Cennet

Arapça bir sözcük olan Cennet, "Bahçe" anlamına gelmektedir. Bu dinî terim, çeşitli dinlerde ve ruhanî felsefelerde bulunan, çoğunlukla mümkün olan en kutsal mekân olarak tanımlanan, sonraki yaşama dair bir kavramdır.

Cennet kavramına inanan kişiler genellikle Cennet'in insanların bir kısmı veya hepsi için Ahirette bulunan nihai bir varış noktası olduğunu düşünürler. Ayrıca Cennet kavramına sahip inançların çoğunluğunda Cennet iyi insanların ulaştığı bir Ahiret mekânıdır.

Etimoloji
Cennet sözcüğü Arapça kökenlidir. Her dinin Cennet kavramına verdiği özel isimler olabilir. Cennet sözcüğü dinî anlamda kullanılabileceği gibi, Türkçede mecaz veya sıfat olarak ta kullanılmaktadır. TDK tanımına göre Cennet; "Dinî inanışlara göre dünyada iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt."tir. Ayrıca mecazi şekilde sıfat olarak, çok güzel, huzur veren gibi anlamlarda kullanılır. Cennet sözcüğünün dışında yine "Cennet" anlamında olan Farsça kökenli behişt ve Soğdca kökenli uçmak da Türkçede kullanılmaktadır. Yine de en yaygın olan Cennet sözcüğüdür.

Yahudilik'te Cennet
“Ve tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe yaptı; ve yarattığı Âdem’i oraya koydu. Ve Rab, görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı, ve bahçenin ortasında hayat ağacını, ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi. Ve bahçeyi sulamak için Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur; kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada ak günnük ve akik taşı vardır; Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün Kuş ilini kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Aşur’un önünden akan odur. Ve dördüncü ırmak Fırat’tır.” (Tekvin 2:8-14)

Sözü edilen ırmaklardan Fırat ve Dicle biliniyor. Bu ifadeye göre diğer iki ırmağın, Pişon ve Gihon’un adları yabancı olsa da, Aden’deki “Cennet bahçesi”nin soyut ya da hayali bir ülke olmayıp, Dünya üzerindeki bir coğrafi bölge oluşu kesindir. Buna göre Gihon'un Nil, Pişon’un da İndüs olabileceği sonucuna varılabilir.

Hristiyanlık'ta Cennet
Hristiyanlık'ta Cennet Tanrıyla beraber olma durumudur. Hristiyanlar Tanrı tarafından her gün değiştirilerek yenilendiklerine, kıyamet günü geldiğinde yeni bedenlere sahip olarak (Âdem'in günah işlemeden önceki hali gibi ) yeni yaratılan Dünyada Tanrıyla birlikte olacaklarına inanırlar. İncilde bu durum aşağıdaki ayetlerle belirtilmiştir;

"Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık. Kutsal kentin, yeni Yeruşalim`in gökten, Tanrı`nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi. Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı`nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O`nun halkı olacaklar, Tanrı`nın kendisi de onların arasında bulunacak. Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı. ”Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.”" (Vahiy 21 : 1-5)

İslam'da Cennet
İslam'da Cennetmekânıdır. İslam'da Cennet tanımlamalarının büyük ölçüde Sümer, Zerdüşt ve Yahudi geleneklerinden esinlendiği görülür; Cennet'e bir köprüden geçilerek gidilir, Cennet'te huriler bulunur, Cennet'e Adn (Aden) Cenneti diye isim verilir.bölgesinin insanlarının özlem ve hayalleri ile ilgili olabilecek gölgeler, serinlikler, ırmaklar, bağlar ve bahçeler içerdiği düşünülebilir.

Cennet gidilecek yer olarak Cehennemin zıddıdır. Cennetteki hayat sonsuzdur ve orada birçok mükafat verilecektir. İnanca göre kafir, müşrik ve münafık kişiler Cennet'e giremez, ebedi olarak Cehennem'de kalırlar. Müslüman olup günah işleyenlerin ise, Allah günahlarını affetmezse, bir süre Cehennem'de günahlarının cezasını çekeceklerine, daha sonra da Cennet'e gireceklerine inanılır. [kaynak belirtilmeli]

Cennet, Bakara Sûresinde şöyle anlatılır:
"İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan Cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce bize verilen rızık!” diyecekler. Halbuki bu rızık onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
OGÜNhaber