Her şeyin başı eğitim. Şu sıralarda gençlerimiz üniversitelerine giriş hazırlıkları yapıyor, geleceklerini planlıyorlar. Kimi mutsuz, kimi kendine üniversitede bir yer edinebilme mutluluğunu yaşıyor. Acaba yaptıkları bu seçimler onları ileride ne kadar mutlu edebilecek?
Çoğu genç tercihlerini popüler bölümlerden yana kullanıyor. Üniversite tahsili bittikten sonra ise iş bulamama ve açıkta kalmak gibi sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyor. Kimileri ise istemedikleri bölümler de ailelerinin baskısıyla okuyor. Oysa ki hayat gençlerin hayatı. Kendi zevkleri ve idealleri doğrultusunda okumak, mutlu olmak ve mutlu oldukları meslekleri yapmak onların en doğal hakları. Gençlerimizi özgür bırakmalıyız.
Aşırı korumacı ve baskıcı olabiliyoruz bazen. Hangi işi yaparlarsa yapsınlar, hakkıyla yaptıkları zaman çok iyi yerlere gelebileceklerini ve güzel paralar kazanabileceklerini görmüyoruz. Daha az risk taşıyan ve daha garanti mesleklere yönlendirmeye çalışıyoruz onları. Bu ne derece doğru? Aileler çoğu zaman bu baskıyı kurduklarının farkında bile değiller malesef ki. Onlara göre çok doğal ve normal geliyor.
Çocuklarınızı iyi bir eğitim ve öğretimle vatanına, milletine, ailesine ve kendisine hayırlı olacak şekilde yetiştirdiğiniz zaman zaten gözünüz arkada kalmaz. Çocuğu merakı ve hevesi dışında zoraki olarak bir şeyler yapmaya sevkettiğiniz zaman malesef asıl problem orda başlıyor zaten.
Onları dinleyin!
Biliyorum bir başkasını dinlemek her zaman için zor bir şeydir. 'O ne bilecek ki, en iyi ben bilirim' malesef bizim toplumumuzda oldukça yaygındır. Fakat onlar sizin çocuklarınız ve onların geleceğini kurmak bir yerde sizin vazifeniz. Daha anlayışlı ve daha sevgi dolu olmanızı, kendinizi öyle görüyorsanız bile ne derece bunu uyguladığınızı şöyle bir durup düşünmenizi rica edeceğim.
Sevgili gençler, üniversite hayatınızda başarılar dilerim. Umarım seçimleriniz sizi yanıltmaz ve ileriki hayatınızın ilk adımlarını sağlam ve kendinden emin bir şekilde atarsınız. Yolunuz açık olsun..
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Hoşça kalın.