Önümüzdeki cuma günü Cuma namazıyla birlikte yeniden cuma ve vakit namazlarımızı cemaatle kılma ümidimiz var, hükümetimiz öyle duyurdu.
İlk önce şunu ifade etmek isterim ki, zihin engelli, iman ve insaf engelli bazı gruplar insanlarımızın cami ve cemaatle buluşmasından son derece rahatsızlar.
Salgının tüm vebalini yine camiye, namaza, Müslümana ihale etme planlarını yaptılar bile.
Kaçak kumarhanelere, kahvehanelere tek kelimelik eleştiri getirmeyenler, açık olmak zorunda olan pek çok sektöre bağlı işyerlerinin kalabalıklığına, insanların orada burada dikkatsiz davranması sonucu oluşabilecek her yeni vakadan sonra Müslümanları suçlamak için tetikte bekliyorlar.
Akrep ve yılanın huyu zehirlemektir.
Devletimiz, kılınacak cuma ve vakit namazları konusunda olumsuzluklara fırsat vermemek için büyük hassasiyet gösteriyor.
Bu maksatla, insanlar kapalı alanlarda uzun süre bir arada bulunmasın ama en doğal insan hakkı olan, en mühim huzur ve terapi kaynağı olan ibadetten de mahrum kalmasın diye bazı kararlar aldı.
1.Cumalar camilerde değil açık alanlarda kılınacak.
Bu konuda valilik ve kaymakamlıklar yetkilendirildi. Mevsim ve hava şartlarına göre uygun olan yerler belirlenip cuma namazları oralarda kılınacak.
2. Tuvalet, şadırvan gibi ortak kullanım alanlarına ihtiyaç duyulmaması için herkes abdestini evinde alıp gelecek.
3. Herkes kendi seccadesini yanında getirecek.
4. Maskesiz namaza gelinemeyecek.
5. Hasta ve yaşlı olanlar cemaatle namaza ve cumaya gelmemesi için uyarılacak.
6. Namazda kişiler arası mesafe bir buçuk metreden az olmayacak.
7. Vaaz yapılmayacak, hutbeler kısa tutulacak, sünnetler evlerde kılınacak, dua ve tesbihler evlerde yapılacak.
Konuyla ilgili pek çok ince detay düşünülmüş ve talimatlandırılmış. Halkımızın bu kadarını bilmesi ve uyması yeterli olacaktır diye düşünerek kısa kesiyorum.
Kastamonu'da durum
Kastamonu Müftülüğü'nün önerisi ile otuz civarında cami avlusunda cuma namazı kılınacağına dair bilgiler gelmeye başladı.
Hangi camiler, henüz bilmiyorum.
Tam burada benim sayın müftülük yetkililerine, Valiliğimize ve kaymakamlarımıza bir önerim olacak; gelin haftalar sonra ilk Cumamızı stadyumlarda kılalım.
Almanya hükümeti Müslümanların bayram namazlarını kılmaları için stadyumların kullanılmasına izin vermiş. Bizim Almanlardan, bizim idarecilerimizin Alman idareci ve siyasetçilerinden bir farkı olmasa gerek.
Stadyumlarımızda ecdadımızın şehit kanlarıyla sulanarak alınan topraklara inşa edildiler, tıpkı camiler gibi.
Yeryüzü Allah'ındır, yeryüzü müminlere mescittir.
Futbol sahaları için falan filan takımın mabedi gibi ifadelerin dinen, hukuken, örfen hiçbir anlamı olamaz.
Futbol din değildir ve mabedi olamaz. Bu vatanın her santimetre karesi İslam yurdudur, Müslüman milletimizin malıdır.
Hava şartları uygun olmazsa namazların iptali yetkisi de verilmiş valiliklerimize. Elbette mümkündür, uygundur.
Bu konuda da bir önerim olacak; kapalı halı sahalar cuma namazları için kullanılabilir.
Hiç bir halı saha işletmecimizin de buna zerrece itirazı olmaz, belki şeref duyarlar.
Neticede etrafları açık, sadece üzerlerinde bir şemsiye var.
Bir kısım holigan laiklerden, militarist Marksist, Leninistlerden başka kimsenin de itiraz edeceğini zannetmem.
Sadece stadyumda kılınsın diye bir katımız yok.
"Stadyumda da kılınsın.." diyoruz.
Mevcut şartlarda Cuma için planlanan otuz caminin de ihtiyaca cevap vermeyeceği kesin.
Normalde üç bin kişi alan Nasrullah Camii avlusu, bu şartlarda üç yüz kişi bile alamayacak.
Şehir merkezimizde mevcut doksan camimizden sadece otuzu ibadete açık olacak. Ve normal kapasitenin beşte birini ancak alabilecek.
Binlerce kişi camiye geldiği halde içeri girip ibadet edemeyecek..
Gazi Stadyumu, Hasan Doğan Tesisleri de cuma namazı için açılırsa muhtemel mağduriyetler büyük ölçüde giderilmiş olacaktır.
Devletimizin ve milletimizin de bu güruhun kaba gürültüsüne pabuç bırakmayacağını ümit ediyorum...
Aylar sonra ilk Cumamızı stadyumlarda kılsak kim ne der, kim neden, ne diyebilir?