II. Wilhelm, böylelikle, İngiltere Kraliçesi'nin torunu, Victoria'dan sonraki İngiltere Kralı VII. Edward'ın yeğeni, Edward'ın oğlu Kral V. George'un da yeğenidir.
II. Wilhelm, altı yaşından itibaren 39 yaşındaki öğretmeni Georg Hinzpeter'den etkilenmiştir. Bir genç olarak Friedrichsgymnasium'da Kassel'de eğitim gördü ve Bonn Üniversitesi'nin üyesi oldu.
Alman İmparatoru I. Wilhelm 9 Mart 1888 günü Berlin'de öldü ve Prens II. Wilhelm'in babası III. Friedrich İmparator ilan edildi fakat zaten Gırtlak kanseri olan III. Friedrich ölmeden önce sadece 99 gün tahtta kaldı. Aynı yılın 15 Haziran tarihinde 29 yaşındaki oğlu II. Wilhelm yeni Alman İmparatoru ve Prusya Kralı olarak onun yerine geçti.
1898 yılı Ekimi'nde Alman imparatoru ailesi ile birlikte İstanbul-Kudüs yolculuğuna çıktı. İkinci defadır ki Osmanlı ülkesini ziyaret ediyordu ve bu gezi gerek bir gövde gösterisi olarak, gerekse sağladığı sonuçlar bakımından Osmanlı İmparatorluğu'nda Almanya'nın nüfuzunu artıran tarihî bir dönüm noktası sayılır. II. Wilhelm, Bismarck'tan sonra Alman imparatorluğunun yayılmacı politikasını temsil eden ve yönlendiren bir hükümdar gibi değerlendirilmemelidir.
18 Ekim 1898'de imparator ve imparatoriçe "Hohenzollern" yatıyla İstanbul'a gelip, top atışları ve "yaşa, varol" sesleri arasında Dolmabahçe'de karaya çıktılar, ikinci gün İstanbul müzeleri gezildi, Alman Büyükelçiliği'nde bir kabul resmi düzenlendi, imparatoriçe aynı gün, çok merak ettiği sarayda Harem'de padişahın eşleri ve kızlarını ziyaret elti. Üçüncü gün atla İstanbul surları gezilip, başkentteki elçiler kabul edildi. Nihayet Sultanla uzun bir görüşme ve akşam bir tiyatro temsili... Dördüncü gün Hereke Halı fabrikası ziyaret edildi, imparator ve maiyyetine cömertçe halılar hediye edildi. Beşinci gün, padişahın resmi kabulü ve gala yemeği programı doldurdu. Son gün imparatoriçenin doğum günü kutlandı. 22 Ekim 1898'de imparator ve ailesi Hayfa'ya hareket ettiler
Kayzer'in ziyaret ettiği Sultan II.Abdülhamit, Osmanlı otokratik modernleşmesinin tipik temsilcisiydi ve başında bulunduğu 19. yüzyıla ayak uyduramayan, bir toplum ve devletin hayatını günü gününe sürdürme çabasındaydı.
II. Wilhelm 15 Haziran 1888'den 9 Kasım 1918'e kadar hüküm sürmüş olup, bazı tarihçiler tarafından Frederick William Victor Albert of Preußen olarak da anılır. Kaiser II. Wilhelm İmparator olduktan sonra düşüncesini Dünya lideri olacağız şeklinde açıkladı ama önünde engel gördüğü o zamanın başbakanı Bismarck vardı ve seçimlerden sonra onun görevine son verdi. Kaiser II. Wilhelm'in önünde artık kimse yoktu.
Almanya'nın bir dünya gücü olmasını isteyen II. Wilhelm döneminde Almanya İmparatorluğu daha agresif, militarist ve yayılmacı bir dış politika izledi. Eski başbakan Bismarck'ın denge politikası bir kenara bırakılıp yeni sömürgeler edinmek amacıyla İngiltere ile yoğun bir rekabete girildi. Özellikle İngiltere'nin deniz üstünlüğünü sona erdirmek için yoğun çaba içine girildi ve Almanya denizlerde güçlü filolara sahip oldu. 1890'da Bismarck'ın büyük önem verdiği Alman-Rus Teminat Antlaşmasını yenilemeyerek ilk önemli değişikliği yaptı.
I. Dünya Savaşı'nın sonucunda Almanya'nın yenilmesiyle 9 Kasım 1918'de tahtı bıraktığını duyuran olan Alman İmparatoru II. Wilhelm, 10 Kasım 1918'de, özel bir vatandaş olarak, trenle seyahat ederek ülke sınırını geçti ve savaş boyunca tarafsız kalmış olan Hollanda'ya sürgüne gitti. 1919 yılının ilk aylarında Versay Antlaşması'nın sonucundan sonra, 227. Madde'de açıkça belirtilen "uluslararası ahlak ve anlaşmaların kutsallığına karşı büyük suçlar işlediği" gerekçesiyle Wilhelm'in yargılanmasına karar verildi ancak Hollanda Kraliçesi Wilhelmina, müttefiklerin çağrılarına rağmen onu iade etmeyi reddetti.
II. Wilhelm, II. Dünya Savaşı sırasında, Sovyetler Birliği'nin Alman işgalinden sadece 2 hafta önce, 3 Haziran 1941'de Hollanda'nın Doorn kentinde akciğerinde ki damar tıkanıklığı nedeniyle 82 yaşında öldü. Nazi yöneticileri sadece az sayıda insanların (Mareşal August von Mackensen dahil olmak üzere yakın ailesi, bazı eski subaylar) işgal altındaki Hollanda'daki cenazesine katılmasına izin verdi.
Adolf Hitler, II. Wilhelm'e karşı kişisel husumetine rağmen, onun I. Dünya Savaşı sırasında Almanya ve Almanların bir sembolü olduğunu düşünerek bir devlet töreni için Wilhelm'in naaşının Berlin'e geri getirilmesini istedi fakat cenazesi Alman monarşi yanlılarının hac yeri haline gelmiş olan Hollanda'daki Huis Doorn'un (Doorn Sarayı) bahçesine gömüldü. Huis Doorn günümüzde bir müzedir.