Afganistan (Medeniyetten cahiliye'ye geçiş)

Eğer iyi bir öğrenciyseniz, üniversiteye girme, hatta yurt dışında eğitim görme fırsatı elde ederdiniz. Eskiden, eğitim Afganistan için kutsal bir şeydi.

Bugün, Afganistan’da eğitime değer verilmiyor. Eğitim ile iyi bir yaşam tarzı arasındaki bağlantı anlaşılamadığı gibi, güce sahip olanlar bunu yasal olmayan yollardan elde ediyor.
 
1960’larda, neredeyse tüm Afgan halkı belli bir seviyede sağlık hizmeti alıyordu. Ancak bugün sağlık hizmeti alan insan sayısı çok azaldı. Hastaneler dolup taşıyor, tesisler yetmiyor. Bugün Afganistan’da doğan her 4 çocuktan biri, 5’inci yaş gününü göremiyor.

1960’larda Kabil Üniversitesi’ne bağlı bir aşı araştırma merkezi laboratuarı. Bugün, Afganistan genelindeki sağlık hizmeti, en başta elektrik yetersizliği yüzünden çok yetersiz kalıyor. Elektriğe sahip olanlar, Afganistan nüfusunun yüzde 20’sini bile oluşturmuyor. Birçok ev gazyağı lambaları ile aydınlanırken, sıcaktan kurtulmak için yelpaze kullanılıyor.

Afganistan’ın iç kesimlerindeki kırsal alanlar, bir zamanlar çok çeşitli gelişim programlarından faydalanıyordu. Bunlara, kolerayı önlemek için köylerde sağlık kontrolü yapan hemşireler de dahildi. Bugün ise, sadece güvenlik endişesi yüzünden harcanan çaba, sağlığı tamamen bir kenara itiyor. Hükümete bağlı hemşireler, NATO yetkilileri ve kitle örgütlerine bağlı sağlıkçılar her an militanların hedefi olabiliyor.

Bir zamanlar Afganistan’da erkek ve kız izciler vardı. 1950 ve 60’lı yıllarda izcilik faaliyetleri çok yaygındı. İlk ve ortaokula giden gençler çevre, kamp yapma ve kamu güvenliği hakkında eğitiliyorlardı. Ancak 1970’lerin sonlarında başlayan işgal ile izciler bir daha görünmez oldu.

1979’da Afganistan Sovyetler Birliği tarafından işgal edilince ülke içindeki bazı gruplar Sovyet işgaline karşı direnişe başladı. İlk ayaklanma doğu vilayeti Herat’ta yaşandı. Afgan askerleriyle birlikte hareket eden halk yönetimi ele geçirdi. Ancak Kabil hükümeti Sovyetlerden aldığı uçaklarla ayaklanan halkı bombaladı.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) karşı açılan savaş sırasında Pakistan'a göç eden mülteciler savaş sonrası geri dönmeye başladı. Pakistan'da, özellikle Deobandi Medresesi'nde eğitim görmüş öğrenciler de geri dönen mülteciler arasındaydı. Bunlardan biri olan Molla Ömer etrafında birçok öğrenci ve Peştun mücahitle Taliban'ı kurdu.

Taliban'ın ilk icraatı 1986'dan 1992'ye kadar Afganistan'ı yönetmiş eski Cumhurbaşkanı Necibullah'ı asmak oldu. Taliban’ın bu eylemi müttefiki olan Pakistan ve Suudi Arabistan'ı da sıkıntıya soktu.İslamcı bir devlet yapısı oluşturmak isteyen Taliban, hem Afganistan hem Pakistan'da yönetimi elinde bulundurduğu bölgelerde katı kurallar uyguladı. Hüküm giymiş katillerin ve zina yapanların halkın önünde idam edilmesi ve hırsızların ellerinin kesilmesi bunların örnekleri.

Örgütün, 10 yaşının üzerindeki kızların okula gitmesini yasaklaması uluslararası toplumda oldukça eleştirildi. Özellikle, kızların eğitim hakkını savunan Malala Yusufzay'ın, örgüt tarafından 2012 yılında Pakistan'da
saldırıya uğraması sonucu Taliban, dünyanın dört bir tarafından gelen suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Taliban'ın yasakları sonucu savaşta kocasını kaybeden kadınların evden çıkamayacak hale gelmesiyle 25 bin aile açlıktan ölme sınırına geldi. Taliban'ın bu politikası dünya basınında geniş yankı buldu.
OGÜNhaber