'PKK' terörünü 'Kürt'ler bitirecek

PKK’lının ailesi HDP’lilere tepki göstermesinin ardından evlerine de Türk bayrağı asmaya çalışmış ve PKK yandaşları tarafından linç edilmek istenmişlerdi.

Bir başka olayda Kürt annesi Kürtçe ağıtlar yakarak, askerde şehit olan oğlunu kendinden ayıran PKK’lılara lanet okumuştu.

Doğuda bir şehit cenazesinde ise 4000 kişi Türk bayrağına sarılı evlatlarını PKK’yı protesto ederek ahirete yolculamışlardı. Ağrı’da jandarma karakoluna yapılan saldırıda şehit olan jandarma er Mansur Cengiz’in naaşı Erzurum’dan uçakla memleketi Siirt'te getirilmişti. Şehit Mansur Cengiz, Kürtçe "Şehit namırın (Şehitler ölmez)", "Kahrolsun PKK, HDP" sloganlarıyla toprağa verilmişti.

Medya bu tür haberleri ne hikmetse örtülü haberler şeklinde yer verirken, Türk-Kürt kardeşliğine darbe vuracak haberleri flash başlığıyla tekrar tekrar yayınlamakta olması gerçekten çok düşündürücü olarak hafızalarımıza kazınıyor.

Bir Türk PKK’yı protesto edince haber yaygın bir şekilde servis edilirken, Kürt kardeşlerimizin terör örgütünü protesto etmeleri görmezden geliniyor.

PKK terörüne karşı bir duruş sergilemeye kalkan doğudaki vatandaşlarımız karşılarında dağdaki teröristlerin hamilerinin iğrenç kahpeliklerine nail oluyorlar.

Yaşamımızda bu tür olaylar cereyan ederken, sanal alemde de buna benzer olaylar yaşanıyor. Bir şehit haberinin altına bir Kürt kardeşimiz bu tür olayları kabul etmediklerini ve terör örgütünü lanetleyen açıklamalar yapınca; PKK sempatizanları sanalda tehditler savurarak, bu kardeşlerimizi ihanetle suçlayarak terör örgütüne hedef gösteriyorlar.

Doğu halkı şehit cenazelerinde ve hatta terörist aileleri olarak evlatlarının cenazesinde Kürtçe ve Türkçe PKK’ya lanet okumaya devam ediyorlar. Sanal alemde ise PKK’yı protesto ederken, bu tür olayları avantaja çevirecek bir tutum ve davranışlar içerisinde olmamamız hayret edici bir durumdur.

Filistinli kardeşlerimize destek için İsrail’i karşımıza alarak kurşunlara göğsümüzü siper edecek cesaret olan bizler, et tırnak olduğumuz kardeşlerimizle kucaklaşmak adına misak-i milli sınırlarımız içerisinde olan doğuda ufakta olsa bazı adımlar atmak zorundayız.

Sanal alemde Atatürk düşmanlığı, din düşmanlığı, mezhep kavgaları, etnik kargaşalar oluşturmak için milyonlarca videolar servis edilirken, Türk-Kürt kardeşliğinin eskiden olduğu gibi meyve vermesini sağlayacak paylaşımların olmaması da aşikardır.

Yıllardır; “Biz Çanakkale de hep beraber omuz omuza savaştık. Türk-Kürt kardeştir ayırım yapan kalleştir” diyerek konuşur, dururuz. 

Peki bizim Türk’ün ve Kürdün kardeşlik evveliyatı Çanakkale’den mi ibaret?..

Yavuz Sultan Selim Han zamanında Osmanlı sancağı altında savaşan Kürtler, Perslerin içerisinde bulunan Kürtleri neden kılıçtan geçirmişlerdi bileniniz var mı?

İslam ve Türk sancağı için savaşmışlardı. 

Yani Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar gibi birçok millet ne kadar kendini Türk hissediyor ise Kürtlerde o kadar ve hatta daha fazla hissetmelerinden daha normal bir şey yoktur.

Esas anormal olan Kürdün Türk olarak kabul edilmemesidir.

Kürtler ile Türkler PKK ve destekçilerine karşı duruş sergilerse bu sorunu sorun olmaktan çıkarırız.

Görev yiğit Türk ve Kürtlere düşüyor. Doğudaki kardeşlerimiz PKK örgütünü yok etmek istiyorlar lakin o kutlu ve mutlu günün gelmesini özlemle bekliyorlar. O kutlu ve mutlu günde; kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Devletin birimleri ile halkın bireyleri, örtülü ve örtüsüz ödenekten, hem yaşam alanında, hem de sanal alemde, kardeşliğimizi kalleşlerin yaralamaması için akılcı projeleri faaliyete geçirmelidir.

Ünlü düşünür ve düşünmez Tahref Miridliy’ın özlü bir sözüyle yazımı sonlandırmak isterim.

“Dosta güven düşmana korku sal, dosta güvensiz bakarsan dost sana nasıl bakacağını bilemez”
OGÜNhaber