Lakin Osmanlı Türkçesinin liselerde okutulması gündeme alınır, alınmaz hemen haçlı zihniyeti kafasında olan içerdeki bedbahtlar itiraz etmeye başladılar.
Hem de ne itirazlar, ne hakaretler, ne saldırgan tutumlar…
Osmanlılık düşüncesine hizmet eden bu kararın yanlış olduğunu savunan sol cenah kalemleri de bir taraftan öğrencilerin böyle bir dersi öğrenmelerine gerek olmadığını belirtirken, Osmanlıca dersinin çok ağır bir ders olduğunu iddia edip, durdular…
Evet, Osmanlıca atalarına saygı duyana ağır gelmez ama size bayağı ağır gelmesi normaldir.
Karar, “ideolojik” ve “Yeni Osmanlıcılık” imiş.
Çok sevindim, Osmanlı adına atılan her adım ve Osmanlının içinde bulunduğu her ideolojik akım bize haz verir.
Platon’u, Sokrates’i felsefe derslerinde görüyoruz, kendi dilimizin okutulması neden sizlere akılcı gelmiyor. Yoksa sizler ‘Rab’ yerine ‘Zeus’ ile mi gönül bağı kurdunuz?
Türkiye’de Tanzimat dönemiyle başlayan modernleşme, milletimizin maneviyatını fena halde tahrip etmiş ve bugün Osmanlıca Türkçesinin okutulmasına engel olan bir kesimin yetişmesine vesile olmuştur.
Kültürel kırılma sonucunda bir yandan toplum batılaşırken, aydın kesimin bir bölümünün inancı da aşınmıştır.
İnancı aşınan bazı aydınların yetiştirdiği bir kısım çevre bugün Osmanlı düşmanı olarak sahnelerde boy gösterirken İslam düşmanlığını da bir görev olarak üstlenmiş durumdadır.
Yazımı, Türk Şair, Yazar ve Düşünür Peyami Safa’nın sözü ile noktalamak istiyorum.
Bir milleti yok etmek isterseniz askeri istilaya lüzum yoktur; Tarihini unutturmak, Dilini bozmak, Dininden soğutmak ve dolayısıyla manevî değerlerini, ahlâkını yozlaştırmak kâfidir.” !!!