Ramses-II, Nubya'daki isyancıları bastırmak için yaptığı sefer sırasında bir fili takip ederek Ebu Simbele ulaşır. Ramses, buraya iki tapınak yapmaya karar verir.
Büyük tapınak dağın içi oyularak, 20 yılda yapılır. Kapısında 4 dev boy Ramses heykeli vardır. Küçük tapınak kraliçe Nefertari ve tanrıça Hathor a adanmıştır.
Ebu arapça 'baba' anlamına gelmektedir. Tapınağın girişini açıp, içindekileri götüren Giovanni Belzoni ye yol gösteren çocuğun adı ile anılır.
Yapılışı
Asvan Barajı yapımında Tapınak bulunduğu yerden şimdi olduğu yere taşınarak günümüzde adeta yeniden yapılmıştır. Tapınak'ın şu anda olduğu yere taşınması, yekpare kayaların kesilip, sonra tekrar bir araya getirilmesiyle mümkün olmuştur. Kayaların kesilmesinin heykellerin görünüşlerine zarar vermemesi için estetik cerrahlarından bilgi alınmış, yüzlerde iz kalmaması için kesilecek yerler hassasiyetle belirlenmiştir. Yapılma gerekçesi ise Ramses'in karısına duyduğu aşkın ifadesi olmasının yanı sıra, ülkesi Mısır'ın düşmanlarına (Sudan) ne kadar güçlü olduğunu göstermek istemesidir. İçersinde bulunan tapınma taşına senede bir gün, Ramses'in doğum gününde(21 haziran) günışığı doğrudan gelmekteyken, Asvan Barajı'nın yapımı sırasında şimdi olduğu yere taşınmasından sonra 20 Haziranda tapınma odasına günışığı doğrudan gelmekte. Baraj yapımı sırasında daha birçok tarihi eserin taşınması gerektiğinden, Mısır hükümeti yardım eden ülkelere eserlerin bir kısmını hediye etmişti. Bu ülkeler arasında Türkiye de vardır.
Ebu Simbel Mısır’da, Nil’in sol yakasında, birinci, ikinci Çağlayanlar arasında kalan tapınakların yeri.
Eski Mısır hükümdarlarına Firavun denirdi. Yirmi altı Firavun sülalesi vardır. Her sülalede çeşitli Firavunlar asırlarca hükümdarlık etti. Çoğu, insanları kendisine taptırdı. Bu Firavunlardan İkinci Ramses, M.Ö. 13. yüzyılda iki büyük tapınağını Nil Nehrinin kenarında bulunan kumtaşı yamaçlarını oyarak yaptırmıştır. Bunun dışında 10 metreye yakın yükseklikte, Ramses ile kraliçenin heykelleri vardır. Heykeller arasındaki kapı, kaya içine oyulmuş, 60 metrelik bir avluya açılmaktadır. Duvarları çok büyük bir film şeridi gibi Firavun devri olaylarını canlandıran resimlerle süslüdür. M.Ö. 590 yıllarında, bazı Yunan ve Finikeli askerler, isimlerini bu koca yapılara kazımışlardı. Bu yazılar alfabe hakkında fikir verdiği gibi, Mısır ordusunda yabancıların paralı olarak çalıştığını da göstermektedir.
Bu tapınaklar kumlarla kaplanmıştı. İsviçreli J.L. Burckhard, 1812 yılında, bunları buldu. 1910’da kumlardan temizletildi. Son zamanlarda inşa edilen Assuan (Aswan) Barajı Gölleri içinde kalacağından sular dolmadan büyük bloklar halinde kesilerek daha yüksek bir yere götürüldü. Unesco’nun önderliğinde sağlanan yardımla tekrar inşa edilerek 1971 yılında bitirildi.