Teşhis Kondu Sırada Tedavi Var

Yıllardır sorunları bildiğimiz halde çözüm yollarını gündeme getirmek bir yana sorunları zikredemiyorduk. İçte birbirimizi yerken, komşu ülkelerle it dalaşı yapmamızın zeminini sağlayanlara hep figüranlık yapıyorduk. Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünya’yı kana bulamaya çalışanların baş müşaviriydik.

Ağlanacak halimize gülüyor, gülünecek bir halimize ise hep özlem çekiyorduk.

Kardak krizi gibi suni olaylar ile kara ve hava sahamızda hep bizle sataşma halinde olan Yunanistan’a oh olsun demek yerine ekonomik sarsıntı geçirdiği bu günlerde zeytin dalı uzatarak, Başbakanımızın, “derdinizle dertlenmek istiyoruz” demesi ne kadar onurlu bir yaklaşım değil mi?

Komşuya karşı yapılan bu asil davranış kendi tarafımızdan nedense görmezden gelindi…  Komşumuz Yunanistan bu jesti kabul etmese de zihinlerine bu iyi niyetimizi yazarak, ortak ekonomik birlikteliğimiz için bizimle yakın bir zamanda kol kola girecektir.

Türkiye artık, sadist bir anlayışla ve faşistçe olaylara yaklaşmak yerine komşularıyla ataları gibi diyaloga girmektedir.

Silah baronları Yunanistan’a Türk korkusu sararak, silahlanma yolunda astronomik bütçe ayırmalarına neden oldular. Peki, bu korkudan kim karlı çıktı? Tabi ki! Silah baronları karlı çıktı…

En zor durumunda ise korku duymaları sağlandığı Türkler onlara yardım eli uzattı. Yani tabiri caizse Türkiye, düşene vurmadı ve zaten tarihte de düşene hiç vurmamıştı.

Türkiye, Yunanistan’da yaşanan ekonomik sıkıntıdan kendisinin de zarar göreceğini iyi biliyor.

Komşumuz ile bize krizsiz, enflasyonsuz ve bol refahlı bir gelecek diliyorum.

Komşu da pişer bize de düşer lafına karşılık; dikkat etmeliyiz, komşudaki kriz, bize de sıçrar…



OGÜNhaber