sormasına neden olmuştur.
Neden hayatın aslında tahmin edilemeyen bir şey olduğunu anlamada bu kadar başarısızız?
Bizim için sürpriz olan birşeyler olur ve biz daha sonra bunların olabileceğini bilen biri gibi davranmaya çalışırız. Böylelikle geleceğimizi üzerinde kontrol sahibi olduğumuzu kanıtlamış oluruz. Cesur davranırsan zengin olursun. Yalnız ve içine kapanık birini kontrol altında tutarsan bir katliamı önlersin. Burada düşündüğümüzden çok daha fazla şans faktörü işin içindedir diyor, Nassim Nicholas Taleb.
Taleb: Mesela bir deniz kaptanının büyük bir hatasını 1907 de yazılan bir rapor üzerinden çıkarmaya çalışalım. Kaptan yola çıkmadan önce yazdığı raporunda, "ortada bu yolculuğa çıkılmamasını gerektirecek herhangi bir tehdit bulunmamaktadır" demektedir. Tecrübe sebebi ile bu kaptan bir sonuca ulaşmıştır. Gelecek seyahatler için endişe etmeye gerek yoktur. Bundan 5 yıl sonra 2208 yolcusu ile South Hampton limanından New York’a gitmek için yola çıkan geminin kaptanı olarak görev almıştır. Ancak Newfounland haricinde deniz buzla kaplı idi. Tabii trajik olayın gerisini hepimiz biliyoruz.
Taleb’in yeni kitabı Siyah Kuğu hayatın tahmin edilemezliklerle dolu olduğunu anlatıyor. Hemen hemen tüm hayatımızda veya tarihin tozlu sayfalarında meydana gelen tüm önemli olaylarda siyah kuğu olayı görülür. Bu etiket, eski bir felsefi gözlemi hatırlatmaktadır:
Gerçekte tüm kuğuların beyaz olduğuna inanırsınız. Burada kaç tane beyaz kuğu gördüğünüzün önemi yoktur. Bunun kesinliğini asla kanıtlayamazsınız. Diğer yandan tek bir siyah kuğunun beklenmedik bir biçimde ortaya çıkması önceki tanımlamayı tamamen çürütür. Siyah kuğu olayı olduğu anda tamamen şok edicidir. Etkisi büyüktür. Ancak geçmişe bakıldığında tahmin edilebilir bulunur. Örneğin 11 Eylül olayları bir siyah kuğu idi. Virginia katliamı da öyle. Taleb in öne sürdüğü; Siyah kuğu olayı global ve elektronik olarak birbirine bağlı bir dünyada gittikçe daha kötüleşmektedir. Rastlantısallık gittikçe büyümekte, olaylar daha çabuk kontrolden çıkmaktadır.
Kopya cinayetleri veya Harry Potter kitaplarının satışı gibi.
Olayları tahmin etmekte başarılı değiliz ama hiç olmazsa olayları önceden tahmin etmekte ne kadar başarısız olduğumuzu bilebiliriz. Taleb’in teorisinin ABD eski Savunma Bakanı Donald Rumsefeld’den ilham aldığı şeklinde bir görüş de vardır. Donald Rumsfeld’in yapmış olduğu “bilinmeyenin bilinmeyenleri” adlı konuşmada Taleb’in bu teorisiniden kısa bir süre öncesinde bahsetmiştir. Bugün Talep bu insanlara yakın biri gibi görünmek istemediğini de belirtmektedir.
Rumsfeld’in “Bilinmeyenin Bilinmeyenleri” adlı konuşmasının mükemmel olduğunu ancak problemin Rumsefeld’in bu teoriyi anlamamış olmasıdır demektedir. Siyah kuğu teorisi tarzında düşünme modeli Savunma Bakanını Irak’ın geleceğini tahmin etme konusunda tedbirli olmaya itmesi gerekirken her seferinde tahmin tuzağına tekrar tekrar düşmektedir. Bilgisizliğinizin farkında olursanız Wallstreet’te kendisi gibi bunu para kazanma konusunda kullanabilirsiniz diyor Taleb.Marketin yapacağı seçenekler bir kumardır. Birisine böyle bir seçeneği satmak için gelecekte nasıl şeyler olacağı konusunda bu teoriye inanmanız gerekir. Haklıysanız az para kazanırsınız hatalıysanız çok para kaybedersiniz. Böylece Wall Street’de hiçbir belirli bir tahmini olmadan Taleb pek çok kişinin seçeneklerini satın aldı ve herkesin güvenini kazandı. Çoğu kez rakipleri az para kazandı ve böylece kendisi de daha az kaybetti. Fakat yapmış olduğu en önemli şey beklenmeyen karı elde edebilmek için yeterli süre beklemekti. Bunu yaptığı zaman rakipleri milyonlarca kaybetti ve Taleb milyonlarca dolar kazandı. Bu uzun süreli dalgaya dayanmak için çelik gibi bir miğde ve inatçı bir yapı gerekmektedir. Şüphesiz bu tarz bir zihniyet Lübnan iç savaşını yaşayan birisi için doğal olabilir. Klasik tam da, tahmin edilemez bir siyah kuğu olayı!
Lübnan iç savaşında Taleb kendini bir süre sonra Amerikan toplumundan izole sürgünde buldu. Taleb’in Lübnan savaşında yaşadığı tecrübe sürgün olması onu bugünkü yerine taşıdı. Tabii tümüyle Lübnan savaşını yaşayan Lübnanlılar Taleb gibi bir şansa sahip olmuş mudur bilemiyoruz.
Peki neyi biliyoruz?
Taleb’in iddiasına göre ne kadar çok günlük haber tüketirsek o oranda bilgisizleşiyoruz. Çünkü medya tümüyle dışarıda bırakılmış ve geçersiz kılınan bütün gerçeklerin içine sızamaz.
Bunun yanında haberciler geriye bakınca haberin yada olayın mutlaka bir biçimde açıklanabilir olduğunu vurgularlar. Talep buna şöyle bir örnek verir, Saddam Hüseyin’in bir delik içinde yakalandığında Bloomberg TV bunu bir flash gelişme ile tv den yayınladı. “Amerikan borsası Saddam Hüseyin’in yakalanması ile yükseldi” aslında bu durum terörü frenlemeyebilirdi. Gün içinde bonolar büyük bir dalgalanma yaşadı (her zaman olduğu gibi) ve bu açıklamadan yarım saat sonra da düştü. Sonra bloomberg yeni bir flaş başlık yayınladı “Amerikan borsası düştü”. Saddam Hüseyin’in yakalanması borsayı riskli hale getirdi. Burada gün içinde fiyatların değişmesinde mantıklı bir açıklama yoktur. Ancak buna Bloomberg TV bir açıklama buldu Saddam Hüseyin’in yakalanması fiyatları yükseltti ya da düşürdü yada her ikisi birden.
Tarihi olayları siyah kuğu terminolojisi ile açıklamaya da çalışabiliriz bu konuda her türlü detaya girebiliriz ancak şunu söyleyebiliriz ki olayları öngörme konusunda hiçbir şey bilmediğimizi kabullenmemiz ve hayata bu gözle bakarak devam etmemizdir.
Makâleyi Çeviren: Efsun Tunalı
Orjinal Makâle: Oliver Burkeman Writer /Buzzle.com