Zor Günler Bizi Bekliyor

AB konusunda 3 Kasım sonrası yaşanan bahar esintisi yerini buz gibi bir havaya bıraktı. Rum kesimine limanların açılmamasını gerekçe gösteren AB, Türkiye'yi Ankara ek Protokolü'ne sadık kalmamakla suçladı. Komisyonun tavsiyesi üzerine karar alan Birlik Türkiye ile 8 ana başlıktaki müzakerelerin dondurulmasına karar verdi. Türkiye tıkanan gelişmeleri son dakika hamlesi ile aşmaya çalışsa da AB bu adımları yetersiz buldu. Bunun ülkemiz ekonomisi açısından do- ğuracağı olumsuz tepkiler şüphesiz kaçınılmaz. 2006'ya damgasını vuran ve Türkiye'yi yakından etkileyen bir diğer karar ise her fırsatta ifade özgürlüğünü savunan Fransa'nın meclisten çıkarttığı karardı. Fransa, Ülkesinde ‘Ermeni soy kırımı yoktur' diyenlerin bir yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını ön gören yasayı kabul etti. Bu yasa tasarısının kabulünde ise hafızalarda oraya giden milletvekillerinin karar çıktıktan sonraki fotoğraf karelerine yansıyan yüz ifadeleri oldu. 2006'da yine ekranlarda İktidar ile muhalefet arasında bazen saygı sınırlarını zorlayan atışmaları izledik. Hiç şüphesiz bu atışmalar 2007 yılı içerisinde de devam edecek. Çünkü 2007 yılı içerisinde cumhurbaşkanl ığı seçimi var. Bir de genel seçim. Genel Seçimin takvimi henüz belli olmasa da meclis dışındaki partiler seçim startını çoktan verdiler. Evet, 2007 Türkiye ve Türk insanı için zor bir yıl olacak. Tartışması bir yıl önceden başlayan Cumhurbaşkanlığı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan net konuşmasa da AK Parti, bir uzlaşıdan ve Anayasa ‘nın Cumhurbaşkanlığı seçimi için ön gördüğü maddeleri sıralıyor. CHP lideri Baykal ise Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın o koltuğa oturması konumunda ülkenin çok zarar göreceği düşüncesini çok sert bir dille ifade ediyor. Bu çekişmenin seçimlerin yapılacağı tarihe kadar süreceği ve dozunun her geçen gün artacağı da kesin. MHP lideri Bahçeli ise Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması durumunda bile, ‘Biz sizi oradan indiririz' şeklinde açıklama yapıyor.

Türkiye'yi sancılı günler bekliyor.
2007'de yapılacak olan genel seçimlerin çıkaracağı tablo da çok önemli. 90'lı yıllardan 2002'ye kadar olan dönemde koalisyonlar ve azınl ık hükümetleri ile yönetilen ülke de tekrar koalisyonlar devrimi başlayacak. Yapılan anketlerden çıkan sonuç, anketi hangi parti yaptırdıysa onun oy oranının arttığı yönünde. Ancak sandıktan çıkacak sonuç neyi gösterecek, hep birlikte göreceğiz.

Çile İstanbullum çile.
Hani bir şarkı vardır. ‘Çile Bülbülüm çile' diye. İstanbullu 2006 yılında hiçbir şeyden çekmedi trafikten çektiği kadar. Öyle ki şehrin bir ucundan diğer ucuna gitmek, şehirlerarası yolculuktan daha uzun bir zaman almaya başladı. Trafiği rahatlatacağı düşüncesi ile Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projelerin çalışma aşaması çok daha büyük külfet getirdi. Üstelik tamamlanan projelerde Özellikle D-100 karayolunda bir rahatlama sağlamayınca bu kez trafik derdi hükümetin derdi konumuna geldi. 4 bakanın da katıldığı trafik toplantısında ise kimse kimseyi dinlemedi. Büyükşehir Belediyesi, şehir içinde kalan otoyol gişelerinin kaldırılmasını isterken, Ulaştırma bakanı ‘zarar ederim para kazanamam' mantığı ile bu fikre karşı çıktı. Uzlaşı olmayınca hadi dediler vatandaşa soralım. Her zaman kendisine fikir sorulmasına alışık olmayan vatandaş ise aldı sazı eline... Çözüm, çözümsüzlük oldu. Ortaya tek gerçek çıktı. İstanbullu 2007'de de paşa paşa bu sorun ile birlikte yaşamaya devam edecek.

Ve dünya...
Enerji kaynaklarına hükmetmek isteyen ABD, yönetimini devirdiği Irak'ta kaostan çıkamadı. İki bakanın istifası ile sonuçlanan bu kaos sonras ı Bush yönetimi yeni stratejiler geliştirmeye başladı. Ancak yıl içerisinde Irak'tan her gün gelen bombalı saldırılar ve onlarca ölü haberleri yan ı başımızdaki felaketin büyüklüğünü de gözler önüne serdi. İran'a da gözdağı vermek isteyen ABD, bu kez BM'den karar çıkmasına karşın İran ile diyalog yolunu seçti ve sorunu zamana yaydı. Ancak dünyanın yüreğini hoplatan bir başka haber Kuzey Kore'den geldi. Nükleer deneme yapan Kuzey Kore, kendisine yaptırım uygulanmasının sava ş kararı ilan edileceğini açıkladı. Bu iki sorun da şimdilik ABD tarafından beklemeye alındı. 2006 yılı içerisinde dünyayı utandıracak ve BM'nin beklide yeniden tart ışılmasına neden olacak görüntüler ise Lübnan'da yaşandı. İki askerinin Hizbullah tarafından kaçırılmasını öne süren İsrail, Lübnan'da ayırım yapmaks ızın tüm hedeşeri bombaladı. Bu saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere binden fazla Lübnanlı hayatını kaybetti. Saldırılara iki hafta boyunca seyirci kalan Birleşmiş milletler ise daha sonra yaptığı toplantı da İsrail'i kınamaktan kaçındı. Ve bu insanlık dramını sadece seyretmekle yetindi. 2007'de de Ortadoğu'da manzara değişecek gibi gözükmüyor. Irak'ta süregelen şiddet devrik Lider Saddam Hüseyin hakkında alınan idam karar ının infaz edilmesinin ardından daha da tırmanacak. Dünya yine silahlanmak için yarışa savar, antisavar silahlarla devam edecek.

AIDS yine artarak devam edecek
Afrika kıtasında yine on binlerce insan açlıktan ölecek Ve yine savaşlardan en çok çocuklar zarar görecek
Merhaba yeni yıl...
Hoş geldin sorun...

 

fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/01-07.Ocak.2007/Sayı:1
OGÜNhaber