Rose Line (Gül Çizgisi)
Prieure de Sion tarikatında(Tapınak Şövalyelerinin diğer adı) gül sembolü kase için kullanılmış bir sembol. Gülü Kase sembolü olarak kullanmalarının nedeni ise gizlilik. En eski gül türlerinden biri olan rosa rugosanın, aynı Venüs yıldızı gibi beş yaprağa ve beşgen bir simetriye sahip olması güle, kadınlıkla güçlü ikonografik bağlar sağlıyordu. Bununla birlikte gülün ‘doğru Yön’ ve yol bulmak kavramlarıyla çok yakın bağları vardı.
Pusula gülü, aynı Gül Çizgisi gibi, seferilere haritalardaki boylamlara bakarak yön bulmakta yardımcı oluyordu. Bu yüzden dişi kadeh ve gizli gerçeğe götüren yıldız anlamındaki gül,pek çok açıdan gizlilik,kadınlık ve yön tayini olarak Kase’yi tanımlayan bir sembol olarak kabul edilmişti.
Kase kayıp tanrıçanın ya da dişil prensibin eril prensip yanında gerçek değerine ulaşamayışının sembolüdür. Kadim öğretilerin binlerce yıldır vurguladığı bilgilere göre kozmik düzene uygun olarak altın çağda yani kıyamet-uyanış sonrasında; dişil prensip eril prensiple birlikte bir bütünü oluşturarak, gezegensel anlamda yin-yang dengesini sağlayacak. Böylelikle birlik, bütünlük, uyum ve sevginin tüm yasaları evren ahengine uygun şekilde yeryüzünde belirecek. Kutsal kase alegorisi binlerce yıldır yanlış anlaşılmış, uğrunda savaşlar verilmiş, bölünmelere neden olmuş bir alegori. Bu kez umarız ki, yanlış anlaşılmaların ve bölünmelerin bir bütünde toplanacağı yeni sentezler en kısa zamanda yapılır.. Kase ya da kutsal kadeh sembolü, İsa’nın Magdalalı Meryem’le yakınlığına hatta Hıristiyanlığa karşı bir tavra dönüştürüldü ki, neden sadece sembollerin iyice anlaşılmamış ve açılmamış olması.
Dan Brown'ın Da Vinci Şifresi
Gül Hattı "dünyanın ilk meridyen " için alternatif bir isim olarak romanı Da Vinci Şifresi Dan Brown tarafından popüler oldu , Paris Meridian ı olarak belirlenmiştir . Brown'ın romanı da bu meridyeni conflates Saint- SulpiceParis kilisede gnomon bir pirinç çizgi ile kat işaretlenmiş , olarak yaptığımız 1967 Manastırı Belge Le Serpent Rouge - Notes sur Saint- Germain - des -Pres et Saint - Sulpice de Paris . Paris Meridian aslında yaklaşık 100 metre doğusunda güneş saati mili geçer , hangi yazara göre Sharan Newman vekilisede bir işareti " bir Gül -Line hiç aramadı " oldu . Bir St Sulpice kitapçık dating 2000 ,güneş saati militarihi hakkındasayfasında " bir meridyen " olarakpirinç çizgi açıklanır , buterim Roseline veya Rose hattını kullanmak değildir . Yazar Paul Murdin bir " Meridian " , ya da meridiana gibi güneş hatlarını açıklar .
Browniddia edilen İsa ve Mary Magdalene soyunun yanı sıra Rosslyn Chapel, romanı orta kısmı Paris Meridian ı belirledi.
Ya da ; . . " Rosslyn Chapel girişindeküçük ahşap kapı , iki demir menteşeleri vardı ve basit bir meşe işaret, Roslin Bu eski yazım , Langdonşapel oturdu hangi Gül Çizgisi meridyen türetilmiş Sophie , açıkladı Langdon beklenenden daha mütevazı idi Kase akademisyenler'Gülün Hattı ' na inanmayı tercih ettiler .Sophie Mary Magdaleneatalarının soyu dur diye kabul gördü.
Rosslyn Şapeli’ndeki birçok süsleme sütunu arasında özellikle üçü başlı başına herkesin dikkatini çeker.
Bu üç sütundan birine “Usta Sütunu”, birine “Yolcu Sütunu”, birine de “Çırak Sütunu” adı verilmiştir. Bunlar öyle bir şekilde düzenlenmiştir ki, bunlardan ilkinin “bilgelik”, ikincisinin “güç” (kuvvet), sonuncusunun da “güzellik” kavramını temsil ettiği söylenir.
İşte bunlardan en ünlüsü olan Çırak Sütunu (Apprentice Pillar): “Bu sütunun yapımı için gerekli çizim ve modelleri almış olan usta, buna başlamadan önce Roma’da ya da her neredeyse bir başka yabancı ülkede olduğu söylenen aslını da görmek istemişti. Bunun için kalkıp oraya gitti. Yokluğunda, yanında çalışmakta olan çırak, eldeki çizim ve modeller uyarınca sütunu yapıp bitirdi. Fakat ustası döndüğünde sütunun bitmiş olduğunu görünce çok kızdı. Bunu çırağının yapmış olduğunu öğrenince, kafasına bir balyoz ile vurarak onu öldürdü.”
Rosslyn Şapeli’ndeki bu sütun öyle önemsenmiştir ki, kimilerinin iddiasına göre “Kutsal Kâse” olarak anılan o nesne bu sütunun içinde gizlidir. Nitekim metal detektörleri kullanılarak yapılmış incelemelerde, bu sütunun içinde madeni -büyük olasılıkla kurşundan yapılma- kılıf gibi bir şeyin olduğu saptanmıştır. Daha ileri gidilememiştir.
Kim bilir, belki bir gün sütunu kırmadan içinde ne olduğu tam olarak anlaşılması olanağı doğar. Fakat burada günümüzdeki ileri teknolojiyi kullanarak araştırma yapılmasına şimdilik izin verilmemektedir.
Çırak Sütunu’nun hemen yakınındaki bir kiriş üzerinde ilginç bir söz yazılıdır. Şu anlama gelir:
“Şarap güçlüdür, kral daha güçlüdür, en güçlü olan kadınlardır ama GERÇEK hepsine baskın çıkar.”
Bu kirişin altındaki geçit, aşağı kattaki dehlizlere doğru inen merdivenin başıdır. Günümüzde bu merdivenin basamakları çok aşınmış ve yıpranmış durumdadır. Buna bakılarak, geçmişte bu merdivenden çok sayıda kişinin inip çıkmış olduğu yorumuna varılmaktadır. Nedeni bilinmemektedir ama aşağıdaki dehlizlerde bir kutsal nesnenin bulunduğu, dolayısıyla uzunca bir süre içinde kimilerinin buraya hacca geldiği sonucu çıkarılmaktadır.
Sahiden öyle olup olmadığına ilişkin herhangi kesin bir veri, bir delil yoktur.
Şapelin dehlizlerinde çok sayıda lâhit vardır. Kimileri bunların basit birer mezar olmayıp, hiç olmazsa bazılarının önemli sırlar içerdiği görüşündedir.
Şapelin yapımına yeni başlanmışken, Rosslyn Şatosu’nda yangın çıkmış. Hayli hasara yol açan bu yangın esnasında Sir William Sinclair’in, büyük bir telâşla şatodan birtakım belgeleri kurtarmak için çabaladığı, daha sonra bunları şapelin bir yerine sakladığı söylenir.
Kuşkusuz akla şöyle bir soru gelir: "Madem ki bu binada çok önemli birtakım bilgilerin bulunduğundan kuşkulanılıyor; bu konuda niçin sıkı bir araştırma yapılmıyor?"
Bu sorunun yanıtı biraz şaşkınlık uyandırıcı olabilir. "Dan Brown sadece Rosslyn ve Glastonbury bağlayan' Gül Hattı ' icat .Ismi ' Roslin ' kesinlikle herhangi bir ' kutsal Gül Çizgisi ' türetmek değil. Bu bir ' Gül Bloodline ' ile hiçbir ilgisi ya da bir ' Gül Çizgisi meridyen ' var . 'Rosslyn' birçok ortaçağ yazımlar vardır ' Roslin ' kesinlikle' özgün yazım ' değil: . . şimdi köyün en yaygın yazım olduğunu "
Romanın büyük, kahramanı (kitaba göre) Paris Meridianmüzenin önünde bir yeraltı alışveriş merkezindesözde Ters Piramidin altından geçer Louvre Müzesi , için Arago madalyonu çizgi izler. Bu meridyen ezoterik yorumların geleneği izleyerek, roman bu Kutsal Kase'ninson dinlenme yeri olduğunu ipuçları. Ters Piramidin yakınındameridyen geçer de kitabında Le not olduğu gerçeği aynı şekilde bu biraz daha derin, ezoterik önem atfettiği Raphael Aurillac tarafından du Paris maçonnique kılavuzudur.
Louvre bölgesinde ,Comte madalyonlar ile işaretlenmişmeridyen hattı aslında oldukçaTers Piramitdoğusunda bir noktadamüze vebüyük avlu geçiyor . Ters Piramit yanındakimüze için bir kamu alışveriş merkezi içinde yer almaktadırMüzedemadalyonlar arkasında , erişim noktaları biletli edilir .
Diğer görülecek olanhat üzerinde yalan söyledi Arques ve Conques , RodezGüller katedralinLady , St Vincent Carcassonne , ve Bourges St Stephen Kilisesi ve Rennes - les - Bains. Dan Brown "dünyanın ilk meridyen " olarak Gül Hattı nı sunarken Meridian kurulmas fikri , antik çağlara kadar uzanır . Greenwich (roman da dediği gibi değil 1888) 1884 evrensel sıfır boylam olarak kabul edildiğinde, Paris'in yanı sıra , en az dokuz rakipleri vardı ( Berlin , Cadiz , Kopenhag , Lizbon, Rio , Roma , Saint Petersburg , Stokholm , ve Tokyo).
Pusula gülü, aynı Gül Çizgisi gibi, seferilere haritalardaki boylamlara bakarak yön bulmakta yardımcı oluyordu. Bu yüzden dişi kadeh ve gizli gerçeğe götüren yıldız anlamındaki gül,pek çok açıdan gizlilik,kadınlık ve yön tayini olarak Kase’yi tanımlayan bir sembol olarak kabul edilmişti.
Kase kayıp tanrıçanın ya da dişil prensibin eril prensip yanında gerçek değerine ulaşamayışının sembolüdür. Kadim öğretilerin binlerce yıldır vurguladığı bilgilere göre kozmik düzene uygun olarak altın çağda yani kıyamet-uyanış sonrasında; dişil prensip eril prensiple birlikte bir bütünü oluşturarak, gezegensel anlamda yin-yang dengesini sağlayacak. Böylelikle birlik, bütünlük, uyum ve sevginin tüm yasaları evren ahengine uygun şekilde yeryüzünde belirecek. Kutsal kase alegorisi binlerce yıldır yanlış anlaşılmış, uğrunda savaşlar verilmiş, bölünmelere neden olmuş bir alegori. Bu kez umarız ki, yanlış anlaşılmaların ve bölünmelerin bir bütünde toplanacağı yeni sentezler en kısa zamanda yapılır.. Kase ya da kutsal kadeh sembolü, İsa’nın Magdalalı Meryem’le yakınlığına hatta Hıristiyanlığa karşı bir tavra dönüştürüldü ki, neden sadece sembollerin iyice anlaşılmamış ve açılmamış olması.
Dan Brown'ın Da Vinci Şifresi
Gül Hattı "dünyanın ilk meridyen " için alternatif bir isim olarak romanı Da Vinci Şifresi Dan Brown tarafından popüler oldu , Paris Meridian ı olarak belirlenmiştir . Brown'ın romanı da bu meridyeni conflates Saint- SulpiceParis kilisede gnomon bir pirinç çizgi ile kat işaretlenmiş , olarak yaptığımız 1967 Manastırı Belge Le Serpent Rouge - Notes sur Saint- Germain - des -Pres et Saint - Sulpice de Paris . Paris Meridian aslında yaklaşık 100 metre doğusunda güneş saati mili geçer , hangi yazara göre Sharan Newman vekilisede bir işareti " bir Gül -Line hiç aramadı " oldu . Bir St Sulpice kitapçık dating 2000 ,güneş saati militarihi hakkındasayfasında " bir meridyen " olarakpirinç çizgi açıklanır , buterim Roseline veya Rose hattını kullanmak değildir . Yazar Paul Murdin bir " Meridian " , ya da meridiana gibi güneş hatlarını açıklar .
Browniddia edilen İsa ve Mary Magdalene soyunun yanı sıra Rosslyn Chapel, romanı orta kısmı Paris Meridian ı belirledi.
Ya da ; . . " Rosslyn Chapel girişindeküçük ahşap kapı , iki demir menteşeleri vardı ve basit bir meşe işaret, Roslin Bu eski yazım , Langdonşapel oturdu hangi Gül Çizgisi meridyen türetilmiş Sophie , açıkladı Langdon beklenenden daha mütevazı idi Kase akademisyenler'Gülün Hattı ' na inanmayı tercih ettiler .Sophie Mary Magdaleneatalarının soyu dur diye kabul gördü.
Rosslyn Şapeli’ndeki birçok süsleme sütunu arasında özellikle üçü başlı başına herkesin dikkatini çeker.
Bu üç sütundan birine “Usta Sütunu”, birine “Yolcu Sütunu”, birine de “Çırak Sütunu” adı verilmiştir. Bunlar öyle bir şekilde düzenlenmiştir ki, bunlardan ilkinin “bilgelik”, ikincisinin “güç” (kuvvet), sonuncusunun da “güzellik” kavramını temsil ettiği söylenir.
İşte bunlardan en ünlüsü olan Çırak Sütunu (Apprentice Pillar): “Bu sütunun yapımı için gerekli çizim ve modelleri almış olan usta, buna başlamadan önce Roma’da ya da her neredeyse bir başka yabancı ülkede olduğu söylenen aslını da görmek istemişti. Bunun için kalkıp oraya gitti. Yokluğunda, yanında çalışmakta olan çırak, eldeki çizim ve modeller uyarınca sütunu yapıp bitirdi. Fakat ustası döndüğünde sütunun bitmiş olduğunu görünce çok kızdı. Bunu çırağının yapmış olduğunu öğrenince, kafasına bir balyoz ile vurarak onu öldürdü.”Rosslyn Şapeli’ndeki bu sütun öyle önemsenmiştir ki, kimilerinin iddiasına göre “Kutsal Kâse” olarak anılan o nesne bu sütunun içinde gizlidir. Nitekim metal detektörleri kullanılarak yapılmış incelemelerde, bu sütunun içinde madeni -büyük olasılıkla kurşundan yapılma- kılıf gibi bir şeyin olduğu saptanmıştır. Daha ileri gidilememiştir.
Kim bilir, belki bir gün sütunu kırmadan içinde ne olduğu tam olarak anlaşılması olanağı doğar. Fakat burada günümüzdeki ileri teknolojiyi kullanarak araştırma yapılmasına şimdilik izin verilmemektedir.
Çırak Sütunu’nun hemen yakınındaki bir kiriş üzerinde ilginç bir söz yazılıdır. Şu anlama gelir:
“Şarap güçlüdür, kral daha güçlüdür, en güçlü olan kadınlardır ama GERÇEK hepsine baskın çıkar.”
Bu kirişin altındaki geçit, aşağı kattaki dehlizlere doğru inen merdivenin başıdır. Günümüzde bu merdivenin basamakları çok aşınmış ve yıpranmış durumdadır. Buna bakılarak, geçmişte bu merdivenden çok sayıda kişinin inip çıkmış olduğu yorumuna varılmaktadır. Nedeni bilinmemektedir ama aşağıdaki dehlizlerde bir kutsal nesnenin bulunduğu, dolayısıyla uzunca bir süre içinde kimilerinin buraya hacca geldiği sonucu çıkarılmaktadır.
Sahiden öyle olup olmadığına ilişkin herhangi kesin bir veri, bir delil yoktur.
Şapelin dehlizlerinde çok sayıda lâhit vardır. Kimileri bunların basit birer mezar olmayıp, hiç olmazsa bazılarının önemli sırlar içerdiği görüşündedir.
Şapelin yapımına yeni başlanmışken, Rosslyn Şatosu’nda yangın çıkmış. Hayli hasara yol açan bu yangın esnasında Sir William Sinclair’in, büyük bir telâşla şatodan birtakım belgeleri kurtarmak için çabaladığı, daha sonra bunları şapelin bir yerine sakladığı söylenir.
Kuşkusuz akla şöyle bir soru gelir: "Madem ki bu binada çok önemli birtakım bilgilerin bulunduğundan kuşkulanılıyor; bu konuda niçin sıkı bir araştırma yapılmıyor?"
Bu sorunun yanıtı biraz şaşkınlık uyandırıcı olabilir. "Dan Brown sadece Rosslyn ve Glastonbury bağlayan' Gül Hattı ' icat .Ismi ' Roslin ' kesinlikle herhangi bir ' kutsal Gül Çizgisi ' türetmek değil. Bu bir ' Gül Bloodline ' ile hiçbir ilgisi ya da bir ' Gül Çizgisi meridyen ' var . 'Rosslyn' birçok ortaçağ yazımlar vardır ' Roslin ' kesinlikle' özgün yazım ' değil: . . şimdi köyün en yaygın yazım olduğunu "
Romanın büyük, kahramanı (kitaba göre) Paris Meridianmüzenin önünde bir yeraltı alışveriş merkezindesözde Ters Piramidin altından geçer Louvre Müzesi , için Arago madalyonu çizgi izler. Bu meridyen ezoterik yorumların geleneği izleyerek, roman bu Kutsal Kase'ninson dinlenme yeri olduğunu ipuçları. Ters Piramidin yakınındameridyen geçer de kitabında Le not olduğu gerçeği aynı şekilde bu biraz daha derin, ezoterik önem atfettiği Raphael Aurillac tarafından du Paris maçonnique kılavuzudur.
Louvre bölgesinde ,Comte madalyonlar ile işaretlenmişmeridyen hattı aslında oldukçaTers Piramitdoğusunda bir noktadamüze vebüyük avlu geçiyor . Ters Piramit yanındakimüze için bir kamu alışveriş merkezi içinde yer almaktadırMüzedemadalyonlar arkasında , erişim noktaları biletli edilir .
Diğer görülecek olanhat üzerinde yalan söyledi Arques ve Conques , RodezGüller katedralinLady , St Vincent Carcassonne , ve Bourges St Stephen Kilisesi ve Rennes - les - Bains. Dan Brown "dünyanın ilk meridyen " olarak Gül Hattı nı sunarken Meridian kurulmas fikri , antik çağlara kadar uzanır . Greenwich (roman da dediği gibi değil 1888) 1884 evrensel sıfır boylam olarak kabul edildiğinde, Paris'in yanı sıra , en az dokuz rakipleri vardı ( Berlin , Cadiz , Kopenhag , Lizbon, Rio , Roma , Saint Petersburg , Stokholm , ve Tokyo).