​Sembolizm & Semboller

Sembolizm ezoterizmde ise evrensel bilgi ve hakikatlerin basit ve sade öğelere indirgenerek ifade edilmesidir.

Bir simgenin doğası ve onun simgeleşme süreci, sinir dizgemiz ile ileri derecede bağıntılıdır. Bu dizgenin bilinç, düşünce ve öznelik ile olan bağı henüz tam olarak anlaşılamamış olmakla birlikte, bölümsel açıklamalar sunan kuramlar geliştirilmiştir. Örneğin bir hükümdar asası, krallık simgesidir. Elle tutulan somut bir nesnedir, ancak simgesel amacına ancak bir hükümdar tarafından kullanıldığında ulaşır.

Nesneler, doğabilimsel ve kimyasal özelliklere sahiptirler. Bu durumda, bir asanın özellikleri nedir? Uygulama açısından, süslemeli bir değnektir; fakat asa olarak kabul görmüş herhangi bir şey bu amaçla kullanılabilir.

Leslie wahyt'a göre: ekinsel bir nesnenin özü, simgeleşme sürecinde olan bir belirti olmasıdır. Dolayısı ile, simgeleri, simgeleşme sürecinin ürünleri olarak tanımlamıştır. Bu durumda, asanın krallık simgesi olması, simgeleşme sürecinin sonucudur; halbuki bu süreç öncesinde bu anlamından yoksundu.

Simgeleşme, asayı bir nesne olarak, önceden sahip olmadığı bir "güç" ile donatmaktadır. Alışılmış bir değneğin olağan insanlara herhangi bir etkisi yokken, bir asa için aynı şey söylenemez. Ancak bu "güç" sadece asada değil, onun konumunda, söz konusu hükümdarda, ve insanlarda olmak üzere bölünmüştür.

Özetle, insanoğlu simgeleri içerisinde yaşadığı dünyada yer alan güçleri tanımlamak ve kendi amacı doğrultusunda kullanmak için yaratmaktadır.

Çeşitli dinlerde çeşitli biçimler, resimler, sayılar ve objeler sembol olarak kullanılmıştır. Ayrıca bazı tarikatlarda ve ezoterik ekollerde sembollerle öğretimin yapıldığı bilinmektedir. Yanda çeşitli dinlere ait bazı biçimsel semboller görünmektedir. 

Sembol, kimi sözlüklerde “daha soyut bir şeyi anlatmaya yarayan daha somut şey” ya da “evrensel yasa, ilke, bilgi ve fikirleri açıklayan işaretler” olarak tanımlanır. Bir sembol, anlatmak istediği şeyi en kesin, en belirli, en sade, en doğal şekilde ifade eden işarettir. Sembol sözcüğünün kökeni, eski Mısır dilindeki symbolon sözcüğünün Grekçe’ye geçmiş hali olan symballein fiilidir, “birlikte tartışmak, birlikte birleştirmek, bir arada toparlayıp bağlamak” anlamlarına gelir. Latince’de symbolum biçimine dönüşmüştür.

Sembol, günümüzde, iki öğenin arasındaki uygunluk bakımından, kimi zaman, (alegori), mecazı mürsel, amblem, işaret, ikon ve fetiş ile hemen hemen eşanlamlı olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Gözleri bir kumaş parçasıyla örtülmüş, terazi taşıyan kişinin “adalet” anlamına işaret etmesindeki istiare buna örnek olarak gösterilebilir.

Sembol terimi 1380’de ortaya çıkmıştır. Sonradan, giderek, lisan ve mimik dili gibi soyutlama biçimleri taahhüt, mukavele, antlaşma, vaat, kontrat, barış gibi bazıları mühürle yapılan temsil etme gibi işlevlerinde nesnelerin yerlerini aldılar (örneğin, el sıkışmanın anlaşma anlamına gelmesi).

Şu halde, bu anlamda bir sembol, soyut ya da doğaüstü bir realiteyi temsil etmeye yönelik olan algılanabilir bir nesnedir. Sembol görünür ve görünmez olan ifadelerin arasındaki kıyaslamada görünür olan ifadedir.

Sembolizm, geleneksel Fransız şiirini hem teknik hem de tema açısından belirleyen katı kurallara bir tepki olarak başladı. Sembolistler, şiiri açıklayıcı işlevinden ve kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, şiirle insanın yaşantısındaki anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçladı. Sembolistler, dile getirilmesi güç sezgi ve izlenimleri canlandırmaya, şairin ruhsal durumunu ve gerçekliğin belirsiz ve karmaşık birliğini dolaylı biçimde yansıtacak özgür ve kişisel eğretileme ve imgeler aracılığıyla varoluşun gizemini aktarmaya çalıştılar.

Sembolizmde dış dünyayı sembollerle anlatmak esastır.

- Sembolist şairler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etkilerini ve izlenimlerini anlatmışlardır.

- Sembolistler, şiirde müzik unsuruna önem verirler, hatta müziği şiirin amacı haline getirirler.

- Şiir, düşüncelere değil, duygulara seslenmelidir; çünkü şiir bir şeyanlatmak için yazılmaz .

- Şiirde anlam kapalılığı olmalıdır, buna göre şiirden herkes kendine göre bir yorum çıkarmalıdır. Anlam kapalılığı amaçlandığından söz sanatlarına sıkça başvurulur.

- Gerçeklerden kaçma, hayale sığınma, çirkinlikleri hayal yardımıyla güzelleştirme, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, sembolizmin en belirgin özelliklerindendir .

- Sembolistler daha çok serbest nazım türleriyle şiir yazmışlardır.

Sembolist şiirin başlıca temsilcileri Charles Baudelaire’in şiir ve görüşlerinden fazlaca etkilenen Fransız Stephane Mallarme, Paul Verlaine ve Arthur Rimbaud’dur.

Sembolik yazarlar arasında Jules Laforgue, Henry de Regnier, Rene Ghil, Gustave Kahn, Belçikalı Émile Verhaeren, ABD’li Stuart Merrill ve Francis Viele Griffin sayılabilir.
OGÜNhaber