Şarm El-Şeyh

Sina yarımadasının güney ucunda, Sina Dağı ile Kızıldeniz arasındaki kıyı şeridinde yer almaktadır. Şarm El-Şeyh aynı zamanda Mısır'ın Güney Sina ilinin idari merkezidir.

1960'lı yıllarda Mısır İsrail savaşı nedeni ile Sina yarımadasının Mısır'a ait bölgelerinin tamamı İsrail tarafından işgal edilmişti. İsrail daha önce çöl olan bu bölgeyi yeşillendirmiştir ve çölü modern bir vaha haline getirmiştir.

Yapıları, otelleri, marinaları, gece club'ları, casino'ları ile tam bir turistlik cennet olan Sharm 1979 yılında ABD'nin yardımı ile imzalanan Camp David Antlaşması sonucunda Mısır'a iade edilmiştir. Tamamen çölün içinde bir vaha olan bu şehir küçük ama aradığınız her şeyi bulabileceğiniz denizi, kumu, güneşi resifleri ile güzel bir şehirdir.

Billur gibi berrak ve oldukça derin bir deniz, Şarm El-Şeyh kentini çepeçevre sarıyor. Sina Yarımadası boyunca sürüp giden çöl, birden yerini oldukça iç açıcı Kızıldeniz manzarasına terk ediyor. Şarm El-Şeyh böylece, Mısır’ın tatil cenneti olarak öne çıkıyor. Sadece hoş ve güzel bir tatil yapmak için değil, aynı zamanda derin dalış için de eşsiz bir adres Şarm El-Şeyh. Geleneksel Mısır kültürünün ve Kızıldeniz’in büyüsünü keşfetmek için gidilesi en doğru liman. Başta Sina Dağı olmak üzere, Şarm El-Şeyh’in hemen dolaylarındaki tarihsel alanlar ise, kente apayrı bir zenginlik katıyor.

Şarm El-Şeyh şehri, Şarm kısa adıyla da anılıyor. Her anlamda oldukça hızlı gelişmiş bir kent görünümündeki Şarm, çok yakın zamana kadar balıkçılık ile geçimini sağlayan bir liman yerleşimi olarak biliniyordu. Dağlarla sarılmış ve denize kucak açmış büyülü bir kent Şarm El-Şeyh. Turistik açıdan hak ettiği değeri bulması, kenti dünyanın dört bir yanından gelen gezginlerin uğrak yeri yapmaya yetmiş.

Sina Yarımadası’nın güney kıyısı boyunca uzayan şehir, 30 kilometre boyunca kumsallar ile sürüp gidiyor. Naama sahil bölgesi en önemli turistik merkez olarak öne çıkıyor. Naama Kumsalı güneşlenmek için olduğu kadar sunduğu yemek ve alışveriş olanakları ile de kendini not ettiriyor. Kumsal da ayrıca su sporlarının hemen her türünü deneyebilir ve at binebilirsiniz. Naama’nın batısında yer alan Ras Um Sid, şnorkel dalışlarının en gözde mekanı. Başta mercan kayaları olmak üzere su altının eşsiz güzellikleri görülmeye değer.

Nabq kumsalı görece daha sakin sahil kesimlerinden biri. Ana turizm noktalarının biraz dışında kalan bir diğer kumsal ise “Köpek Balığı” adıyla anılıyor. Aradığınız daha profesyonel bir dalış deneyimi ise Şarm El-Maya yöneleceğiniz ilk adres olmalı. Tarihi kent kesimine oldukça yakın konumdaki bu kıyı kesiminde dalış hizmeti veren bir çok yer bulabilirsiniz.

Elbette yalnızca kumsallar değil Şarm El-Şeyh’i çekici kılan. Dalış olanakları yanı sıra tarihi ve kültüBir kıyı kentinde olması gereken deniz mahsülleri zenginliğine, Şarm El-Şeyh’in fazlasıyla sahip olduğu söylenebilir. Karides ve kalamar özellikle tadılması gereken lezzetlerin başında geliyor. Kentte ayrıca uluslararası nitelikte bir çok restoran da bulunuyor. Geleneksel Mısır yemekleri yanısıra; Fransız, Tayland ve Japon mutfağı başta olmak üzere değişik mutfaklardan dünya yemekleri de yiyebilirsiniz.rel doku da oldukça etkileyici örnekleri ile görülmeyi hak ediyor.
 
OGÜNhaber