Acre, Akko, Batı dilleri ile İbranice'deki isimleridir (Helenistik dönemde Ptolemais ya da Antiochia Ptolemais). Şehir, Mısır firavunu III. Tutmose (MÖ 1504-1450) zamanından başlayarak, dünya tarihinde sürekli olarak yerleşilmiş en eski yerlerden biridir. Eski çağlarda Kenan halkı ve İbraniler tarafından kullanılmış; Eski Yunan, Roma, Arap, Tolunoğulları, Haçlı ve 1517'de Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in fethinden itibaren 1918'e kadar yeniden Türk hakimiyetine girmiş, İsrail'in kuruluşuna kadar da İngilizler'in denetiminde kalmıştır. Tolunoğlu Ahmed Bey Dönemi'nde Tolunoğulları Devleti'nin en büyük deniz üssü burada kurulmuştu.
Napolyon, 1799'da kaleyi kuşatmış, ancak Cezzar Ahmed Paşa'nın dillere destan direnişi karşısında başarısız olarak ordularını geri çekmek zorunda kalmıştır.
Akka'yı çevreleyen kalın savunma duvarları, Cezzar Ahmed Paşa tarafından inşa edilmiştir. Aynı adı taşıyan yönetim biriminde, Hayfa (AJkkâ) Körfezi’nde, Karmel Dağı’nın 21 km kuzeyinde, dağlık bir burunda-yer alır. Endüstri (demir-çelik, kimya, plastik, dokuma, yapı gereçleri) etkinliklerinin yanı sıra, canlı bir balıkçılık limanıdır. Liman, günümüzde toprakla dolduğundan, ticaret işlevini, karşı kıyıdaki Hayfa Limanı’na kaptırmıştır.
Tarih. İS 638’de Arapların kurduğu kent, 1104’te Birinci Haçlı Seferi’nde Haçlıların eline geçti. 1187’de, Selahattin Eyyubi’nin geri aldığı, ancak 1191’de Üçüncü Haçlı Seferi’nde, Aslan Yürekli Richard ve II. Philip’in yeniden ele geçirdiği kent, yaklaşık bir yüzyıl Hristiyanlık merkezi olarak kaldı. 1291’de Sarasenler (Bedevi boyları) kenti alarak Kudüs Krallığı’na ve Haçlı egemenliğine son verdiler. 1799’da, Osmanlıların elinde olan kenti, 61 gün süreyle kuşatan Napolyon, Cezzar Ahmet Paşa’nın savunmasını kıramayarak geri çekildi. Kısa bir süre (1832-1840) Mısır yönetimine geçti. Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması sonucunda İngilizlere geçen ve 1948’de Filistin’in bölünmesiyle Araplarda kalan Akka, daha sonraki yıllarda İsrail topraklarına katıldı.
Tarihsel Eserler. Cezzar Ahmet Paşa Camisi ve Hamamı (günümüzde Belediye Binası), Haçlılar dönemi kiliseleri, Bahailiğin kurucusu Bahaullah’ın Türbesi (kentin kuzeyinde), ilgi çekici tarihsel eserlerdir. Napolyon’un Akka muhasarası 18 Mart Pazartesi günü başladı. Filistin’in kuzeyinde küçük bir liman olan Akka, padişah tarafından vezirlik rütbesi de verilmiş olan Cezzar Ahmed Paşa adlı yetmişlik bir komutan tarafından müdafaa edilmektedir ve bu ihtiyar vezir, hayatının elli yılından fazlasını savaş meydanlarında geçirmiştir.
Napolyon’un Akka muhasarası tam altmışdört gün devam eder. Her gün biraz daha artan baskı hiç bir netice vermez, Fransızlar’ın her hücumu püskürtülür ve ağır kayıplar verdirilir.
Yenilmez ünvanı taşıyan Napolyon, kale müdafilerinin akıllara durgunluk veren kahramanlığı karşısında şaşırıp kalmıştır. İki gün içinde şehrin ortasında olacağı hayaliyle saldırıya girişen mağrur general, ummadığı bu durum karşısında yeni bir arayışla yüksek rütbeli bir subayını kaleye gönderir ve direnmenin netice vermeyeceğini, şehir teslim edilirse Paşa’nın ordusu ve ağırlıklarıyla beraber istediği yere gitmesine güya müsaade edeceğini bildirir. Ama Cezzar Ahmed Paşa’dan aldığı cevap şudur; “Devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. Ben Cezzar Ahmed Paşa, şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem!..”