Mehmet Eren'in ev sahipliğini yaptığı programın konuğu olan ve hem sunucunun hem de yayını izleyenlerin sorularını cevaplayan Mücahit Dağdelenoğlu, İHH'nın kuruluş sürecinden ve yürüttüğü insani yardımlardan bahsetti.
İHH'nın 1992 yılında, Bosna Savaşı sürecinde, müslüman Boşnaklara insani yardım için Almanya'daki soydaşlarımız ve diğer müslümanların katkılarıyla kurulduğunu ve çok önemli hizmetler yaptığını; ardından Rus-Çeçen savaşında, Amerika'nın Irak işgali sürecinde, Afrika vb insani kriz olan her yerde, din, dil, renk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çok geniş bir yelpazede yardım faaliyetleri yürüttüklerini anlattı.
Bugün itibariyle dünya genelinde 103 ülkede faaliyet gösteren vakfın 625 maaşlı çalışanı, 60 bin gönüllüsü olduğu bilgisini paylaştı.
Kendisi gibi yardım gönüllüsü olanların hiç birisinin bir kuruş bile ücret almadığını hatta ceplerinden harcama yaptıklarından bahsetti.
İHH'nın topladığı yardımlardan her yüz liranın en az 95 lirasını ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını, hizmet giderlerinin hiçbir zaman % 4.5 - 5 oranını geçmediği bilgisini verdi.
"Sürekli yabancılara-mültecilere yardım ediyorsunuz, Türk ailelere yardım etmiyorsunuz" gibi bir soruya cevap verirken;
Dünya genelinde 100 bin yetim çocuğa sürekli baktıklarını, okuttuklarını, yetimhaneler açtıklarını anlatırken Türkiye'de 16 bin, Kastamonu'da ise 160 yetim Türk evladımıza her ay burs verdiklerini, bu yetim çocuklara ve ailelerine giyim, kırtasiye, gıda gibi yardımlar yaptıklarının bilgisini verdi.
Yine Kastamonu'da 200'e yakın Türk ailenin sistemlerine kayıtlı olduğunu ve her ay bu ailelere düzenli yardımlar yaptıklarını ifade etti.
Yardım yaparken önceliklerinin yerli aileler olduğunu, yerli ailelere dağıttıktan sonra ülkelerden bize sığınmış mağdur ve muhtaç insanlara, ailelere ulaştıklarını anlattı.
Yerli ailelere yapılan yardımları sosyal medyadan ya da başka kanallardan duyurmanın ahlaken ve hukuken doğru olmadığı için bu yardımları paylaşmadıklarını ancak kendilerinden izin almak şartıyla yabancı uyruklu insanlara yapılan yardımları zaman zaman sosyal medyadan paylaştıkları için sürekli mültecilere yardım yapıldığı yönünde bir algı oluştuğuna dikkat çekti.
İHH'nın 2019 yılında topladığı bağış miktarının bir milyar (bir katrilyon) lirayı buluğunu, bununla dünya genelinde 15 milyon insana insani yardım ulaştırdıklarını ifade etti.
Kimseyle şahsi polemiğe girmeden, ülkedeki ya da ülkeler arasındaki siyasi çekişmelere dahil olmadan, taraf olmadan, sadece insanın yanında, insanlığın yanında, hakkın ve haklının yanında, mağdur ve mazlumun yanında olan, insanlığın ölmediğini insanlığı ölmeyenlere duyuran, yaşayarak gösteren İHH'ya ve onlara güvenip insanlığı ayağa kaldırmak için omuz veren, maddi manevi destek veren tüm yardımseverlere sonsuz teşekkürler.
Avukat Mücahit Dağdelenoğlu'na da ayrı bir parantez açarak teşekkür etmek isterim. Mücahit bey iyi bir insan, iyi bir dost. Derdi olan, davası, sevdası olan, ilkeleri olan bir insan.
Yoğun ve başarılı bir iş hayatı olmasına rağmen hayır adına, iyilik adına, ülkemiz, milletimiz ve Kastamonumuz adına nerede hangi görev verilse, büyük-küçük, önemli-önemsiz demeden, mazeret üretmeden kabul eden, sadece elini değil yüreğini de taşın altına koymaktan kaçınmayan, çekinmeyen bir insan.
Siyasi kimliği de olmasına rağmen siyaseten kimseyle kutuplaşmayan, hiçbir kavganın tarafı olmayan ama kendinden, ilkelerinden, doğrularından da taviz vermeyen biri.
İşadamı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD'ın Kastamonu Şubesi Kurucu Başkanı.
İş adamlığının adamlığını, ahlakını, çizgisini örselemediği nadir insanlardan biri.
Allah'ın cc, hayırda istihdam ettiği hayırlı bir kulu.
Varlığıyla var olduğu yere değer katan biri.
Teşekkürler İHH,
Teşekkürler insanlığa, hayra gönül veren güzel gönüllü insanlar.
Teşekkürler Mücahit bey.
İyi ki varsınız.
Elleriyle, dilleriyle dünyayı, hayatı, insanı ve insanlığı kirletenlere rağmen iyiliğin, hayrın, insanlığın ve müslümanların hamiyet bayraktarlığını yaptığınız için teşekkürler,
‘İnsanlık ölmemiş’ dedirttiğiniz için teşekkürler.
Müslümanları cimri, bencil gibi görüp gösterenlere hayatıyla ders verdiğiniz, cevap verdiğiniz için teşekkürler.
Fakir, fukara üzerinden siyasi, ideolojik propaganda malzemesi, polemik malzemesi üretip toplumu gerenlere, yoranlara inat, sessiz sedasız, gecenin karanlığında yürekleri ısıttığınız için, insanlığın halen müslümanlarda, sıradan halkta olduğunu, var olduğunu gösterdiğiniz için teşekkürler.
Varlığınız, hayrınız daim olsun. Rabbim rızası yolundan ayırmasın, şaşırtmasın…