DTP'li Muş Milletvekili Sırrı Sakık TBMM'de bir grup gazeteciyle sohbet ederken MHP'de bu ülkenin gerçeği, biz de bu ülkenin gerçeğiyiz diyerek beyanatta bulunmuş. Sakık'ın gerçek anlayışını ben ne şekilde söylediğini, ilmi olarak konuşmadığını biliyorum. Anlatmak istediği gerçekler açılırsa, acı gerçek ve tatlı gerçek diye ikiye ayrılır. Orta Asya'dan başlayan, daha sonra Anadolu'yu ve daha sonra ise Viyana kapılarına kadar dayanan ve bünyesinde Laz'ı, Çerkez'i, Kürt'ü, Türk'ü, Boşnağ'ı, Arab'ı, Hristiyan'ı, Yahudiyi barındıran Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'nde bayrağına, sancağına ve tüm değerlerine sahip çıkan herkesin ve herkesimin seçerek meclise gönderdiği vekillerimiz bu ülkenin tatlı gerçeğidir.
Ülkemizin değerlerine saygı göstermeyen ve geçmişte namuslarını, canlarını, mallarını koruyan hatta karınlarını doyuran devletlerine karşı, Ermenilerin sünnetsizlere destek vererek kurduğu PKK'ya karşı olmayan meclisin aritmetiğinin %4'ünü oluşturan vekiller ise bu ülkenin acı gerçeğidir. Kürt kardeşlerimi buradan kutluyorum PKK'yı bölücü bir terör örgütü olarak tanımayan vekilleri meclise göndermek yerine, PKK'yı bölücü örgüt olarak tanıyan AK Partili vekillerimizi meclise göndermiştir. Bu tercihleriyle de yaşadıkları bölgede PKK'nın hain planlarını gerçekleştirmelerine izin vermeyeceklerini de gösterdiler. Bir acı gerçek ise yüce meclisimize vekil olarak giren Ahmet Türk'ün Türkçe bilmemesidir. Ahmet Türk meclisteki formu doldururken yabancı dil hanesine Türk yazmış ve medyada geniş yer almıştı. Türk, bu konuda sorulan sorulara ''ben soruyu yanlış anladım herhangi bir art niyet yok'' demişti. Evet, art niyet yok. Çünkü Ahmet Türk ikinci kez soyadı soruluyor zannederek soyadını yazdığını utandığı için açıklayamamıştır.
Meclisin ilk günlerine böyle polemikler yaparak başlayan vekiller ne bölgelerine hizmet edebilirler ne de bu ülkeye hayır getirebilirler. Yüce meclisimizde Laz vekil, Çerkez vekil, Boşnak vekil, Arap vekil nasıl bu ülkenin değerlerine sahip çıkıyorsa, Kürt vekillerimizde mecliste yer alacaklardır. Buna kimse bir şey diyemez ve bir şey demeye kimsenin de hakkı da yoktur. Geçen dönemde AK Parti'nin Bingöl milletvekili olan Mahfuz Güler ile geçen dönem gibi, bu dönem de meclisimizde vekil olan Batman milletvekili Ahmet İnal Kürt vekillerimiz olarak hem ülkemizde hem de ülke dışında bizleri layıkıyla temsil ettiler. Rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal ile Kürt vekillerimizden ve bakanlarımızdan Abdülkadir Aksu'da bu ülkenin hizmetine baş koydular.
Ülkemizde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan yardımcıları, İçişleri bakanları ve her birimde görev yapan et- tırnak olduğumuz, kız alıp kız verdiğimiz Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz olamaz. Ama şu bir gerçektir ki! ortada bir sorun da vardır. Bu sorun Kürt-Türk sorunu değil tamamen PKK ile bu ülkede yaşayan herkes ile her kesimin arasında geçen sorundur. Sorunu çözmeye adaysanız PKK ile mücadeleye sizde katılın. Sorunu çözmeye aday değilseniz sizler de bir sorun olarak gündeme alınırsınız.
fyildirim@ogungazetesi.com.trOGÜN/05-11.Ağustos.2007/Sayı:32