Dürzilik ve Dürziler

Bu dine inananlara Dürzî denir (çoğulu Durûz). Kendilerine birleştiriciler, tek tanrıcılar anlamına gelen Muvahhidun derler.

Muhammed bin İsmâ‘il Neştekin ed-Derezî tarafından, Altıncı Fâtımî Hâlifesi EbûʿAlî el-Mansûr el-Hâkim bi-EmrʿAllâh'ın ilâhlığı, onun gayba halinde saklanan Mehdi olduğu ve tenasüh inançları üzerine kurulu olan, ayrıca "Risalet’ül-Hikmet" (Hikmet Mekupları), ve El-Hikmet’ül-Şerife adında açık, El-Münferid bi-Zâtihî ve El-Şeriat’ül-Ruhanîyye adında gizli kitapları itîkâdî inançlarının temel kaynağı olarak benimseyen dinî topluluk.

Dürzî inancının ana esaslarının çok az bir kısmı kamuya açıktır, inanç esaslarının çoğu herkesten saklanır. Bu biraz da uzun süre inançlarını saklamaları yüzünden gelişmiştir.

Dürzîler Tanrı'nın birliğine inanırlar, bu nedenle kendilerini Ehl el Tevhid (Tevhid ehli - birleştiriciler) olarak anmışlardır. Dürzi inancı, Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam inançlarına benzer bir şekilde monoteistiktir. Dürzi teolojisi Yeni platoncu düşünceden ve bazı gnostik ve ezoterik gruplardan etkilenmiştir. Ayrıca, genel kanının aksine Dürzî düşüncesi Sufizm'den etkilenmemiştir. Ayrıca kimi araştırmacıların Dürzîliği İslam'ın bâtınî akımları arasında saymalarına karşın, Dürzîliğin Sünni şeriatıyla olduğu kadar Şii-Bâtınî anlayışla da çatışan tarafları vardır.

Yunan felsefesiyle beraber ve Sâbiîlik gibi dinlerden de etkilenmişlerdir. Sünni mezhepler tarafından İslam dışı ilan edilmişlerdir. Dürzîler de kendilerini Müslüman olarak gِrmezler. Dürzî nüfusu konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte değişik kaynaklara gِre sayılarının 1.000.000 ile 2.500.000 arasında olduğu sanılmaktadır.

Dürzîlerin Dünya üzerindeki toplam sayılarının yaklaşık 1.000.000 ile 2.500.000 arasında olduğu sanılmaktadır.
 
Dürzîler; bugün Lübnan, Suriye, İsrail ve ـrdün'de dağınık topluluklar biçiminde yaşamaktadırlar. En yoğun olarak yaşadıkları bِlge Lübnan’ın dağlık yِreleridir. Dürzîler uzun yıllardan beri Lübnan dağının güneyi ile Anti-Lübnan Dağlarının batısı arasında kalan; kuzeyde Beyrut’tan güneyde Sur’a ve Akdeniz kıyılarından Şam’a kadar uzanan bِlgede oturmaktadırlar. Ayrıca az sayıda da olsa Avrupa, ABD, Kanada, Latin Amerika ülkeleri (Brezilya, Arjantin, Şili, Peru, Meksika) ve hatta Avustralya’da da Dürzî toplulukları bulunmaktadır.

Haçlılar'ın Kutsal Topraklar'da egemen oldukları dِnemde, Tapınak Şِvalyeleri'nin karşılaştığı Doğu'ya ِzgü birçok gizemci inanç akımlarından biri de Dürzîlik'tir. Dürzîler'in inanç sisteminin ve ezoterik uygulamalarının Tapınak Şِvalyeleri'ni etkilediği sıkça ileri sürülen bir savdır. Bu sava gِre Tapınak Şِvalyeleri, daha sonra Avrupa’ya aktarılan ve zamanla Masonluk sistemine yerleşen bir takım inanç ve geleneklerinin esinini Dürzîler'den almışlardır.

Tapınak Şِvalyeleri'nin Dürzîler ile bağıntısının hem tarihsel hem de geleneksel bir takım kanıtları olmakla beraber, bunun Masonluk ve Tapınak Şِvalyeleri üzerinde ne gibi etkileri olduğu konusunda yalnızca varsayımlarda bulunulabilir.

Leonard W. King'in gnostikler ile ilgili yapıtında ileri sürdüğüne gِre: “Mısır halifesi Hâkim’in mezhebin kurucusu olduğu ileri sürülmesine karşın Dürzîler'in, Procopius’un VI. yüzyılda Lübnan ve Suriye’de hızla çoğaldıklarını sِylediği Gnostik mezheplerin kalıntıları olmaları daha akla yakındır. Komşuları arasındaki yaygın kanıya gِre Dürzîler, dana şeklindeki bir puta tapınmakta ve gizli toplantılarında Roma dِneminde Ophitler’e (yılanı kutsallaştıran ve ona tapan bir tarikat), Ortaçağda Tapınak Şِvalyeleri'ne ve çağımızda da Masonlar'a atfedilen tِrenler yapmaktadırlar.” Bu gِrüşün başka yazarlarca da onaylandığı gِrülüyor. Ancak King'e gِre, ِnemli ve ilginç olan nokta: “Dürzîler'in kendi ِnderlerinin İskoçya’da gizlendiğine inanmalarıdır.” Kuşkusuz bu, Tapınak Şِvalyeleri'nin o yِrede çok güçlü oldukları dِnemlerden kalma bir inanıştır.

Mezopotamya, Suriye, Anadolu ve Mısır uygarlıklarının inanç değerleriyle Farisi ve Yunan felsefesi ve dini ritüellerini bağrında yaşatan "Dürziler" ayrıca Musevilik, Hiristiyanlık ve İslam dininin ِnemli metinlerinden "yeni" bir itikat yaratmışlardır. Alkol, tütün ve domuz tüketimini yasaklayan, (lakin alkol ve tütün dindar sınıfın dışında, yaygın olarak tüketilmektedir) tek eşliliği teşvik eden, kadınların "Dürzi" toplumu dışında evlenmelerini, istisnai de olsa, ِlümle cezalandıran, eline, diline ve beline prensiplerini benimseyen, ِlen cesetten ayrılan ruhun yeni bir bedende tekrar doğduğuna (reenkarnasyon) inanan, zeka(yeşil) , ruh (kırmızı), kelime (sarı), gelenek (mavi) ve içkinlik (beyaz) olarak sembolize edilen beş ana yıldızın (ilke) temsilcileri Ukkal yani "akıllılar" tarafından Resail el-Hikma (Hikmet Risaleleri) olarak bilinen kitabın ihtiva ettiği ve halen büyük bir bِlümü bilinmeyen kurallar dizelgesi tarafından yِnetilen "Dürziler" veya Suriye'dekilerin adlandırmasıyla "el-Muvahhadun" (tevhidçiler-birleştiriciler) zengin coğrafyamızın ilginç ama ِnemli bir rengi. Biraz Arap, biraz Türk, biraz Kürt, biraz Farisi, biraz Kafkas olan "Dürziler" bu toprağın binlerce yıllık geleneklerini günümüze taşıyan nadide varlıklardır.
OGÜNhaber