M.Ö. 1. binyıldan beri sürekli olarak meskûn olan kent, yakın döneme kadar Urfa adıyla anılmış, ancak 12 haziran 1984'de TBMM kararıyla "Şanlı" ünvanını edinmiştir. Şanlıurfa ilinin merkezidir.
Urfa ve civarında Cilalı Taş Devri'nden beri yerleşilmektedir. Göbeklitepe Höyüğü, M.Ö. 11. yüzyılda kullanılan Dünya'nın bilinen en eski mabetinin bulunduğu yerdir.
Urfa Kur'an, İncil ve Tonah (Eski ahit/Tevrat)'ta geçen İbrahim peygamberin, doğum yeri olarak kabul edilir ve anısına Camii de bulunmaktadır. Ayrıca Peygamber Eyüp'ün de (İncil ve Eski ahitte Job) doğum yeri olarak kabul edilir.
Urfa kent merkezinin altında bugünkü Balıklıgöl'ün kuzeyinde yapılan bir keşif sonucu, Urfa kent merkezi tarihinin MÖ. 9500'e Çanak-Çömleksiz-Neolitik Döneme kadar uzandığı görülmüştür.
11.500 yıllık tarihi süreç içerisinde Ebla, Akkad, Sümer, Babil, Hitit, Hurri-Mitanni, Arami, Asur, Pers, Makedonya, Roma, Bizans gibi uygarlıkların egemenlikleri altında yaşamıştır.
Urfa, 1094 yılında Selçuklu hakimiyetine girmiştir. 1098'de Haçlı Edessa Kontluğu, daha sonra Eyyubi, Memluk, Türkmen aşiretleri, Timur devleti, Akkoyunlular, Dulkadir beyliği, Safeviler ve en son da 1516'da Osmanlı sınırları içine katılmıştır. Önceleri Rakka Eyaleti sınırları içerisinde yer alan Urfa, 1876'da Halep Vilayetine bağlanmış, 1916'da ise bağımsız bir sancak olmuştur.
Kent merkezi, Ortadoğu tarzında son derece canlı bir çarşı etrafında gelişmiştir. Geleneksel mimari doku kısmen yozlaşmış olmakla birlikte, sokak aralarında birçok yerde çarpıcı güzelliğe sahip eski yapılara rastlanır. En güzel eski evlerden biri Şurkav (Şanlı Urfa Kültür ve Araştırma Vakfı) tarafından restore edilen Şurkav Kültür Evi'dir.
Şanlıurfa'ya 20 km'lik bir mesafede, Örencik Köyü yakınlarında Tarihi MÖ 11 bin yıllarına uzanan, tapınma amaçlı törensel alanlara ait mimari kalıntılar, dikili taşlar ve üzerinde kabartmalı yabani hayvan ve bitki figürlerinin bulunduğu Göbeklitepe Höyüğünde Cilalı Taş Devri'nden kalma mabet vardır
M.Ö. 2000 yılında Ur şehrinin bir ticari kolu olarak kurulduğuna inanılan Harran'ın Sümerce veya Akatça kervan veya geçit yeri anlamına gelen "Harran-U” kelimesinden türediği düşünülmektedir. Moğol İstilasında yıkılan tarihi Harran Üniversitesinin harabeleri ile tarihi Harran evleri görülebilir.
URFANIN EN GÜZEL YEMEKLERİNDEN KAZAN KEBABI
MALZEMELER
2 kg patlıcan
1 kg domates
1/2 kg soğan
750 gr kıyma
250 gr biber
2 kaşık salça
Tuz
karabiber
isot
su
HAZIRLANIŞI
Yıkanmış patlıcanlar ikişer parmak aralıkla kopmayacak şekilde dilimlenir.
Kıyma, biraz su, tuz, küçük doğranmış domates, ince kıyılmış biber, isot vekarabiberle birlikte yoğrulur. Dilimlenmiş patlıcanların kopmamasına dikkat edilerek küçük köfteler patlıcanların arasına yerleştirilir. Tencereye dizilir. Domatezler dilimlenir ve patlıcanların üzerine dizilir. Salça ve yeteri kadar su karıştırılır ve kebabın üzerine dökülür. Kısık ateşte pişirilir.